3 nehrin bulusma noktasinda yasayan bir kent: Edirne
Dünya Iletisim Ajansi - Bölge Ekleri Dünya Gazetesi 23 Kasim 2007
3 nehrin bulusma noktasinda yasayan bir kent: Edirne Recep Gürkan / Trakya Üniversitesi Genel Sekreter
Edirne, Osmanli Imparatorlugu'na 2. baskent olmus, önemini uzun süre korumus ve kurulus tarihi çok eskilere dayanan önemli bir sinir kentimizdir. Balkan Yarimadasi'nin güneydogu kösesini olusturan Trakya'da Edirne, Istanbul'dan sonra 2. büyük ildir. Edirne, I. Dünya Savasi'nin bitimiyle Yunanlilar'in Mondros Mütarekesi'ni izleyen günlerde Anadolu ve Trakya'da baslattiklari isgal hareketleri 25 Temmuz 1920'de Edirne ve tüm Dogu Trakya'nin istila edilmesiyle sonuçlandi. Edirne, son defa yaklasik iki yili askin bir süre Yunan isgali altinda kaldi. Kuvay-i Milliye'nin gösterdigi güçlü direnis ve Yunanlilar'i Sakarya'da ugrattigimiz agir yenilgi, Itilaf Devletleri'ni 1922 yili içinde tutum degisikligine zorladi. Nitekim Mart 1922'de toplanan Paris Konferansi, Edirne ve Kirklareli disinda, bütün Dogu Trakya'nin bize geri verilmesini önermisti. Dogal olarak Ata yadigari Edirnemizin isgal altindaki durumunun devamini öngören bu tasari, Ankara Hükümeti'nce reddedildi. Edirne'nin kaderi, Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlanmasiyla degismeye basladi. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi'ne göre Yunanlilar Karaagaç'ta içinde olmak üzere Meriç'in batisina dek bütün Dogu Trakya'dan çekilecek, yerlerine geçen itilaf birlikleri bu bölgeyi, en çok bir ay içinde Türk Birliklerine birakacaklardi. Mudanya Mütarekesi, 14 Ekim 1922'den baslayarak yürürlüge girdi. 25 Kasim 1922'de birliklerimiz Edirne'ye ayakbasti. Lozan Konferansi uyarinca, Karaagaç Nahiyesi ile Istasyonu'nun 15 Eylül 1923'te bosaltilmasindan sonra, Trakya tam olarak isgalden kurtulmus oldu ve bugünkü sinirlarimiza ulasildi. Tarihinde yeni bir sayfa baslayan Edirne, böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin sinir kenti oldu. Ülkemiz bugünkü bagimsizligini elde etmek için büyük bir savas vermistir. Ulu Önder Atatürk'ün öncülügünde baslayan bu savasta Türk Milleti tek vücut olarak tarihte esi ender görülen bir mücadele örnegi sergilemistir. Bu mücadelenin önemli bir parçasi da Trakya'da yasanmistir. Osmanli Imparatorlugu'nun çöküs döneminde Trakya isgallerinde bu kent jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolayi isgal altinda kalmistir. "Türk milletinin, çok büyük fedakarliklara katlanmak suretiyle, medeni insanlik arasinda derin bir hayat kuvvetine sahip milletlere özel olan varlik ve bagimsizlik hakki ile büyük bir yer kazandi. Türkiye sinirlarini, topraklarini ve milli menfaatlerini ve haklarini koruyacak güce sahiptir. Türk Silahli Kuvvetleri dünyanin en disiplinli, en iyi egitim görmüs, en iyi teçhiz edilmis birkaç silahli gücünden biridir. Türk Silahli Kuvvetleri Türk milletinin kahramanliginin temsilcisidir. Kurtulus mücadelemiz Mehmetçigin azim ve iradesini, centilmenligini göstermistir. Bununla birlikte bu kurtulus savaslari sirasinda bir komutan parlamistir. Mustafa Kemal, milleti arkasina alip Türk'ün hakli davasini sürdürecek ve basariya ulasarak yeni bir devlet kurmustur. Ayrica bütün dünya onun dehasini takdir etmistir. Mustafa Kemal, bagimsizligi ve namusu söz konusu olunca Türk askerinin nasil ölüme kostugunu bilmektedir. Yeter ki onu idare edecek dahi bir komutan olsun. Iste o da Mustafa Kemal idi. Kurtulus mücadelesinin baslangicindan sonuna kadar, Mehmetçik isgal altindaki topraklari gözünü kirpmadan, cani pahasina kurtarmistir. Sinir kenti olan Edirne'nin