Bulgaristan Tarim Bakani Türk asilli Nihat Kabil...
'Yapilanlari affettik ama unutmayiz' Milliyet 03-09-2005
Bulgaristan'daki son seçimlerin ardindan Tarim Bakanligi koltuguna oturan Türk asilli Nihat Kabil, "Affedebiliriz ama unutmayiz. Sehitler, öldürülen çocuklar var. Bunlar nasil unutulur?" diyor
Sükran Pakkan
Bulgaristan Tarim Bakanligi'nda geçen dönem bakan yardimciligi yapan, son seçimlerde de bakanlik koltuguna oturan Türk asilli Nihat Kabil, sirf Türk adini koruyabilmek adina okudugu üniversiteden kaçisini, Türkiye'ye siginabilmek için ugrastigi günleri hiç unutmadi. Seçimlerde 33 milletvekili çikaran Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (HÖH) en önemli isimlerinden olan Kabil, "Affettik ama unutmadik" dedi. Milliyet'e konusan 42 yasindaki Kabil, henüz özel kalem müdürü bile atanmadigindan, tüm görüsmeleri ve yazismalari bizzat gerçeklestiriyor. Kendisiyle görüsmek isteyenlerin bekledigi oda dolup tasiyor, Nihat Kabil ise zamansizliktan yakiniyor. Bakanlik koltugunun agirligini, "Türk oldugumuz için gözleri daha çok üzerimizde. Bu nedenle hataya hakkimiz yok" diyerek açiklayan Kabil'le geçmiste yasadiklarini ve gelecege dair planlarini konustuk:
8 bin Bulgar üye Seçim sonuçlari sürpriz oldu mu? Bulgaristan'da iktidardaki partiler bir sonraki seçimlerde basarili olamiyor. Geçen iktidarda biz koalisyondaydik. Herkes bize 'Siz iktidardaydiniz, oy kaybedeceksiniz' dedi. Inanilmayacak bir sey oldu. HÖH, Bulgaristan Meclisi'nde üçüncü siraya yerlesti.
Partinize oy verenlerin ve üyelerinizin önemli bir bölümünü Bulgarlar olusturuyor. Farkli kesimleri sizle birlikte olmaya nasil ikna ettiniz? Bugün partimizin 8 bin Bulgar üyesi mevcut. Ayni zamanda Yahudi, Ermeni, Çingene asillilar da var. Önce parti olarak, yapamayacagimiz isleri söylemedik. Iktidardayken, 'Hayatiniz çok kolay iyilesmeyecek. Bunlar zaman alacak' dedik. Politika ve düsüncelerimizi açiklikla anlattik.
Türkiye'de size yapilan zulümler, Belene kamplari, sürgünler akillardan silinmedi. Bu seçim zaferi, Türklerin yasadiklarina karsi siyasi intikam midir? Basarinin en siki temelinin bu olduguna emin degilim. Bulgaristan Türkleri, önce düsünür ve görür. 'Kim beni en iyi temsil eder?' diye tartar.
'Affetmek gücümüzün isareti' Yani 'Türk oldugumuz için oy almadik' diyorsunuz. Türkler sadece bize oy vermedi. Bana sorarsaniz, iktidara gelmemiz bir güven olusumunun sonucu oldu.
'Eskiden Bulgarlarin ne kadar milliyetçi oldugu, Türk düsmanligiyla ölçülür' diyorlardi. Siz yasananlari unuttunuz mu? Unutulur mu? Affedebiliriz ama unutmaya hakkimiz yok. Geçmisini unutan halk, aynisini geleceginde yasar. Sehitler, öldürülen çocuklar var. Bunlar nasil unutulur? Ama affedecegiz, bu zincirlerin içinde yasayamayiz. Eski komünist partisinin lideri destegimizle cumhurbaskani oldu. Oysa, ad degistirmeler sirasinda iktidardaydi. Affetmek güçlülügümüzü gösteriyor.
Türklerin artik rahat ve huzurlu oldugunu söyleyebilir miyiz? Siyasi destekli protestolar oldu. Bu isin perde arkasinda siyasiler var. Insanlar arasindaki gerginlik yok. Ekonomik sorun var.
Nihat nasil Nikolay oldu?
Siz 80'leri nasil geçirdiniz? 1983'te Filibe Üniversitesi Ziraat Fakültesi ögrencisiydim. Isim degistirme kampanyasi o zaman basladi. Korkunç zamanlardi. Kimse birbirinden haber alamiyordu. Arkadaslarla organize olup bir gece üniversiteden kaçtik. Gecenin bir yarisi kapiyi çalip kimlik kontrolü yapiyorlardi, 'Ismin Türk ismi mi?' diye. Yeni kimlikler almamizi istediler. Biz köye gittik.
Böylece isminiz degismedi mi? Yok, muhtara götürdüler bu kez. Adim Nikolay Kalinof oldu. Sonra isimleri geri aldik tabii.
Seçim bitti, halk rahatladi
Komünist rejimin yikilmasinin ardindan liberal düzene hizli bir geçis yapan Bulgaristan, geçen haziran ayinda yapilan son seçimler sonrasi hükümet kurma krizi nedeniyle yasadigi gergin günleri geride birakti. Halk, su siralar yazdan kalan son günlerin tadini çikariyor. Avrupa'nin en yesil baskenti olarak taninan Sofya'da, özgürlügü kesfeden gençler, rahat tavirlari ve cesur giysileriyle dikkat çekiyor. Lüks otomobillerin geçtigi caddelerin iki yaninda ise pes pese lüks restoranlar ve gazinolar açiliyor. Ancak, AB üyesi olmaya hazirlanan ülkede, Türkiye'nin önüne sart olarak konulan birçok prosedür Sofya'da hayata geçmis degil. Hijyen sartlarindan çok uzak sokak saticilarindan çocuk dilencilere kadar çözülmesi gereken birçok sorun yeni hükümeti bekliyor.
|