Dünya Iletisim Ajansi - Bölge Ekleri
Dünya Gazetesi
23 Kasim 2007

Edirne'yi uluslararasi alanda nasil tanitiyoruz?
 Prof.Dr. Enver Duran / Trakya Üniversitesi Rektörü

Edirne Osmanli Imparatorlugu'na 2. baskent olmus, önemini uzun süre korumus ve
kurulus tarihi çok eskilere dayanan önemli bir sinir kentimizdir. Balkan
yarimadasinin güneydogu kösesini olusturan Trakya'da Edirne, Istanbul'dan sonra 2.
büyük ildir. Anadolu ile Avrupa arasinda kültürel iliskilerin ve gelismelerin tüm
özelliklerini yansitan Edirne, yüklü mirasini günümüze kadar tasiyan önemli bir
kültürel kimliktir. Edirne'nin asil adi Üsküdama'dir. Üsküdama'yi üç nehrin
birlestigi bu bölgede medeniyetin besigini kuran Traklar'in baskenti olarak
görüyoruz. Üsküdama'yi insanlarin ortak sehri olarak görüyoruz. Dolmenleri, Tümülüs
mezar gelenekleri, ölü gömme adetleri ve daha pek çok tarihi ve kültürel degerleri
ile Traklar bize zengin bir miras birakmislardir. Edirne Osmanli Imparatorlugu'nun
mimaride eristigi yaratici düzeyi gösteren Anit Kenttir. 1361'den beri Anadolu'nun
Avrupa'ya açilan kapisi ve karar merkezi niteligini de koruyan ve 640 yildir Balkan
baglantisinin önemli bir halkasini olusturan bu anit kent Balkanlar'daki her türlü
sosyal, politik gelismenin ve savaslarin etkisini yüreginde hissetmistir. Belki de
Türkiye Cumhuriyeti içerisinde en fazla sayida isgale ugrayan topraklarimizdan
birisidir.
Edirne'nin kaderi, Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlanmasiyla degismeye basladi. 11
Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesine göre Yunanlilar Karaagaç'ta içinde olmak
üzere Meriç'in batisina dek bütün Dogu Trakya'dan çekilecek, yerlerine geçen itilaf
birlikleri bu bölgeyi, en çok bir ay içinde Türk Birliklerine birakacaklardi.
Mudanya Mütarekesi, 14 Ekim 1922'den baslayarak yürürlüge girdi. 25 Kasim 1922'de
birliklerimiz Edirne'ye ayakbasti. Lozan Konferansi uyarinca, Karaagaç Nahiyesi ile
Istasyonu'nun 15 Eylül 1923'te bosaltilmasindan sonra, Trakya tam olarak isgalden
kurtulmus oldu ve bugünkü sinirlarimiza ulasildi. Tarihinde yeni bir sayfa baslayan
Edirne, böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin sinir kenti oldu. 19. yüzyil insan odakli
iken; 20. yüzyil sanayi, 21. yüzyil da çevre üzerine odaklanmistir. Dogalligini
yitirmemis bölgelere olan talep, turizmi 21. yüzyilin en hizli gelisen sektörlerinden
biri haline getirmistir. Edirne de dogalligini yitirmemis ender kentlerimizden
biridir. Tarihi ve kültürel dokusu ile Balkanlarin gözbebegidir. Peki biz Edirne'yi
ulusal ve uluslararasi alanda nasil tanitiyoruz?
