Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Dostluk gazladi



20 Kasim 2007  
Hadi ULUENGIN  huluengin@hurriyet.com.tr

Dostluk gazladi

DÜNKÜ "Hürriyet"in manseti gerçekten nefisti.

Koca puntolarla dokuz sütuna yayilan "Dostluk Gazladi" cümlesini kastediyorum.

Öyle, çünkü Azerbaycan dogalgazini Türkiye üzerinden Yunanistan'a tasiyacak boru hattinin açilisi için düzenlenen ve üç ülke liderini Ipsala sinir kapisinda bulusturan tören bundan daha iyi ve daha öz biçimde yansitilamazdi.

Neyse, böylelikle aslinda her gazetenin "mutfak kahramanlari" olan yazi islerine de göz kirpmis oldum, simdi "esas"a geleyim.

Ama tabii, Azeriler zaten kardesimiz, konuyu Ankara - Atina eksenine sinirlayacagim.

O halde, bir parantezle baslayayim.

* * *

GEÇEN aksam, Sismanoglu konagindaki Yunan konsoloslugunda düzenlenen küçük bir kokteyle katildim.

Vesilesini de, çok çok eskilerden beri, yani ayni "cinnet yillari"imiza uzanan "yol arkadasligi"ndan beri tanidigim Helen gazeteci ve yazar Stelyo Kuloglu'nun enfes biçimde kaleme aldigi "Postahaneye Asla Yalniz Gitme" adli eserin Türkçe yayinlanmasi olusturdu.

SSCB'den Dogu Almanya'ya, komünist rejimlerdeki totaliter mekanizmanin isleyis tarzini anlamak; üstelik de bunu bir dedektif romani üslûbunda okumak isteyenlere kitabi bilhassa tavsiye edecegim ama, burada "klasik" (!) dostluk edebiyati yapmayacagim.

Yani, "öylesine benziyoruz ki, kim Türk, kim Rum, kim Yunanli, ayirabilene askolsun" falan demeden, etrafta dolanirken kulagima çalinan bir haberi aktaracagim.

* * *

RIVAYET mi, yoksa mühürlü tapu mu bilmiyorum ama, orada bana söylenene göre, 2006 yili içinde yaklasik iki bin Yunan yurttasi Istanbul'da kendine mülk almis.

Eh, az buz rakkam degil! Çabucak geçistirilecek miktar da degil!

Hele hele, birakin öyle efsun "palikarya"larini, gizli çikarttigimiz 1964 Kararnamesi'yle yerlinin yerlisi ve Konstantinniye'nin Konstantinniyelisi Rumlarimizi dahi "sepetlemek" için, onlari cebren mülksüzlestirdigimiz hatirlanirsa, buna belki de "devrim" demek gerekir.

* * *

ÖYLE, zira hadi farz edelim ki, yedi tepeli sehrimiz simdi dünya piyasasinda çok revaçta oldugu ve Avrupa'nin en "in" yildizi addedildigi için, bazi Yunanistanli sermayedar da tipki Ingiliz, Rus, Alman veya Isveçli hemcinsleri gibi, yatirim amaciyla emlák ediniyorlar.

Ancak, mülk alanlarin büyük çogunlugu apartiman dairelerini tercih ediyormus.

Baska bir deyisle, Yunanistanlilar burada oturmak, ikámet etmek, yasamak, háttá belki de, eger zaten kentimizden göçmek zorunda kalmis yerli Rumlarsa, Konstantin Kavafis'in siirindeki gibi, "dogduklari çinarin gölgesinde ölmek" için Istanbul'a yerlesiyormus.

Böylesine muazzam, böylesine iyimser ve kelimeyi tekrar kullanacagim, böylesine dev-rim-ci gelismenin gerçek boyutunu kavrabiliyor muyuz?

* * *

BILIYORUM, bunu söyledim ya, "ulusalci" kafadarlar yine küplere bineceklerdir.

"Bre gafil, bunun neresi olumlu, neresi iyimser, hele hele neresi devrimci? Vatan elden gidiyor, görmüyor musun?" dedikten sonra, muhtemelen de sunlari ekleyeceklerdir:

"Zaten Istanbul'u hálá 'Konstantinopolis' diye adlandiran Yunalilar, dün savasla beceremediklerini iste bugün papelle gerçeklestiriyorlar. Çati kati, bir oda bir salon, iki oda bir salon falan derken, sehri yavastan yavasa istilá ediyorlar".

"Dolayisiyla, simdi tipki altmisli yillarda oldugu gibi 'vatandas Türkçe konus' kampanyasi baslatmak ve Rumca isitildigi anda, onlara haddini bildirmek gerekiyor".

Hay Allah sizin hayrinizi versin ama, bári yarin da agzinizin payini ben vereyim.


 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net