Muammer Ketencoğlu usta müzisyenliği ve titiz araştırmacılığıyla Ege'nin gözbebeğinin müzikal tarihini anlatıyor
Muammer Ketencoğlu usta müzisyenliği ve titiz araştırmacılığıyla Ege'nin gözbebeğinin müzikal tarihini anlatıyor
İzmir'in unutulmaz havaları
Cumhuriyet 09.03.2008
Muammer Ketencoğlu, albümlerini 11 Mart'ta, İzmir'de Alsancak D&R'de imzalayacak. Ketencoğlu, 14 Mart'ta da Kadın Sesleri Topluluğu ile İstanbul Kartal'da Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde konser verecek. Ketencoğlu dinleyicileriyle www.muammerketencoglu.com'dan haberleşiyor.
HATİCE TUNCER
Balkan ve Ege müzikleri tutkunu, akordeon ustası Muammer Ketencoğlu , Kalan Müzik tarafından yayımlanan "İzmir Hatırası" albümünde İzmir'in zengin müzik kültürünü müzisyen ve araştırmacı kimliğiyle bir arada sunuyor. Ketencoğlu, "Balkan Yolculuğu " albümünde de 2006 yılında bir trafik kazasında yitirdiği müzisyen arkadaşı Aytunç Nevzat Matracı' nın sesini, klarnetini, saksofonunu dünya müziğine armağan ediyor.
Ketencoğlu, albümde Türkçe, Rumca ve İspanya'dan göç eden Yahudilerin kullandığı Ladino dilinde türküleri toplamış. Sanatçının iki yıldan fazla süren çalışmasının temelinde, doğup büyüdüğü kent olması kadar İzmir'in değerli müzik mirası yatıyor: " İzmir geçmişte, İstanbul gibi Türkiye'nin en kozmopolit şehirlerinden biriydi. Bu çok kültürlü yapı bugün de İzmir'in daha aydınlık, daha demokrat yanının temelini oluşturuyor. İzmir'in bu çok kültürlü müzik geleneğini CD raflarına taşıyan kimse olmadı. Hem bir İzmirli olarak, hem de bu konularla ilgili bir müzisyen olarak bu benim görevimdi."
Çocukluğunda yaşadığı ortam, Balkan ve Yunan radyolarından, çevresinden duyduğu melodiler, Ketencoğlu'nun tercihlerinde de etkili olmuş: "Ben İzmir'de binaların güzelliği ya da çiçekler, renkler gibi görsel dünyayla ilgili bir imaj oluşturamazdım. Sesler, kokular, sokak satıcılarıydı benim dünyam. Tire'de yaşıyorduk. Fuar zamanları İzmir'e dayıma giderken tren yolculuklarını unutamam. Altı-yedi yaşlarındayken Kemeraltı'nda bir sokak satıcısının kemanından büyülenmiştim. Annemin aldığı oyuncak kemandan günlerce sesler çıkardım."
İlk sahne deneyimi
Bornova Körler Okulu'nda okurken 1975 yılında Beyaz Baston Haftası etkinlikleri kapsamında Efes Oteli'nde ilk kez sahneyle tanışıklığı, bugünlerin habercisi sayılabilir: "Bunlar adım adım insanı müziğin içine sokan şeyler. Müzik öğretmenim Bayram Şimşek eşliğinde, bestesi Yunan sanatçı Manos Hacidakis' in olan, Füsun Önal' ın söylediği ' Senden Başka' şarkısını söylemiştim. Şarkı söylemenin, sanatçı olmanın ayrıcalığını o gün hissetmiştim."
İzmir Hatırası için TRT repertuvarı başta olmak üzere sayısız türkü kaydı tarayan Ketencoğlu, Küçük Asya Araştırmaları Enstitüsü'nün arşivinden yararlanmış.
