Yalçin  BAYER 11 Eylül 2005
Yildizlasan bir lise

ÇOGU dershanelerde üniversiteye hazirlik kurslari simdiden basladi bile... ‘Üniversiteye girmek için tek yol, iyi bir dershanedir’ diyerek olanagi olsun ya da olmasin, biz anne-babalar, çocuklarimiza iyi bir gelecek saglamak ugruna dershane yollarina düstük.

‘Üniversiteye girmese bile ise yaramiyorsa çocugumuzu 4 sene niye liseye gönderdik?’ diye yaman bir çeliski içinde olsak bile böyle yapmaya mecbur hissettik kendimizi...

Süphesiz, fen liseleri veya büyük sehirlerde ancak çok yüksek puan alabilen az sayidaki ögrencinin girebildigi çok özel liseleri ayri tutarsak çogunlugu olusturan diger liselerin basari durumu aslinda milli egitim sistemimizin basari durumunu gözler önüne seriyor.

Ancak, pek fazla kimsenin adini bile duymadigi bazi liselerimizin de hakkini vermek gerekiyor. Bunlara en iyi örnek Tekirdag Anadolu Ögretmen Lisesi’dir. Çünkü bu okulun 2005 yili ÖSYS sonuçlarina göre basari orani % 100, ögrencilerin fen puani ortalamasi 350.919... Yani 28 kisilik sinifin tamami üniversiteye yerlesiyor. Bununla kalmiyor, 28 ögrencinin 7’si Türkiye’de ilk 100’e, 6’si ilk 500’e, 7’si ilk 1000’e, 8’i ise ilk 5000’e giriyor.

Sinifin üçte birinin Bogaziçi Üniversitesi’ne kaydolmasi müthis bir basari degil midir?

Bu okulun basarili olmasinin nedeni bir sir degil. Okul hakkinda ilk bilgileri almaya giden aileyi, rehber Ahmet ögretmen karsiliyor. Öyle güler yüzlü ve ikna kabiliyetine sahip ki çocugunuzun kaydini yapmadan çikamiyorsunuz. Okul Müdürü Yusuf Bey, ögrencilere agabeyleri kadar yakin. Müdür Yardimcisi Hilal Hanim, ögrencilerini kendi çocuklarindan ayri tutmuyor. Veliler ellerini kollarini sallayarak okul yöneticilerinin odasina girip çikabiliyor. Bütün ögretmenlerin yüzü gülüyor ve hepsi de birbirinden donanimli.

Ve okul bize sunu ögretiyor. Demek ki, istenildigi zaman oluyormus! Iyi bir kadroyla donatilmis okullarimizda basariyi dershane degil okulun kendisi belirleyebiliyormus.

Acaba böyle okullar yeterince takdir ediliyor mu?

Selime DODURKA