Edirne'yi tanitmaya baslarken her zaman söyledigimiz bir cümle vardir: Edirne 3
nehrin (Meriç, Arda, Tunca), 3 kültürün (Türk, Yunan, Bulgar) ve 3 ülkenin (Türkiye,
Yunanistan, Bulgaristan) bulustugu yerdir. Mimar Sinan'in Selimiye'si, Üniversitemiz
bünyesinde bulunan Sultan II. Bayezid Külliyesi Saglik Müzesi ve bunlar gibi pek çok
eser dünya ülkeleri tarafindan bilinmekte; yerli, yabanci ziyaretçilerin ugrak yeri
olmaktadirlar. Bilimsel degerler isiginda; Edirne ile bütünlesen, bölgesine, ülkesine
ve insanliga hizmet etmeyi ilke edinen, rasyonel düsünceyi temel alan, donanimli
bilim insani ve ögrenciler yetistiren; çagdas, bilimsel, teknolojik, kültürel ve
sanatsal gelismeye katkida bulunarak yüksek düzeyde bilimsel çalismalar ve
arastirmalar yapan, bunlari toplum yararina sunan Trakya Üniversitesi ulusal ve
uluslararasi düzeyde bilim, sanat, kültür ve spor alanlarinda lider, tercih edilen ve
sayginligi olan bir üniversite olma yönünde egitim ögretim çalismalarini hizla
sürdürmektedir. 20 Temmuz 1982'de kurulan Trakya Üniversitesi, bu yil kurulusunun 25.
yilini kutluyor. Üniversitemiz bu 25 yil içerisinde 11 Temmuz 1992'de Çanakkale 18
Mart Üniversitesi'ni, 17 Mart 2006'da Namik Kemal Üniversitesi'ni ve 29 Mayis 2007'de
Kirklareli Üniversitesi'ni hayata geçirerek bu bölgeye üç tane üniversite
kazandirmistir. Halen Kirklareli Üniversitesi tedviren üniversitemiz tarafindan
yapilandirilmaktadir.
Trakya Üniversitesi Sultan II. Bayezid Külliyesi Saglik Müzesi, 2006 yilinda yine
ziyaretçi rekoru kirdi. Geçen yila oranla yüzde 10,2'lik bir artis elde eden Saglik
Müzesi'ni 2006 yilinda 122 bin 691 kisi gezdi. Bu sayi bu siniftaki müzeler için de
bir rekor niteligi tasimaktadir. 2007 Ekim sonu itibari ile de 121 bin 555 olan
ziyaretçi sayimiz ile geçen yilki rekora yetismek üzereyiz. Halk kültürümüzün
vazgeçilmez bir parçasi olan kültürel degerleri korumayi görev bilen Trakya
Üniversitesi, Saglik Müzesi'nin 2004 yili Avrupa Müze ödülünü kazanmasinin ardindan
basarisina Almanya'nin Köln kentinde yapilan ve ödüllü müzelerin davet edildigi
Exponatec Fuari'nda bir yenisini daha ekledi. 14 ayri ülkeden gelen 17 müze arasinda
"En Iyi Sunum Ödülü"nü kazanan Üniversitemiz Saglik Müzesi ayrica Japonya'nin Osaka
kentinde gerçeklestirilen "Geriatrik Psikiyatri Kongresi"nde dünyanin degisik
ülkelerinden gelen katilimcilarin begenisine sunuldu. Bu basari Edirne'nin,
Edirnelilerin, Trakya'nin ve Trakyalilarindir.
