Balkanlarda son durum
Türkiye Gazetesi Ocak 8, 2008 M.Necati Özfatura - Balkanlarda son durum
2008 yılında Balkanlarda âdeta fırtına öncesi bir sessizlik vardır. Osmanlının Balkanlara hakim olduğu güçlü devresinde Balkanlar Altın çağını yaşadı. Osmanlının gücünün zayıflaması ve Avrupa ülkeleri, Rusya ve ABDnin tahriki ile Balkanlarda huzur sona erdi. Bal gibi bir diyar olan bu topraklarda kan akışı durmadı. Osmanlı bu toprakları terk edince toprak paylaşımı başladı ve bu paylaşım asla bitmeyecektir. Nitekim her paylaşım Balkanlara savaş getirmiştir. Dayton Anlaşması ile geçici olarak kerhen bir barış sağlanmışsa da, barışa imza atanlar bu anlaşmayı içlerine sindirememişlerdir. Balkan ülkeleri arasındaki çatışma isteği şimdilik uykudadır. Her an Balkanlar infilak edebilir. Boşnakların aynı devlet çatışı altındaki Sırp ve Hırvatlara güvensizliği vardır. Sırplar Sırbistana ve Hırvatlar ise Hırvatistana ilhak hayali taşımaktadırlar. Boşnak çoğunluğun hakim olduğu Bosna Hersekte kendilerini azınlık gibi görmektedirler. Kosovaya gelince nüfusun yüzde 92 ya da 95i Arnavut olanların Sırplara karşı güvensizliğin ötesinde kin ve nefreti vardır. Sırbistanda son seçimleri Sırp Radikal Partisi kazanarak iktidar olmuştur. Sırpların Miloseviçin peşinden gittikleri ve halen Büyük Sırbistan hayalinden vazgeçmedikleri bir gerçektir. Sırpların bu hayalleri için büyük çoğunluğu Müslüman Boşnaklar olmak üzere, Arnavut, Hırvat, Sloven ve Sırp olmayanları katlettiği de bir gerçektir. Sırplar sadece Srebrenitsada Birleşmiş Milletler ve NATOnun himayesinde olan 8 bin Müslümanı katletti. Hollanda ile Fransa bir avuç Hollanda askeri için 8 bin Müslüman Boşnakın katline seyirci kaldı ve göz yumdu. Uluslararası Adalet Divanı ise Srebrenitsada katliam yapıldığını kabul etti. Fakat Sırbistanı suçsuz buldu. Sırbistanın ileride ABye girmesine mani olur diye Sırbistanı akladı. Sırbistan Ortodoks Kilisesi ise bütün katliamları ve katliam yapanları kutsadı Sırbistan devlet sırrı diye istenen belgeleri Adalet Divanına vermedi. Miloseviçi teslim eden ise öldürüldü. Hıristiyan Batı ve Rusya kendi suçlarını örtmek için tutuklu olan Miloseviçi zehirledi. Kosova Savaşının 600. yıl dönümünde Kosovanın Mestan Ovasında toplanan bir milyona yakın Sırp (dünyanın her köşesinden gelen Sırplar) Miloseviçin Büyük Sırbistan hayali peşine düştü. Neticede Yugoslavya dağıldı. Karadağın da bağımsızlığı ile deniz ile irtibatı kesilen bir kara ülkesi oldu. Hayal hüsran oldu. Büyük Sırbistan yerine 8 milyonluk (350 bini Müslüman) küçük Sırbistana dönüştü. Osmanlının güçlü devresinde Balkanlarda aynı mahalle ve çarşıda Türk, Boşnak, Arnavut, Sırp, Hırvat, Makedon, Karadağlı, Bulgar, Romen, Rum, Yahudi ve diğerleri bir arada idiler. Hatta Yıldırım Bâyezıdın Timur karşısında Ankara Savaşında yenilmesi üzerine bazı özbeöz Türk Beylikleri Osmanlıdan ayrılırken, Balkanlardaki Müslüman olmayan milletler Osmanlıya sadık kaldılar. Osmanlının adaleti ile huzura kavuştuklarını düşünerek o tarihte ihanet etmediler. Ne zaman ki Balkanlardan Osmanlı gitti, işte o zaman huzur da bitti. Balkanlar etnik ve din mozaiği olduğu için etnik aidiyete göre sınır çizmek imkânsızdır.
Bosna ve Kosova mayın üzerindedir. Her an patlayabilir. Bu iki ülkede ABD ve Rusya karşı karşıyadır. .....
|