Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Balkan kökenli asker ve sivil kurucular..

Ege CANSEN  ecansen@hurriyet.com.tr
7 Nisan 2007
Numune Hastanesi

CUMHURIYETIN kurulus döneminde, sosyal ve iktisadi kalkinma devlet öncülügünde ve hatta bizzat devlet tarafindan gerçeklestirilmeye çalisilmistir.

Bu dönemde devlet, her sehirde bir "numune" hastanesi kurmustur. Numune, bu baglamda "iyi örnek" anlamina kullanilmistir. Demek ki, devletin kurdugu bu hastaneler, daha sonra kurulacak diger hastaneler için örnek teskil edecektir. Eger özel sektör, ileride hastane kuracaksa hedef, devletin kurdugu numune hastaneleri düzeyine ulasmak olacaktir. Gelelim günümüze. Ülkemizde 400'e yakin özel hastane var. Eger bugün Türkiye için "numune" olacak bir veya birkaç hastane göstermek gerekiyorsa, bunlari özeller arasinda aramak daha dogru olur. Gerçekten özel hastanelerimiz arasinda en 20 tane "numune hastanesi" bulmak mümkün. Bu, ülkemizdeki degisimin, tipik bir göstergesidir.

* * *

Türkiye Cumhuriyeti, asker ve sivil bürokratlarin öncülügünde kurulmustur. Bu bürokratlar arasinda Balkan göçmenlerinin agirligi vardir. Çünkü Balkanlardaki Müslüman Türkler, "evladi fatihan" idiler; ama artik dogduklari topraklarda borulari ötmüyordu. Bir bakima kendi vatanlarinda, vatansizlar gibiydiler. Onlarin, itilip kakilmayacaklari, asagilanmayacaklari bir vatana ihtiyaçlari vardi. I. Dünya Harbi ve onunla gelen hezimetten hemen sonra girisilen Istiklál Muharebesi (Kurtulus Savasi), bu sebeple herkesten çok, onlar için bir varlik-yokluk mücadelesiydi. Zaferden sonra, ülkenin iktisadi kalkinma stratejisi saptanmis ve özel girisime agirlik verilmesi kararlastirilmistir. Ancak bu strateji, hem ortada Müslüman Türk girisimci olmadigi, hem de 1929'da ABD'de patlak veren Büyük Buhran (Great Depression) yüzünden uygulanamamistir. Bunun yerine yari sosyalist "devletçi" kalkinma stratejisi benimsenmistir. Bu strateji, belli degisiklikler geçirmekle birlikte, aslinda 1980'lere kadar sürmüstür.

* * *

1980'den sonra izlenen yolda bazi zigzaglar yapilsa bile, artan dozda özel girisime, özel mülkiyete ve özellesmeye dayali bir "serbest pazar" ekonomisine geçilmistir. Bu degisimde, dis dinamiklerin etkisi büyüktür. Dis dinamikler arasinda, sermaye hareketleri serbestligi ile Gümrük Birligi Anlasmasini bilhassa vurgulamak gerekir. Iktisadi strateji degisikligi, beraberinde siyasi rejim degisimini de getirmistir. Artik çogunlugu Balkan kökenli asker ve sivil "kurucu babalarin" tercihleri önemini kaybetmistir. Bunun yerini, is adamlarinin ve Anadolu kökenli siyasilerin tercihleri almistir. Çünkü küresellesen dünyada iktisadi savasi bu yeni "evladi fatihan" vermektedir. Hemen her konuda özel girisimciler "numune" eserler yaratmaktadir. Inisiyatif, devletten özele geçtikçe, hem kaynak israfi azalmakta hem de kalite artmaktadir. Artik ülkeye örnek olma sorumlulugu özel girisimcilere aittir. TV, fabrika, otel, alisveris merkezi, hastane, hava limani ve hatta üniversite; en iyisini onlar kurmaya mecburdur. Yoksa onlarin borusu ötmez olur. "Sosyal Darwinizm (degisime en iyi uyum gösterenin hayatta kalmasi)" bu olsa gerek.

Son Söz: Riski alan, parsayi toplar.

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net