Balkanlar uçurumun esigine dönüyor
Balkanlar uçurumun esigine dönüyor Richard Holbrooke
Kosova'nin Sirbistan'dan bagimsizlik ilan etmesi kesin gibiyken, Bosna da ayni seyi yapabilir. Balkanlar, Avrupa'nin körlügü, ABD'nin kötü kararlari ve Rusya'nin saldirganligi nedeniyle zehirli bir karisima dogru ilerliyor
Balkanlar geri döndü, hem de en uygunsuz zamanda. 10 Aralik'ta Sirplar ve Arnavutlari Kosova'nin nihai statüsü üzerinde uzlastirmakla görevli ABD-AB-Rusya'dan menkul müzakere ekibi, BM'ye basarisiz oldugunu rapor edecek. Birkaç hafta sonra da Kosova bagimsizlik ilan edecek. ABD ve AB'nin büyük kismi Kosova'yi hizla taniyacak. Rusya ve müttefikleriyse tanimayacak. Kosova'nin tarihteki en büyük BM projesi olarak sekiz yillik macerasi da büyük gerilim ve Bosna'ya da siçrayabilecek bir siddet tehdidi esliginde sona erecek. Kosova'daki güvenlik NATO'nun sorumlulugunda oldugu için, bu diplomatik tren raydan çikmadan önce NATO'nun varligini güçlendirmek gibi acil bir gereklilik var. Takviye asker göndermenin düsüncesi bile Bush yönetimini dehsete düsürüyor olmali. Halbuki bu ikilemin müsebbibi ABD'nin kararsizligi ve görmezden gelisi -Rusya da bunu suiistimal ediyor.
Uyarilar dikkate alinmadi Komsu Bosna'dan daha kötü haberler geliyor. Bosna savasini sona erdiren Dayton Anlasmasi'ndan tam 12 yil sonra, Moskova ve Belgrad'in kiskirttigi Sirp siyasiler su tehdidi savuruyor: Kosova Sirbistan'dan bagimsizligini ilan ederse, Bosna'nin Sirp kesimi de bagimsizlik ilan edecek. Dayton'in kati bir biçimde men ettigi tek tarafli ayrilma, Sirp bölgesine dönen 150 binden fazla Müslüman'i tehlikeye atacak. Amerikan diplomasisi Avrupali müttefiklerimizin önemli bölümünü Kosova'yi hizla tanimaya ikna etmek konusunda büyük ölçüde basari elde etti. Fakat NATO henüz Kosova'daki varligini güçlendirme geregiyle yüzlesmis degil. ABD'nin Saraybosna elçisi English ve Bosna'daki ikinci yüksek temsilci Gregoryan'in yaklasan tehlikeye dair uyarilarina ragmen, Bosna konusunda ciddi bir tartisma da baslatilmis degil. Gregoryan bu ay Kongre'de, "Gelecek birkaç hafta, bilemediniz birkaç ay, Bosna'nin yasayip yasamayacagi konusunda belirleyici olabilir" diyordu. Kimse bunu umursamadi. Tüm bunlarin üzerine tüy diken seyse, Rusya'nin Kosova meselesini uzaktaki Gürcistan'in iki ayrilikçi bölgesi Abhazya ve Güney Osetya'nin hak iddialariyla baglantilandirma tehdidi. Ufuktaki büyük sapislar, ABD'nin kötü kararlari, Avrupa'nin körlügü ve Rusya'nin saldirganligindan menkul zehirli bir karisima dogru gidiyor. Sirp diktatör Miloseviç 2000'de devrilip yerine reformcu hükümet geçtiginde, Kosova'nin statüsüne dair mantikli ve hizli bir çözümün yolu açik gibiydi. Fakat Bush ekibi Clinton'dan miras kalan her seyden (en büyük basarisi denebilecek seyden bile) nefret ediyordu ve Kosova'daki politikayi ileri tasimak için 2005'e dek bir sey yapmadi, Bosna'yi da görmezden geldi. Savunma Bakani Rumsfeld Amerikan askerlerini Kosova'daki NATO komutanligindan çekmeye bile çalisti ve bu Disisleri Bakani Powell tarafindan engellendi. (Ne var ki Disisleri Bakanligi Rumsfeld'in Bosna'daki NATO komutasini erkenden zayif AB gücüne devretmesini engellemedi, korkunç bir hataydi bu.) 2006'da anlamli diplomatik çabalar daha yeni baslayacakken, Belgrad'daki reformcu basbakan ultra milliyetçilerin suikastina kurban gitti. Ve Putin, keskin degisiklikle, Balkanlar'a tekrar girmeye karar verdi: Rusya, barisçi çözüm yönünde ABD ve AB'yle isbirligi yapmayacakti artik. Putin bugün Rusya'nin bölgesel egemen rolünü tekrar tesis etme çabasinda. Yeni bir soguk savas baslatmaya çalismiyor, fakat uluslararasi saygiya aç ve Avrupa'daki güvenlik sorumluluklarindan el etek çeken Bush yönetiminin görmezden geldigi Balkanlar bu açidan cazip bir hedef.
Putin sanilandan ciddi Putin bu konuda lafini da esirgemedi; onu Almanya Basbakani Merkel'i, ABD Savunma Bakani Gates'i ve diger delegeleri, subattaki bir güvenlik konferansinda, Rusya'nin Belgrad'in karsi çiktigi herhangi bir Kosova anlasmasini kabul etmeyecegine dair açik seçik uyarirken izledim. ABD ve AB'de blöf yaptigina dair muglak bir hissiyat vardi -ve ciddi oldugu ihtimaline dair hiçbir gerçek plan yapilmadi. Putin ciddi olmakla kalmayip, Bosna'nin Sirp kesimindeki baglantilarini güçlendirerek el artirdi. Petrol gelirinin bir kismini kullanarak bölgenin ilimli Bati yanlisi lideri Dodik'i, ayrilma tehditleri savuran huysuz bir milliyetçiye dönüstürdü. Pek övülen Atlantik ittifakiysa sorunu ciddi bir politik düzeyde ele almaktan hâlâ uzak -oysa, Gregoryan'in da uyardigi üzere, Bosna, Kosova bagimsizlik ilan ettikten kisa süre sonra infilak edebilir. Kosova'da yumusak bir geçis ihtimali 2004'te tükendi. Ancak Bush, Putin nezdinde son bir kisisel girisimde bulunmali. Çabalarina, bölgede geçici olarak ilave asker konuslandirilmasi eslik etmeli. Siddeti önlemek için çok geç kalinmis degil, fakat ABD önderlik etmeli ve vakit de giderek azaliyor.
(Bosna savasini bitiren Dayton Anlasmasi'nin mimari olan Amerikali diplomat, 25 Kasim 2007)
|