Homeros'u anlamak
Ketencoğlu, binlerce yıllık bir kent olan İzmir'in müzik geleneğini anlatırken Homeros' a kadar uzanıyor:
"Homeros da görmeyen bir ozandı ve ' mutlaka bir müzikal tarafı' vardı diye düşünüyorum. İzmir'e binbir türlü halk gelip gitmiş. Türkler, Rumlar ve 15. yüzyıldan itibaren dalgalar halinde göç eden Yahudiler İzmir'in kimliğini oluşturmuşlar. 17. ve 18. yüzyılda artık İzmir, İstanbul ile boy ölçüşen bir duruma gelmiş. 1850'lerden sonra İzmir'de açılan çeşitli mekânlarda müziğin oldukça etkisi olmuş. Bu mekânlarda Türkçe, Rumca, Yahudi İspanyolcası ve Ermenice müzikler icra edilirmiş. Zaman zaman bunlar birbirinin içine girermiş. Zaman zaman ayrı ayrı icra edilirmiş. Ermenilerden de çok değerli müzisyen ve ustalar var. Ama İzmir'e özgü bir müzik geleneklerine rastlamadım. Daha çok Türkçe ve Rumca söylemişler. Türk, Yahudi ve Rumların toplumunun ulaşabildiğimiz türkülerinden oluşan eski İzmir müziği projesi yapmaya çalıştım. İzmir Hatırası, 1922 öncesi İzmir'de bir yolculuk niteliği taşıyor."
İzmir üçlemesi
İzmir Hatırası albümü, tüm enstrümanlarını Hüsnü Şenlendirici' nin çaldığı " Uçun Kuşlar " adlı Bergama'dan bir zeybek havasıyla başlıyor. Rumca 4 türkünün yer aldığı albümde " İzmir Üçlemesi "nde aynı ezgi üç dildeki sözleriyle seslendiriliyor:
"Bu parça aslında albümün bir özeti. Çok güçlü bir melodi bulunduğu zaman dünyanın neresinde olursa olsun yan yana yaşayan halklar bu melodiyi kendi dillerinde ifade etmek istiyorlar. 'Sarıgelin kimindir, Türklerin mi, Ermenilerin mi, Azerilerin mi, Gürcülerin mi' tartışması gibi. Ege coğrafyasında, İzmir Üçlemesi'ndeki melodinin üç dilde de söylendiğini duydum. Her örnekten birer kıta alıp bir kolaj yaptım."
Usta müzisyenler bir arada
Albümde Zeybek Topluluğu'nun yanı sıra Hüsnü Şenlendirici , Göksel Baktagir, Murat Aydemir, gibi usta müzisyenlerle çalışan Ketencoğlu, Yahudi şarkılarında Jak ve Janet Esim' den yardım almış. Düzenlemeleri, Cengiz Onural ile birlikte yapmışlar:
"Düzenlemelerde bir taraftan günümüzde yaşamanın zorunlu olarak ortaya çıkardığı çağdaş yaklaşımımız vardı. Bir taraftan da geleneğe duyduğum büyük saygı ve sorumluluk yüzünden, türküleri olabildiği kadar saf halleriyle başka müzikal türleri çağrıştırmayacak bir halde sunmaya çalıştım ."
Kadın ağzı türküler
Muammer Ketencoğlu, eşi Deniz Ketencoğlu' nun seslendirdiği ve TRT repertuvarında da bulunan "Alt'ay Oldu Ben Bu Dağı Aşalı" türküsünü annesinden dinlediği haline sadık kalarak düzenlemiş.
"Mendilimin Ucuna Sakız Bağladım Sakız " türküsünü ise Ketencoğlu'nun 2 yılı aşkın bir süredir yönettiği " Kadın Sesleri Topluluğu " okuyor:
"Kadın Sesleri'yle çalışmalarımız gitgide daha haz alınan bir noktaya geldi. Elveda Rumeli adlı televizyon dizisi için iki kadın ağzı türkü kaydettik. Ayrıca bu albümün hemen arkasından ' İzmir ve Çevresinden Kadın Ağzı Türküler' albümümüzün yolda olduğu haberini vereyim."
|