MGK'DA 'BULGAR TAHSİN' DÖNEMİ
Milliyet Gazetesi Ocak 6, 2008
[SİYASET] - MGK'DA 'BULGAR TAHSİN' DÖNEMİ
MGK Genel Sekreterliği'ne atanan Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu'nun diplomatik kariyeri oldukça renkli. Türklere asimilasyon politikasının izlendiği Jivkov döneminde Bulgaristan'da görev yapan Burcuoğlu, o zor yıllarda Türk köylerine yaptığı 'kaçak ziyaretler' nedeniyle, Dışişleri'ndeki arkadaşları arasında 'Bulgar Tahsin' olarak ünlenmiş
Ankara Kulisi
MGK Genel Sekreterliği'ne atanan Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'nda 'Bulgar Tahsin' diye ün saldığını biliyor muydunuz? Ankara Kulisi, bu hafta Dışişleri koridorlarını arşınlayarak, 35 yıllık diplomat olan Burcuoğlu'nun neredeyse efsaneye dönüşen ününün nereden kaynaklandığını birlikte çalıştığı meslektaşlarına ve yakın çevresine sordu. İşte Burcuoğlu'nun Tahran, Paris, New York, Sofya ve Atina'daki görevlerinden MGK Genel Sekreterliği'ne kadar uzanan başarılı kariyerinin gölgede kalan ilginç sayfaları:
Saint Joseph'ten Mülkiye'ye Burcuoğlu, 1949 Balıkesir doğumlu. Saint Joseph Lisesi mezunu. Ardından diplomatlık kariyerine yönelmek üzere Mülkiye'ye gelir. Mülkiye'de öğrencilik yıllarında bir süre birtakım dergilerde gazetecilik ve yazarlık denemeleri de yapar. 'Yazarlık serüveni' Dışişleri Bakanlığı'na meslek memuru olarak girişine kadar sürer. Burcuoğlu'nun mezuniyet tarihi olan 1971, 12 Mart muhtırasının verildiği ve o yıllarda Türk solunun en önemli kalelerinden biri olan Mülkiye'nin ciddi karışıklıklara sahne olduğu bir yıldır.
Tahran'da parkalı bir tanık Burcuoğlu, 1973 yılında Dışişleri Bakanlığı'na girer ve ilk yurtdışı görevi olarak 1976'da Atina'ya gider; bunu 1979 yılında Tahran rotasyonu izler. 4 Kasım 1979'da Humeyni yanlısı öğrenciler 'casus yuvası' dedikleri ABD Büyükelçiliği'ni basarak 444 gün sürecek işgali başlatırlar. Baskının gerçekleştiği gün öğrencilerle bir örnek yeşil parka giyerek Allahuekber sloganıyla ABD Büyükelçiliği bahçesine giren ve gelişmeleri işgalin merkezinden izleyenlerden birinin aslında bir Türk diplomatı olduğunu kimse fark edemez. Tüm gününü ABD büyükelçiliği bahçesinde geçiren bıyıklı, parkalı yabancı, ertesi gün Tahran Büyükelçisi Turgut Tülümen ile birlikte, İran'da görev yapan Batılı ülkelerin büyükelçilerinin karşısına çıkarak, işgalle ilgili izlenimleri ilk ağızdan anlatan üçüncü katip Burcuoğlu'ndan başkası değildir.
Orly davasına müdahil 1981'de merkeze döndüğünde, Ankara'nın gündeminde Ermeni terör örgütü ASALA'nın yurtdışındaki Türk temsilciliklerini hedef alan saldırıları vardır. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bu faaliyetleri takip için kurulan İstihbarat Dairesi'nin oluşumunda etkin rol üstlenen ve 1983'e kadar yöneticiliğini yapan Burcuoğlu daha sonra atandığı Paris'te de Ermeni meselesi ve özellikle de Orly Saldırısı Davası ile yakından ilgilenir. ASALA mensuplarının ağır cezalara çarptırıldığı davaya getirilen Türk tezlerinin Prof. Mümtaz Soysal, Prof. Türkkaya Atatöv ve Prof. Sina Akşin gibi çoğu Mülkiye'den hocası olan öğretim üyelerinin katkılarıyla hazırlanmasında önemli rol oynar.
Trenden neden indirildi? Todor Jivkov rejiminin Bulgaristan'daki Türk azınlığın haklarını tanımayarak insanlık dışı muameleye tabi tuttuğu, isim değiştirme kampanyaları yürüttüğü 1985 yılında Sofya'ya Büyükelçilik müsteşarı olarak atanmasıyla birlikte, Burcuoğlu'nun orada yaşayan Türklerin 'Konsolos Tahsin', Dışişleri'ndeki arkadaşlarının ise 'Bulgar Tahsin' sıfatlarını takmasına neden olan Bulgaristan günleri başlar. Baskı döneminde Türklerin yaşadığı ve yabancılarca gidilmesi yasak bölgelere kaçamak ziyaretler yaparak Türk halka "Ümidinizi kesmeyin, Türkiye sizin yanınızda" moralini veren Burcuoğlu'nun her hareketi Bulgar polisince adım adım hatta polis kamerası eşliğinde takip edilir. Yasak olan Kırcaali'ye trenle gizlice gitme girişimi üzerine polis tarafından trenden indirilir. Burcuoğlu'nun Bulgaristan günlerinin ünlenmesinde, gittiği Türk köylerinde her seferinde Bulgar polisiyle karşı karşıya gelmesi önemli rol oynar. Sofya'dan BM'ye gider. Yaklaşık 10 yıl sonra, 1997 yılında Burcuoğlu'nun büyükelçilik sırası geldiğinde Sofya'ya atanması kimse için şaşırtıcı olmaz.
