Hatirlamanin isiginda Edirne
Hatirlamanin isiginda Edirne
Cemaleddin Uslu / Edirne MHP Milletvekili Dünya Gazetesi 23 Kasim 2007
Osmanli Devletine 92 yil baskentlik yapan ve buram buram tarih kokan Edirne, Anadolu ve Balkanlar arasinda köprü islevi gören cografi yapisiyla birlikte kültürlerin bulustugu, kaynastigi ve gelistigi bir merkez konumundadir. Tarihi, yasanilanlarin resmi kaydi olarak kabul edersek eger, içerisinde insana, insan yasantisina dair birçok bilgiler sundugunu görürüz. Önemli olan, yasanilanlardan sonuçlar çikarip, bugünümüzü sekillendirmede tarihin isigina basvurmaktir. Her seyin hizla degisime tabi oldugu günümüzde, hatirlamanin da güçlestigini görüyoruz. Hatirlamak için ise süreklilik sarttir. Hatirlama yolcuguna Edirne'den bakarak, bugünümüzü degerlendirelim. Besir Çelebi risalesindeki kayitlara göre Edirne'yi ilk fetheden Sari Saltuk Sultan'dir. Daha sonra Gazi Ulu Bey olmustur. Bundan sonra Murat I tarafindan kalenin yönetimi Lala Sahin Pasa'ya birakilmis ve Edirne Rumeli Fütuhatinda basrolü oynayan hareket üssü haline gelmistir. Sonra yapilan birçok harekatlar, örnegin: Yildirim Bayezid'in Istanbul'u Kusatma Harekati gibi, Edirne'de yürütülmüstür. Yildirim Bayezid'dan sonra Edirne, sehzadelerin birbiriyle olan mücadelelerine sahne olmus, önem kazanmistir. Büyük Sehzade Emir Sultan tarafindan Osmanli Hazinesi, Ankara Savasi'ndan sonra Bursa'dan Edirne'ye tasinmis, ülke buradan yönetilmistir. Daha sonra Edirne'de 2 yil 7 ay kadar Mustafa Çelebi saltanat sürmüs; Selanik Istanbul ve Pravadi Seferleri buradan baslamistir. Ayrica Musa Çelebi Edirne'de kendi adina para bastirmistir. Ölümünden sonra Düzmece Mustafa Trakya'yi ve Edirne'yi ele geçirdi ve burada adina para bastirdi. Murat II zamaninda Edirne ve çevresi imar yönünden ilerledi ve önemi artti. Yeni binalar, köprüler, hanlar, hamamlar insa edildi. Uzunköprü(Cisr-i Ergene) ilçesi kuruldu. Murat II, Segedin barisindan sonra kendisi bazi sadik adamlariyla Manisa'ya çekilerek tahti Oglu Mehmet'e (Fatih Mehmet) birakti. Ancak bir Haçli Ordusunun harekete geçmesi üzerine Edirne'ye geldi, orduyla birlikte Varna'ya gitti. Varna'da Haçli Ordusunu büyük bir bozguna ugratti.(1444) Sonra tahtini tekrar ogluna birakti. Murat II(5 Subat 1451'de) ölünce oglu Manisa'dan Edirne'ye geldi ve Istanbul'un fethi ile hazirliklari burada yapti. Ilk harekâti buradan baslatti. 1453'te Istanbul'un alinisi Edirne'nin tarihinde bir dönüm noktasi oldu. Fatih Sultan Mehmed'in yönetimi Süleyman Bey'e birakip Edirne'ye döndü. Bundan böyle Edirne Balkanlardaki fetihlerin merkez ve harekat üssü haline gelmekle kalmayip büyük imar görerek Sehzade Beyazit ve Mustafa'nin Saray'i Cedid (Yeni Saray)'teki sünnet dügünleri gibi büyük sosyal ve ekonomik olaylarinda merkezi olma hüviyetini kazandi. Edirne birçok mücadeleye de sahne oldu Bunlardan biri de Gedik Ahmet Pasa'yi Edirne sarayinda idam ettiren Beyazit II ile oglu Selim I arasindaki mücadeledir. Beyazit II Sehzade Selim'in iddialari üzerine Divani topladi. Sehzade'ye Semendere Sancagi verildi. Selim I Edirne'ye yürüdü. Beyazit II'nin tahti Sehzade Ahmet'e devretmesi mümkün olmadigindan Selim I'in hükümdar olmasina riza gösterdi. Daha sonra Edirne'de Safariler ile savas karari alip buradan hareket etti. Seferde Saruhan Valisi Sehzade Süleyman'i Rumeli'nin muhafizi görevi ile Edirne'de birakti. Sonralari bu bir usul haline geldi. Kanuni Sultan Süleyman devrinde, 1458 Seferinde Sehzade Selim ve 1553 yilinda Sehzade Beyazit Edirne muhafizliginda kaldilar. 