Bugünkü Transilvanya
Bugünkü Transilvanya Ilber Ortayli Milliyet 3 Haziran 2007
Transilvanya, diger adiyla Erdel, Romanya'daki büyük degisimden çok etkilenmis gibi görünmüyor. Sadece baraj insasiyla bu süreci atlatmayi becermisler
Bugünkü Romanya'yi iki padisah fethetti. Eflak ve Bogdan dedigimiz güney Romanya ve Moldova Cumhuriyeti, Fatih Sultan Mehmed tarafindan imparatorluga katildi. Üçüncü parça olan Transilvanya -ki aslen Macarlarin elindeydi- yari bagimsiz bir krallik olarak, Macarcada oldugu gibi Erdel adiyla Kanuni Sultan Süleyman'in fethiyle Osmanli mülküne girdi. Bu üç mümtaz eyaletin statüsü Kirim Hanligi'na benzerdi. Müstahkem bir bölgede ve kalede yeterince yeniçeri ve topçu bekler, ülkenin içinde ise top ve topçu bulundurulmasi yasaklanirdi. Ama öte yandan bu ülkelerin dis dünya ile elçi teati ettigini, hatta Osmanli'nin aksine daimi elçilikleri oldugunu biliyoruz. Kirim Hanligi imtiyazliydi, hâkimiyet hep bir hanedanin elindeydi. Eflak ve Bogdan'a yerli hanedanlardan birer voyvoda tayin edilirdi. Erdel Kralligi'na da Kanuni'yi destekleyen Zapolyai ailesinden bir kral tayin edildi. Erdel yani Transilvanya yesil ovalari, sik ormanlari, zengin madenleri ile herkesi besleyecek bir yerdi. Ne var ki; içerideki derebeylerinin çatismasi Macar, Alman müdahalesi de Osmanli hâkimiyetini celpetti. Erdel halki üç unsurdan olusuyordu: Macarlar, Almanlar ve Romenler. 20'inci yüzyil basinda dahi Romenler burada çogunluk degildi. Nüfuslarini çogaltarak Erdel'i ele geçirdiler. I. Dünya Savasi'ndan sonra da Itilaf Devletleri Macarlardan kopararak bu bölgeyi Romanya'ya verdiler. Sorun bununla bitmedi, nitekim hâlâ sürüyor.
Türkler burada çok önemli alanlarda hizmet veriyor Bugünkü Romanya komünist dönemin izlerini 15 yil içinde sildi sayilir. Avrupa sermayesi buraya akti. Almanya ve Italya'nin arkasindan 10 bin sirketle, Avrupa disi bir ülke olan Türkiye üçüncü sirada geliyor ve basta insaat olmak üzere gayet önemli alanlarda hizmet veriyor. Ülkenin çehresi degisti ama Romenler degismemis; rahat ve misafirperverler, kanunlari degistirip Avrupa Birligi'ne uyum sagliyorlar ama çalisma temposunu degistirdikleri söylenemez. O yüzden Türk sanayi ve isgücü bu ülkede vazgeçilmez bir unsur... Çavusesku'nun tamamlayamadigi, Pentagon'dan sonraki en büyük bina sayilan Parlamento Sarayi insa edilirken eski Bükres'e karakterini veren yüzlerce villa ve kilise yikilmisti. Bunun ardindan nice Bükresli entelektüel çilgina dönmüs, intihar edenler olmus. Saray yapilirken is gücü diye kullanilan askerlerden bir alayi is kazalarinda ölmüs. Ortaligi altüst eden bu gibi degisiklikler Transilvanya bölgesinde çok görülmüyor. Sadece barajlarla degisimi atlatmis görülüyorlar. Parlamento Sarayi masrafi karsilamak istercesine parayi bastirana dügün dernek için bile kiralaniyor. Bölge de birbiri ardina restore ettigi eski sik otel ve restoranlarla hayatini sürdürüyor. Erdel; Sibiu (Hermannstadt veya Osmanli'nin Sibin'i) Cluj (Kalosvar veya Klausenburg) Sighiosara (Szekesvar veya Schaessburg) gibi üç isimli yerler de gösteriyor ki; Erdel'de agaçlarin, hayvanlarin, tarihi sahsiyetlerin ve sehirlerin adi da üçer tane. Protestan, Katolik ve Ortodoks kiliselerinin yan yana durusu ve bir köseye sinagoglarin itilisi bu ülkenin tarihinde bugün dendigi gibi kültürel çesitlilikten çok gerilimin varligini gösterir. Geçmis zamanin hayali baldan tatli olur, böyle bir cennetin 18'inci ve 19'uncu asirda ne sancilar çektigini tarih inceliyor ve hiç de pembe tasvirler yapilmiyor. Bugün Alman nüfusunun orani yüzde 2'ye, Macarlarinki yüzde 10'a düsmüs; ama kültürel kalintilar rakamla ölçülecek gibi degil. Erdel sehirlerinde Suebyali ve Sakson Germenlerin yapitlari ve dillerinin kalintilariyla Macarlarin izleri her kösede yasiyor. Romenlerin dilini de dinini de Ortaçag'dan beri hiç kimse silememis.
En iyi muhafaza edilen Türk halilari Erdel kiliselerinde Bütün barok kiliselerin yaninda Romenlerin Ortodoks Bizanten nitelikli kiliselerine rastlaniyor. Brasov'un yani Kronstadt'in ana meydanindaki, Avusturya devrinden kalma barok üsluplu belediye binasinin (Rathaus) karsisinda yer alan ünlü Bicera Negra (Kara Kilise) 15'inci asirdaki zengin Romen tüccarlarin parasiyla olusan dogu-bati karisimi bir büyük kilise. Erdel kiliselerinde ikonlarin yani sira duvarlara Türk halilari da asilirdi. Su anda Sakip Sabanci Müzesi'ndeki sergide de görüldügü gibi bu yüzden en iyi muhafaza edilen Anadolu halilari Erdel kiliselerinde bulunuyor. Transilvanya yani Erdel, yesil ormanli daglarina, kayak merkezlerine ragmen ne Isviçre ne de Avusturya; burada Balkanlarin kendine özgü havasi var. Cografyasi sicak ve insanlarinin sicakligi da herkesi sariyor. Bugünkü Transilvanya az nüfusu, bereketi ve gelisen turizmi ile ilginç bir bölge. Yari bagimsiz bir krallik olarak idare edildigi için Osmanli'dan kalma dini ve askeri eserler yok ama bir alay Türkçe ve Osmanlica deyim sasilacak derecede her iki dilde de yer etmis. Almanlar ise sonradan gelme ve kapali dünyalari içinde yasadiklarindan bölgenin Almancasinda bu gibi kalintilar yok.
|