Biz Trakya Üniversitesi olarak dört ayakli bir proje yürütüyoruz. Bunun birinci ayagi
Balkan Dilleri Bölümü, ikinci ayagi Uzaktan Egitim Merkezi, üçüncü ayagi da Balkan
Kongre Merkezi, dördüncü ayagi da Trakya Teknopark'tir. Üniversitemizin egitim
misyonu disinda kente ve bölgeye yükledigi diger misyonlar arasinda kentimizi kültür
ve turizm sehri yapmak gelmektedir. Bulundugu kentin ve yörenin kültürel mirasina ve
çevresel degerlerine sahip çikan Üniversitemizin, projelerinden birincisi Yabanci
Diller Yüksekokulu bünyesindeki Balkan Dilleri Bölümü'dür. Trakya Üniversitesi bu
alanda bir ilke öncülük etmistir. Güney Slav dillerini (Sirpça, Hirvatça ve
Bosnakça), Bulgarca'yi, Rusça'yi, Romence'yi, Yunanca'yi, Makedonca'yi ve
Arnavutça'yi Balkan Dilleri Bölümü'nün çatisi altinda hayata geçirdik. Balkan Kongre
Merkezi projesi ile kentin ve bölgenin sinirlarini uluslararasi boyuta tasimayi
hedeflemekteyiz. 8 bin metre kare kapali alana yayilacak Balkan Kongre Merkezi ile
siradan bir beton yiginini degil, canliligi olan ve kente canlilik kazandiracak bir
yapiyi hayata geçirmek istiyoruz. Balkan Kongre Merkezi, Trakya Üniversitesi'nin
Edirne ve bölge için gerçeklestirecegi en önemli projelerden biridir. 2008 yilinda
anahtar teslimi olan bir projedir. Bu proje, yalniz basina Üniversitenin projesi
degildir; ayni zamanda Trakya'nin ve Türkiye'nin ihtiyaci olan bir projedir. Bu
proje, bölgenin projesi, üniversite lokomotifligini üzerine almistir. Çalisanlar ve
kendini gelistirmek isteyenler için Projenin ikinci ayagi ise Uzaktan Egitim Merkezi.
Merkezin açilisi 23 Mart'ta gerçeklestirildi. Üniversitemizin öncülügünü üstlendigi
projenin dördüncü ayagi ise Teknopark'tir. Ar-Ge agirlikli faaliyetlerle bölgesel ve
yerel ekonominin yeniden yapilanmasini saglayan, Üniversite-sanayi iliskilerini
düzenleyen, üniversitelerdeki akademik bilginin teknolojik ürünlere dönüsmesi için
uygun ortam yaratan bir projedir. Teknopark Aysekadin Yerleskesi'nde yerini almis ve
isletim için yerel ve çok katkili sirket kurulmasi çalismalari devam etmektedir.
Trakya Üniversitesi Edirne'nin ve bölgenin Avrupa Birligi üyeligine katilmasi için
gelecege yönelik projeler gelistirilmesi yönünde katki saglamaktadir. Trakya
Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyetinin nüfus cüzdani olan Lozan Antlasmasini
anitlastirarak ve Karaagaç Yerleskesinde Lozan Aniti, Meydani ve Müzesini kurmus,
tarihi gar binasini koruma altina alarak Rektörlük birimlerini buraya tasimistir.
Ayrica 1984 yilinda Trakya Üniversitesi'ne tahsis edilen "Sultan II. Bayezid
Külliyesi ve birimlerini de bünyesine kazandirarak ödüllü bir müze konumuna
getirmistir. II. Beyazid Külliyesi'nin Darüssifa bölümü 23 Nisan 1997 tarihinde müze
olarak hizmete girmis, yapilan çalismalar neticesinde bu müze 2004 yilinda "Avrupa
Müze Ödülü" ile taçlandirilmistir. Çagdas Resim ve Heykel Müzesi'nin yer aldigi
II.Bayezid Külliyesi Medrese Bölümünün de dönemine uygun olarak düzenlenerek müze
olarak hizmete açilmasi çalismalari, son asamaya gelmistir. Ayrica, 640 yillik Tarihi
Kirkpinar Güreslerinin koruma altina alinmasi, gelecek kusaklara aktarilmasi amaciyla
"Kirkpinar ve Degerleri Müzesi"nin kurulmasi çalismalarina baslanmistir. Tüm bu
çalismalar Trakya Üniversitesinin 25 yillik egitim hayatinda kentin tarihi, kültürel
degerleri ile saglikli bir çevrenin olusumuna sagladigi katkilarin belgesidir.
Üniversite olarak Edirne'yi yalnizca egitim, tarih ve kültür kenti degil, ayni
zamanda turizm kenti de yapmayi hedefliyoruz. Edirne bu birikime sahip. Ancak
yatirimcilarin Edirne'ye biraz daha agirlik vermesi gerekmektedir.