16. yy.da Edirne'nin gelismesi daha da artti. Padisah çok vakitlerini burada geçiriyordu. Yalniz yüzyilin sonuna dogru Kürt Abdal olayi (1586)ve Avusturya Seferi sirasinda siniflar arasi çarpismalar(1595) sehirde huzur ve sükûnun bozulmasina yol açti. 17. ay'da Edirne'ye karsi ilgi daha da arttigindan yüzyilin ikinci yarisi sehrin tarihinde önemli bir dönemdir. Mehmet IV Edirne'yi ikinci bir devlet ve yönetim merkezi yapti. Saray-i Cedide (Yeni Saray) ve bazi köskler bu dönemde yapildi. Birçok elçiler bu dönemde burada kabul edildi; bu sefer buradan hazirlanip buradan baslatildi; birçok sünnet dügünleri buradaki saraylarda yapildi. Muhasip Mustafa Pasa ile Padisahin kizi Hatice Sultan'in dügünü burada yapildi. Süleyman II ordu ve yönetimde bazi düzenlemeler yapti. Süleyman II yerine geçen Ahmet II Eski Camiide kiliç kusandi.(1690) Ancak bundan böyle Edirne eski önemini kaybetti. Daha sonra padisah olan Mustafa II'de uzun süre Edirne'de oturup devlet islerini buradan yönetti. Tarihi "Edirne Vakasi" olarak adlandirilan bas kaldirma sonunda Sadrazam Mehmet Pasa azledilerek sürüldü. Seyhülislam Feyzullah Efendi öldürüldü. Padisah Mustafa III tahtan indirildi ve Ahmet III Padisah ilan edildi. 18. yy Edirne'nin gerileme devridir. Bu yüzyil ortalarinda dogru meydana gelen büyük yanginda (4 Temmuz 1745) 60 kadar mahalle harabeye çevrilmistir. 1751 Agustos'un da meydana gelen depremde de pek çok bina yikilmistir. Sehir bugünkü olayin açtigi yaralari uzun süre kapatamamistir. 1768-1786 seferlerinde Edirne yine harekat üssü olmus fakat savaslar yenilgi ile sonuçlanmistir. Selim III'ün Islahat Haraketleri Devrinde kent, bazi ihtilal ve olaylara sahne olmustur. 1801'de Rumeli'deki durumu düzelmekle görevlendirilen Rumeli Valisi Hakki Pasa Edirne'de mütegallibenin baski ve nüfuzunu kiracak biçimde harekete geçince Rumeli Ayâni ve derebeylerinin muhalefeti ile karsilasti. Bu olay üzerine ayni göreve getirilen Ömer Pasa durumu yatistirmayi basardi. 1806 yilinda "Edirne Kiyami" diye adlandirilan ikinci bir "Edirne Vakasi" meydana geldi. Nizam-i Cedid teskilatinin Rumeli'deki basarisini engellemek isteyen Dagdevirenoglu ve diger Rumeli Ayâni reform hareketinin degerlerinden Kadi Abdürrahman Pasaya karsi Edirne'de toplanarak fesat ve hizip hareketine giristiler. Fakat bazi pasalarin gayretleriyle olay yatistirildi. Yeniçeriligin kaldirilisi da Edirne'de bazi karisikliklara yol açti. 1828-1829 Osmanli-Rus Savasi sirasinda Edirne, etrafindaki istihkamlarin bitirilmemis olmasi ve çesitli nedenler yüzünden Rus isgaline ugradi. Bazi ileri gelenler Edirne'de yaptiklari toplantida Ruslarla savasmayi uygun gördüler. Edirne 1829'da Ruslarin isgaline ugradi. Prusya Seferi'nin araya girmesiyle Edirne Barisi diye anilan anlasma imzalandi(Eylül 1879) 1877-78 Osmanli-Rus Savasinda Plevne'nin düsmesinden sonra Balkanlarin kuzeyinde harekat sahasi olarak Edirne'de büyük bir ihtiyat grubu bulundurmak mümkün olmayinca Tuna Sark Ordusu Kumandani Süleyman Pasa Sofya ile Balkan geçitlerindeki askeri birlikleri Edirne'de toplamak istedi. Saray buna izin vermeyince Balkanlarda savunma savaslari vardi. Ruslar Edirne ile Filibe'nin baglantisini kesmek amaciyla Sipka Balkani'nin çesitli yönlerinden tearuza geçtiler. Veysel Pasa Kolordusu Sipka da esir edildi. Ruslar, Baris teklifini oyalayarak hücumlarina devam ettiler. Edirne yolunu tehdit altinda bulundurdular. Rus ve Bulgar mezalimine