OSMAN S. AROLAT - Komsuyla uzlasi içinde olmak
AROLAT'tan / Osman S.Arolat
Dünya Gazetesi 18-05-2007


Geçen yüzyilin son çeyregine girerken ülkemiz topraklarinda yasayan 20'ye yakin
farkli kökenli halkin göçle geldigi çogu komsu ülkelerle Türkiye çatisma içersindeydi
ve karsilikli olarak kapilarini kapatmis alisverisini en aza indirmisti. Sovyetler
Birligi'nin 1990'li yillarda dagilmasi ile bu çalisma kültürü, yavas yavas yerini
uzlasma kültürüne birakti. Kültürel ve ekonomik iliskiler gelisti. Simdi
Balkanlar'dan en çok göç alan ve bu bölgeye en çok yatirim yapan ilimiz Bursa'nin
isadamlari günlük havayolu baglantisiyla iliskileri daha da siklastirmak için
girisimde bulunuyorlar.

Bursa, Türkiye'nin çok farkli dönemlerde çok farkli göçlere sahne olmus bir sehridir.
Ve bu göçlerle gelip Bursa'ya yerlesenler hem kültürel bir renklilik yaratmislardir
hem de ipekçilikten meyvecilige, sanayinin çesitli dallarinda kalitenin gelismesine
sebep olmuslardir. Tatarlar'in göçü ile ipekçilikte atilim yapan il, Balkanlar'dan,
Yunanistan ve Bulgaristan'dan 20. yüzyilin ikinci yarisinda aldigi göçle belli tarim
sahasinda ve tekstilde önemli gelisme göstermistir.

Türkiye'nin Bulgaristan ve Yunanistan'la iliskilerinin çatiskin oldugu dönemlerde
geldikleri cografyayla baglari azalan Bursa'ya yerlesmis göçmen nüfus, iliskilerin
yumusamasi ve uzlasma kültürünün hakim olmasi ile geçen yüzyilin son on yilindan
baslayarak, baglarini geldikleri yörelerle siklastirmaya baslamistir.Bu bag son
yillarda özellikle Bulgaristan'da liberallesme taleplerinin artmasi ve AB üyeligi
nedeniyle yeni bir boyut kazanmistir. Dil ve kültür birligi ve akrabalik iliskileri
olan Bursalilar göç sonrasi edindikleri liberal yasam deneylerini geldikleri ülkelere
tasimaya ve ekonomik ticari iliskilerle baglarini gelistirmeye baslamislardir. Bunu
hizlandiran bir faktör de Bulgaristan'in AB üyeligi ve orada üretilen ürünlerin
Avrupa pazarina daha rahat girebilir olmasidir. Yunanistan'in AB üyesi olmasi bu
ülkede de benzer bir yakinliga yol açmistir.

Bulgaristan'dan ve Yunanistan'dan gelip Türkiye'de tekstil sektöründe önemli yer
edinen bazi Bursali isadamlari son yillarda bu ülkelerde yeni fabrikalar kurarak
dogrudan Avrupali olacak bir model içinde yer almayi amaçladilar. Ve bu ülkelerin AB
üyeligi nedeniyle de bu amaçlarini karliligi olan bir yapiya ulastirdilar.

Ayrica Bursa Inegöl'de agirlikli bir sektör halini alan mobilyacilar da Balkan
pazarinda özellikle Arnavutluk'ta yatirimlara girdiler.

Simdi Özcan Günes'in haberinde ögreniyoruz ki, bir yandan Balkanlarla olan bagin
güçlendirilmesi, öte yandan Anadolu'da belli merkezlerle daha iyi bag kurulabilmesi
için Bursa Il Özel Idaresi, sanayici ve isadamlari TÜRSAB Marmara Bölgesi öncülügünde
Bursa Havayollari'ni kurma girisimini baslatmislar. Günlük 11 nokta ile dogrudan
baglanti kurarak 1100 yolculuk bir trafik yaratmayi amaçliyorlar.

RUMELISIAD ve Harput Sirketler Grubu'nun da ortaklik içinde yer alacagi kurulus,
öncelikle 10 milyon dolarlik yatirimla 70'er kisilik iki pervaneli Turbo PROP
uçagiyla yolcu tasiyacak. Ve Türkiye içinde 7 kente sefer düzenlerken KKTC, Selanik,
Üsküp ve Sofya'ya da günlük uçuslar yapacak. Böylece yurtiçinde belli bölgelerle
Bursa'nin baglari gelisirken, Balkanlarla olan baglar da sikilastirilmis olacak.
Bursa nüfusu içersinde 133 bin Bulgar göçmeni ve 11 bin Yunan göçmeni bulunuyor.
Ayrica, Bursa  yurtiçinde çesitli illerden özellikle Erzurum'dan da önemli göç almis
durumda.

Bursa'lilarin önemli yatirim yaptiklari Balkan ülkeleri arasinda ilk sirada 70 milyon
Euro ile Bulgaristan yer aliyor. Bursalilarin Bulgaristan disinda Yunanistan,
Makedonya ve Arnavutluk'ta da yatirimlari bulunuyor. Bu yeni gelisme ile Balkanlara
kurulacak hava köprüsünün Bursa ile Bulgaristan ve Yunanistan arasindaki baglari çok
daha gelistirerek ekonomik ve ticari isbirligini artiracagini söylemek yanlis olmaz.

Not: Dün beni ziyaret eden 100 kadar lise ögrencisi çok güzel hazirlanmis bir
Hasankeyf albümü armagan ettiler. Ve bu armagan sirasinda Hasankeyf'in baraj sulari
altinda kalmasinin önlenmesi yolunda da bir seyler yazmami istediler. Artuklu'lardan
bu yana ayakta olan bu tarihi merkezi içine alacak barajin yer degistirmesi geregine
inancimi daha önce de yazmistim. Gazetemizde de alternatif baraj yerleriyle ilgili
görüslere yer veren makaleler yayinlamistik. Bu konuda israrci olan bürokrasinin
kararini bir kez daha gözden geçirmesini Batmanli gençler adina rica ediyorum.