Her seyden önce bir egitim ve bilim yuvasi olan Trakya Üniversitesi, Ergene Havzasi
Çevre Düzeni Planin hazirlanmasi asamasinda sorumluluklarini en iyi sekilde yerine
getirmistir. Planin uygulanmasi asamasinda da kamuoyunu aydinlatmaya ve plana sonuna
kadar sahip çikmaya devam eden Trakya Üniversitesi, bilimsel bilgiden ve somut
arastirmalardan yana gücünü kullanarak yerel yönetimlerle, sivil toplum örgütleriyle,
sanayi ve is çevreleriyle uyum içerisinde çalismalarini sürdürmektedir. Ortak tarih
ve kültür birikimine sahip oldugumuz Balkan ülkeleri ile dostluk ve kardeslik
baglarini güçlendirmek, Balkan ülkelerinde yasayan Türk vatandaslarimizin egitimle
ilgili sorunlarinin çözümünde gereken destegi saglamak amaci ile gerekli çalismalarin
yapilmasi, Trakya Üniversitesi'nin sinir kenti Edirne'de bulunmasi ve Balkanlar'a
yakinligi dolayisi ile bu cografyada bulunan birçok üniversite ile bilimsel ve
kültürel isbirligi görüsmelerimiz hizla artan bir sekilde devam etmektedir. Gelecek
yüzyildaki ekonomik büyüme sürecinin temel unsurlarinin; rekabet gücü, verimlilik,
toplam kalite yönetimi, egitilmis isgücü, bilgiye yönelik üretim, istihdam
stratejileri ve yönetim kapasitesi gibi, bilgi ve teknoloji agirlikli olacagi
bilinmektedir. Dolayisiyla egitimin, beceri sahibi ve bilgiye odakli is gücü
olusturulmasinda birincil araç olarak tasidigi önem kendiliginden ortaya çikmaktadir.
Ülkelerin ve yerel yönetimlerin vatandaslarina sunduklari egitim imkanlari her
kademede bu alana ayrilan kaynaklarla ve egitim yatirimlariyla dogrudan iliskilidir.
Trakya Üniversitesi olarak bulundugumuz kentin ve bölgenin ihtiyacina göre egitim
hedeflerimizi düzenleyerek
Türkiye'nin ihtiyaci olan hedeflere ulasmaya ve kaynaklari da dogru olarak kullanmaya
özen gösteriyoruz.
Yasam boyu ögrenim, uzaktan egitim, Avrupa Birligi ve sanayi tezleri projeleri
önceliklerimiz arasindadir. Uzaktan egitim projemiz ile yaklasik 5 bin ögrencinin
Edirne'nin ve bölgenin ekonomisinde canlanma getirmesini hedefliyoruz. Bu korkunç bir
rakamdir. Sinav dönemlerinde isin içine aileleri de katarsaniz bu rakam on binlere,
on bes binlere çikmaktadir. Socrates/Erasmus Ögrenci Ögretim Elemani Degisim Programi
çerçevesinde pek çok ögrencimiz yurt disinda üniversitemizi ve kentimizi tanitma
imkani bulmaktadir. Üniversitemiz, hem istihdam ettigi idari ve akademik personel,
hem sahip oldugu ögrenci yogunlugu, hem de yöredeki sanayi ve ticari kuruluslarla
yapmis olduklari münasebetler dolayisiyla yöre ekonomisine büyük katkilar
saglamaktadir. Bulundugumuz kente ve cografyaya sahip çikarak gelecek kusaklara bu
zenginligi aktarmamiz lazim. Bu amaç dogrultusunda; çagdas bir anlayisla bulundugumuz
kentin, bölgenin ve ülkemizin egitim ve kültür yapisina katki saglamak için elimizden
gelen çabayi gösteriyoruz ve göstermeye de devam edecegiz.