Mercedes ile hal baskını Bulgaristan döneminin en ilginç olaylarından biri, büyükelçi iken gerçekleştirdiği meşhur 'Sofya Hali Baskını'dır. Sofya Hali'nde Çukurovalı bir Türk vatandaşı ile Bulgaristan Türklerinden olan çırağının Bulgar kabzımallar tarafından dövülmesi üzerine, Burcuoğlu Türk bayraklı makam aracıyla hali basar. Lafı dolandırmayan dobra üslubuyla tanınan Burcuoğlu'nun Sofya'daki büyükelçilik günlerinden bir başka anekdot da dönemin Bulgaristan Başbakanı olan ve o dönem Türkiye karşıtı tutumuyla dikkat çeken İvan Kostov ile kavgasıdır. Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosu'nun sınır dışı edilmesi ve Türk müteahhitlerin kazandığı ihalelerin birer birer iptal edilmesine tepki gösteren Burcuoğlu, Başbakan Kostov tarafından makama çağrılır ve "Sizi de sınır dışı ederim" uyarısına muhatap olur. 2001'in haziran ayında yapılan seçimlerin sonucunda sandıktan birinci çıkan eski Kral Simeon Saksburgonski ile başını Türklerin çektiği 'Hak ve Özgürlükler Hareketi' arasında tarihi koalisyon hükümeti kurulur. Toplam altı yıl iki ay görev yaptığı Sofya'dan Bulgaristan hükümetinin en değerli mükâfatı olan 'Koca Balkan Nişanı'nın yanı sıra Türklerin yoğun olduğu Kırcaali'nin Cebel ilçesinin 'fahri hemşerilik' beratıyla döner. Cebel'deki tören on binlerce Türkün katılımıyla miting havasında geçer.
BM'de Bosna mücadelesi Bulgaristan'daki iki görevi arasında 1989-2001 yılları arasında Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği'nde Daimi Delege Yardımcısı olarak görev yapan Burcuoğlu, Türkiye'nin terörle mücadelesine uluslararası destek için önemli olan, "sadece devlet kurumlarının değil, teröristlerin de insan haklarını ihlal ettiği"ne ilişkin bir BM kararının alınmasında etkili olur. Bu görevi sırasında Sırpların zulmüne hedef olan Bosnalıların haklarının korunması, seslerinin duyulması için büyük çaba harcar. Yugoslavya'nın BM Genel Kurulu'ndan atılması, BM'de Bosna Dostları Grubu kurulması ve Sırpların saldırılarının durdurulmasına ilişkin çıkarılan BM kararı Burcuoğlu'nun yoğun mesai verdiği dosyalardır.
ABD ile 1 Mart pazarlığı Ankara'da 2001-2004 yılları arasında Ortadoğu Genel Müdürü olarak Irak ile yakından ilgilenen Burcuoğlu, bu görevi sırasında 1 Mart'taki tezkere oylamasına giden süreçte ABD ile yürütülen pazarlığın Dışişleri cephesindeki önemli aktörlerinden biriydi. ABD'nin Irak'ı işgali sonrasında Kuzey Irak'taki Türkmenler ve Kürt grupların liderleri Talabani ve Barzani ile ilişkilerin yürütülmesinde kilit rol oynadı. Burcuoğlu, ayrıca 4 Temmuz'da Süleymaniye'de Türk askerlerinin başına Amerikalılar tarafından çuval geçirilmesi olayının ardından ABD ile yürütülen müzakerelerde de yer aldı.
Ve Ankara'da hassas görev Burcuoğlu, şimdi devletin en hassas kurumlarından biri olan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğini üstlenmiş bulunuyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun büyük bir gizlilik içinde yapılan toplantılarının bütün hazırlıkları ondan geçiyor. Devletin tepesindeki asker-sivil dengesinin ince ayarlarında artık Burcuoğlu'nun da izlerine bakmak gerekiyor.
Batı Trakya Türkleri için 'aktif' mücadele
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül döneminde tarafından 2004'te Atina'ya büyükelçi olarak atanan Burcuoğlu burada da Batı Trakya Türklerinin durumuyla yakından ilgilendi. Yunanistan seçimleri sırasında Batı Trakya'ya giderek Türklerin siyasi tavrının belirlenmesinde etkili olan Burcuoğlu, Yunanistan hükümetince atanan müftüyü tanımayan Türk azınlığın kendi müftüsünü seçme sürecine de 'aktif katkı"da bulundu. İskeçe Türklerinin camilerde 31 Aralık 2006 gecesi kendi müftülerini belirledikleri oylama sırasında Burcuoğlu'nun da camilerin çevresinde gözüktüğü Dışişleri koridorlarında sıkça rivayet edilir.
Sofya Stadyumu'nda büyükelçi koltuğu
Burcuoğlu, büyükelçilik yaptığı iki ülkede de futbola yakın ilgi gösterir. Sofya'da Levski takımının tüm maçlarını, Atina'da ise Panathinaikos, Olimpiakos ve AEK arasındaki derbi maçlarını stada giderek izler. Bulgaristan'da büyükelçilik yaparken, Sofya Stadyumu'nun VIP locasının birinci sırasının birinci koltuğu hep 'Türkiye Büyükelçisi' için ayrılır. Bulgaristan Başbakanı Kostov'u iktidardan deviren Kral Simeon ile Burcuoğlu'nun tanışıklığı da zaten stadyum locasında birlikte izledikleri bir Levski maçında başlamıştır.
|