ugrayan bütün Islam ahalinin Edirne'ye dogru göç etmesi tavsiye edildi(1878).Bu kargasalikta Rus Grandükü Nikola, Kizanlik kasabasi yakinlarinda baris esaslarini görüsmek üzere bulusacagini belirti. Rus Ordusu Edirne'ye girmeden evvel sarf edilen çabalar bir yarar saglamadi, Edirne'ye girildi. (20 Ocak 1878) Kizanliktaki görüsme esaslarina göre bir anlasma imzalandiysa da sehir 13 Mart 1879'a kadar Rus isgalinde kaldi. Bu devrede sehrin birçok semti bastanbasa harap oldu. 1912 yilinda toplanan Balkan Devletleri 22 Eylül'de Osmanli Ülkesine hücuma karar verdiler. Edirne- Kirkkilise hattinda hücuma geçen Bulgar ordulari tarafindan bazi basarilar elde edildi. Fakat Edirne'yi bir baskinla elde etme girisimleri sonuçsuz kaldi. Sark Ordusu Çatalca'da savasirken, Sükrü Pasa kumandasindaki birliklerde Edirne'yi Bulgar kusatmasina karsi basariyla savundu. Bir süre sonra mütakere yapildi ise de sonuç vermedigi gibi, Edirne yakinlarindaki savas daha da siddetlendi. Sükrü Pasa komutasindaki birliklerle basarili savaslar verdi; 26 Mart'a kadar dayandi fakat dayanma imkani kalmayinca teslim oldu. Temmuz 1913'te Balkanlarda Bulgar'lara karsi bir durum dogunca Berlin Sefiri Mahmut Muhtar Pasa Edirne'yi almak üzere harekete geçmek konusunda uyarida bulundu. Osmanli Meclis-i Mebusan'i toplayip ordunun Edirne üzerine gönderilmesini kararlastirdi. Ingiltere bunu siddetle protesto etti. Buna ragmen Enver Pasa kumandasindaki birlikler 22 Temmuz'da Edirne'ye girdi. (Mustafa Kemal bir gün sonra ordusu ile Edirne'ye girdi) Büyük devletlerin baski ve tehdit ile Türkleri Edirne'den çikarma çabalari sonuçsuz kaldi. (10 Agustos 1913 imzalanan Bükres Anlasmasi, fiili duruma hukuki bir sekil verdi I. Dünya Savasi'ndan sonra Edirne Yunan isteklerine karsi varligini korumak amaciyla önce Trakya Pasaeli Cemiyeti bünyesinde çalisti. Sonra Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti hareketlerine katildi. Yunanlilarin 1920'de Edirne'yi isgalleri Mudanya Mütakeresine kadar sürdü. 25 Kasim 1922'de sehir Türk heyeti tarafindan geri alindi. II. Dünya Savasi'nda Alman ordularinin Balkan ülkelerini isgali sirasinda sikintiya düsen sehir sonradan yavas yavas gelismeye basladi. Edirne Osmanli Imparatorlugu'nun (XX. yy basi) Meriç Irmagi asagi çigirinin iki tarafindaki topraklara yazilan büyük bir Vilayetin merkeziydi. Balkan Harbinden sonra Bati Trakya'da ise eski sancaklarin Vilayet (II) haline konulmasi sonunda, simdi yalniz asagi Meriç Vadisi'ni boylayan serit üzerindeki topraklar yol almaktadir. 1361'den beri Anadolu'nun Avrupa'ya açilan kapisi ve karar merkezi niteligini de koruyan ve 640 yildir Balkan baglantisinin önemli bir halkasini olusturan bu anit kent, Balkanlardaki her türlü sosyal, politik gelismenin ve savaslarin etkisini yüreginde hissetmistir. Tarihin isiginda bugünümüzü degerlendirdigimizde, sorun olarak görülen birçok seyin aslinda tarihin sayfalarinda cevabinin oldugunu, bu anlamda da tarihe tekrardan bakmamizin faydali olacagini düsünüyorum. Bugünümüzün arka bahçesi konumunda olan tarihimizi tekrardan hatirlayarak, günümüzün kosullari içerisinde yeniden insa edilmesi gerekiyor. Kentlerin simasina ve insanlarina yansimistir tarihi. Osmanli zaferinin simgesi olan mimarideki saheserlerin yani sira ayni zarafeti Edirneli hemserilerimin de tasidigina inaniyorum. 25 Kasim Edirne'nin düsman isgalinden kurtulusunun 82. yildönümünde tüm Edirneli hemserilerimin kurtulus günün kutlar selam ve saygilarimi sunarim.
|