Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Kosova'da tarihin yapraklari...


Cumhuriyet 01.10.2006
     AYKUT KÜÇÜKKAYA



     KOSOVA

     Kosova'da tarihin yapraklari...
     Üsküp'ten Kosova sinirina dogru yol aliyoruz. Aspir 'in kullandigi minibüs yarim saatte sinira ulasiyor, gönüllü rehberimiz Doktor Mümin Sarper pasaportlarimizi görevlilere veriyor. Sinir kapilarinda asikâr oldugumuz asik suratlar bu kez gülümsüyor. Kisa bir sürede siniri geçiyoruz. Pasaportumun sayfalarini çeviriyorum, vize kismina vurulan damgayi buluyorum: ''UNMIK...'' Uzun haliyle, ''Birlesmis Milletler Kosova Geçici Misyonu...''

     1990'larda Balkanlar'in en kanli savaslarindan birini yasayan Kosova, 1999'da NATO'nun bölgeye askeri müdahalesinin ardindan 7 yildir bu cografyada büyük bir belirsizlik yasiyor. Hukuken Sirbistan'a, fiilen Birlesmis Milletler'e bagli, güvenligi ise Kosova Baris Gücü (KFOR) yani NATO sagliyor. Kosova'nin nihai statüsüne iliskin görüsmeler hâlâ sürüyor. Pristine ''bagimsizlik'' diyor, Belgrad ''olmaz'' diyor. Bir baska deyisle Arnavutlar özgürlük diyor; Sirplar ise ''Bana bagli kalin...'' diyor. Batili ülkeler sorunun 2006 sonuna kadar çözülecegini söylüyor. Ne var ki bölgede derin görüs ayriliklari bulunuyor. Batili ülkelerin ümidi iyi niyetten öteye gitmiyor.

     Isterseniz ''derin görüs'' ayriliklarini söyle bir kenara birakalim, Pristine'ye, sonrasinda ise Prizren'e uzanalim... Kosova'yi günübirlik ziyaret ettigimiz tarih 15 Eylül... Yol boyunca yogun güvenlik önlemleri gözümüze çarpiyor. Bunun nedenini gazetecilik damarimiz tutup biraz arastirinca ögreniyoruz. Bizim Kosova'ya ayak bastigimiz saatlerde Kosova Içisleri Bakani Fatmir Recebi 'nin araci, altina yerlestirilen patlayiciyla havaya uçuruluyor. Recebi'nin patlama aninda evinde oldugunu, saldirida ölen olmadigi bilgisini aliyoruz. Saldirinin, Sirp ve Arnavut yetkililerin Kosova'nin yukaridaki satirlarda bahsettigimiz statüsüne dair Viyana'da yapilacak yeni görüsmelerden birkaç saat önce düzenlenmesi bölgenin hâlâ sancili bir süreci yasadiginin açik bir göstergesi olarak karsimiza dikiliveriyor. Kosova'da bir milyon 800 bin kisi yasiyor. Bunlarin 1.5 milyonunu Kosovali Arnavutlar olusturuyor. Geri kalanini ise Sirplar ve Türkler olusturuyor.

     Pristine'deki ilk duragimiz Sultan 1. Murat 'in türbesine giderken yol bir anda kesiliyor. KFOR ve BM araçlarinin siki korumasindaki bir konvoy önümüzden hizla geçiyor. Türkiye'den kaniksamadigimiz bir manzara... Pristine'ye 10 dakika mesafedeki türbeye geldigimizde bizi sollayan konvoyun çoktan türbeye geldigini görüyoruz. Ve konvoyun Türk heyeti, korumalar arasindaki kisinin de Sanayi ve Ticaret Bakani Ali Coskun oldugunu. Bakan Coskun da günübirlik ziyarete geliyor, Pristine'nin 50 kilometre güneyinde bulunan Suvareka'daki lastik fabrikasini satin alan Özerler Holding'in ''Newko Balkan'' adli üretim tesisinin açilisini yapiyor. Türk bakanin katildigi törenle fabrikanin açilisinda Kuran okunuyor. Törene katilan Kosovali isadamlari, Osmanli döneminden sonra Kosova'da ilk kez bir fabrikanin Kuran okutularak açildigi bilgisini veriyorlar. Sasiriyorum!..

     Coskun'u takibi birakiyoruz, yenilenen türbeye yöneliyoruz. Tarihin yapraklari çok eskiyi gösteriyor, 1389'u... Türbenin içinde Osmanli'nin Sirplarla yaptigi Kosova muharebelerinin detaylari anlatiliyor. Türbe, 617 yil önce savas meydaninda ölen 1. Murat'in Kosova ovasinda biçaklandigi yere kurulu... Pristine'de geziyoruz, insanlarin yüzünde kirli savasin yikimini görüyorum. Yüzler donuk bakiyor, binalar ise kasvetli. Hava da sicak mi sicak... Kendimizi Prizren'e atiyoruz. Nehrin üstüne kurulu tarihi tasköprüden geçiyoruz. Kendimizi küçük bir Anadolu kasabasinda buluyoruz bir anda. Yüzler biraz daha güleç. 1615'te yapilan Sinan Pasa Camii tüm ihtisamiyla duruyor. Hemen tepesinde de bir kilise. Tepedeki yikik dökük görüntüler savasin izlerini gösteriyor. Ara sokaklarda geziyoruz. Çagdas giyimli gençler sokaklari doldurmus, hafta sonuna hazirlaniyor. Bir caminin onarildigini görüyorum. Cami çevresindeki bazi insanlar bana bir anda Ismailaga cemaatini animsatiyor. Kendi kendime ''Burada da ibadet yerlerini tarikatlar mi ele geçirmis'' diye soruyorum. Itiraf etmeliyim kisa ziyaretimde bu sorunun yanitini bulamiyorum.

     Prizren'deki Türk taburunun önünden geçerken hava karariyordu. Üsküp'e dönüs yolunda ise Bakan Coskun ile Kosova Baskani Fatmir Seydiu arasindaki diyalog aklima takiliyor. Coskun, Kosova'nin nihai statüsünün halkin iradesi dogrultusunda çözülmesini istediklerini söyledikten sonra Kosova'da Türkçenin resmi dil olarak kullanimiyla ilgili Kosova Parlamentosu'ndan çikan ''ret'' kararini bir talihsizlik olarak degerlendiriyor. Seydiu ise ''ret'' kararini Kosova Parlamentosu'nun ''demokratik bir hareketi olarak'' yorumluyor. Kosova'da yasanan kisa bir diyalog ülkemizin dünyayi kavramakta ve etüt etmekte geri kaldigini mi gösteriyor? Ne dersiniz...
   

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Ekim , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net