Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Balkanlar kizisiyor mu?

Balkanlar kizisiyor mu?
4 Kasim 2006, Hurriyet Gazetesi  
Ilter TÜRKMEN  



1996'da Bosna'da, 1999'da Kosova'da silahlar susmustu. Daha sonra Makedonya'da vuku bulan çatismalar ise uzun sürmedi. AB'nin bütün Balkan ülkelerine uzun sürede de olsa AB perspektifini açmasi bölgedeki potansiyel gerginlik unsurlarinin su yüzüne çikmasini bugüne kadar engelledi.

Fakat Bosna'da Dayton anlasmalarinin akabinde kurulan uluslararasi himaye sistemi devam ediyor. Bosna'da "Uluslararasi Toplumun Temsilcisi" diye adlandirilan ve fiiliyatta eski koloni valilerinin yetkilerine sahip bir yönetici var. Güvenlik sorumlulugunu AB üstlenmis bulunuyor.

Kosova'da yönetimin en üst sorumlusu Birlesmis Milletlerce atanmis bir temsilci, güvenlik islevini de NATO yerine getiriyor. Bosna'da ekim basinda Basbakanliga gelen Haris Silaziç Dayton Anlasmalari'nin temel düzenlemelerinden biri olan Bosnak-Hirvat federasyonuna son vermek niyetinde.

Bosna'nin Sirp Cumhuriyeti'nin Baskani ise Kosova'ya bagimsizlik statüsü verilirse ayni hakkin Bosna Sirp Cumhuriyeti'ne de verilmesi gerektigini ileri sürüyor. Kosova'nin bu yil sonuna kadar saptanmasi öngörülen statüsünün yalnizca Balkanlar'da degil, fakat dünyanin baska bölgelerinde de emsal yaratarak yeni bir Pandora kutusu açilmasina neden olmasi ihtimali oldukça kuvvetli.

Bu yilin basindan beri eski Finlandiya Cumhurbaskani Martti Ahtisaari BM Özel Temsilcisi sifati ile Viyana'da Sirplar ile Kosovalilar arasinda bir çözüm zemini bulmaya çalisiyor. ABD ve AB'nin tercih ettikleri çözümün Kosova'ya bagimsizlik verilmesi oldugu sir degil.

Ne var ki, Ahtisaari Sirplari bu bagimsizligi kabul etmeye ikna etmeyi basaramadi. Aksine Sirbistan Basbakani Vojislav Kostunica Kosova'nin Sirbistan'in ayrilmaz bir parçasi oldugu hükmünü içeren yeni bir anayasayi referanduma sundu ve çogunlugun destegini kazandi.

Bu durumda Ahtisaari'nin BM Güvenlik Konseyi'ne dogrudan bir çözüm sekli sunmasi gerekecek. Baska bir deyimle,Sirbistan'a ragmen Kosova'ya bagimsizlik statüsü önerilecek. Buna bir hukuki kilif hazirlaniyor.

Üstünde durulan formülün hareket noktasi eski Yugoslavya Anayasasi'nin bir maddesi. Buna göre Yugoslavya alti federe devletin ve iki otonom bölgenin "gönüllü" bir birlesmesinden olusuyor. Birlesme gönüllü olunca ayrilmanin da mümkün hale geldigi varsayiliyor.

Böyle bir formül üzerinde Güvenlik Konseyi'nde oydasmaya varilmasi kolay olmaz. Örnegin Rusya'nin ayni hakkin Abhazya ve Güney Osetya'ya da verilmesini isteyecegi tahmin edilebilir. Çin, Kosova emsalinin Tibet ve Tayvan bakimindan yansimalarini herhalde hesaplar.

Aslinda, Annan planinin öngördügü çözümü Rumlar reddettiginden, Kosova'nin bagimsizliginin Kibris için de bir emsal teskil etmesi gerekir. Kosova bagimsiz olabiliyorsa 2004 referandumu ile self-determinasyon hakki bir bakima taninmis olan Kuzey Kibris niçin ayri bir devlet olarak taninmasin?

Bu soruyu Kosova müzakerelerine katilan bir AB ülkesi diplomatina yönelttim. Verdigi cevap su oldu:

"Unutuyorsunuz, Kibris artik AB'nin bir üyesi." Demek ki Güney Kibris simdi AB zirhina büründügünden KKTC'nin bagimsizliginin taninmasi söz konusu olamaz. Güney Kibris'in tek basina AB'ye girmesini önlemenin tek sansini bize veren 2002 Kopenhag ve 2003 Lahey firsatlarini kaçirmanin bedelini daha uzun müddet ödemeye devam edecegiz.

KKTC, o tarihlerde henüz AB ile Katilim Antlasmasi'ni imzalamamis olan Güney Kibris'in kabul etmek mecburiyetinde bulundugu Annan planini reddedince, Yunanistan ve Güney Kibris bosuna bayram yapmamislardi.

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net