kurtarilmasi çok önemliydi, çünkü bir devlet için sinirlarinin güvenli olmasi çok önemlidir. Kurtulus Savasi, Gazi Mustafa Kemal'in basarili yönetimi ve 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde alinan kararlarla gerçeklestirilmistir. Bu kararlar arasinda 20 Ocak 1921'de ilk anayasanin kabulü, 12 Mart 1921'de Istiklal Marsi'nin kabulü, 1 Kasim 1922'de Saltanatin kaldirilmasi da vardir. Öte yandan 24 Temmuz 1923'te Lozan Baris Antlasmasi, 13 Ekim 1923'te Ankara'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin baskenti olusu, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilani ile Gazi Mustafa Kemal'in Türk devletinin Cumhurbaskani seçilmesi yine bu Mecliste onaylanarak kabul edilmistir. Mahalli kurtulus günlerin ve tarihi günlerin anlam ve önemine uygun olarak cosku ile kutlanmasini saglamak ve böylece Büyük Atatürk'e ve ilkelerine bagliligi gelistirmek ve ulusal birligi pekistirmek, bu özel günlerde yapilacak törenleri düzenlemek, resmi ve özel kuruluslarin bu konuyla ilgili hizmetlerinde birlik ve beraberligi saglamak bizlere düsen önemli bir görevdir. Cumhuriyet rejimi ayni zamanda, insan unsuruna verdigi deger, insan hak ve hürriyetlerine gösterdigi saygi nedeniyledir ki, çagdaslasmayi, çagdas uygarlik düzeyine ulasmayi en iyi sekilde gerçeklestiren bir ortam olusturmustur. Diyebiliriz ki Türkiye'nin çag atlamasi, milletimizin Atatürk'ün önderliginde her türlü engeli asarak uygar bir toplum haline gelisi, Kurtulus mücadelemizin kazanilmasi ve laik-demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde mümkün olabilmistir. Gençlerimiz ve her gelecek kusak bilmelidir ki bu vatanda kurdugumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk'ün önderliginde çok büyük fedakârliklarla kazanilan bir ölüm kalim savasindan sonra gerçeklestirilmistir. Bu büyük basarinin arkasinda binlerce sehidin, binlerce gazinin harci vardir. Bu bakimdan kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelismesi, gelistirilmesi, dogabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunmasi, Cumhuriyet kusaklarinin Atatürk'e ve onun inkilâp arkadaslarina borçlu oldugu kaçinilmaz bir görevdir. Cumhuriyet kusaklari, bu görevin bilinci içinde, kendilerine birakilan emaneti daima koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti'ni Büyük Önder'in çizdigi yolda ebediyen yasatacaklardir. Kolay kazanilmayan kurtulus zaferimiz ve sonrasinda, temel ilkelerini Mustafa Kemal Atatürk'ün belirledigi Atatürkçülük'ten alan ve bir düsünce sistemi olarak akil ve bilimi temel almis, Türk kimligini koruyarak çagdaslasmayi hedefleyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ulusal egemenligi ve tam bagimsizligi temel alan laik demokratik bir cumhuriyet olarak kurulmustur. Atatürk'ün hem ortaya koydugu düsünce sistemi hem de gerçeklestirdigi model bugün tüm dünyaya örnek olmaktadir. Trakya Üniversitesi olarak Cumhuriyetten, çagdasliktan, devrim yasalarindan yanayiz. Kolay kazanilmadiginin bilincinde oldugumuz topraklarin her karisinin kurtulusunu zafer günlerinde "Kurtulus Bayrami" adi altinda coskuyla kutlamaliyiz. "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesiyle tüm dünya liderlerinin gönlünde taht kuran Büyük bir devlet adaminin temellerini attigi Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir zaman basi öne egilmemis çocuklariyiz biz. Türkiye Cumhuriyetini içten ve distan yipratmak isteyenlere karsi, ülke topraklarinin ne kadar zor sartlar altinda kazanildiginin bilincini kurtulus günlerinde gençlerimize ve çocuklarimiza bir kez daha asilamaya çalismaliyiz.
|