Balkanlar tarihinin sessiz tanığı: Mostar Köprüsü
Ekonomik Çözüm Gazetesi Şubat 3, 2008
Balkanlar tarihinin sessiz tanığı: Mostar Köprüsü
Tarihi Mostar Köprüsü de Osmanlı'nın Balkanlara bıraktığı miraslardan biri. Eşsiz güzellikletik nehrin üzerindeki bu köprü l566 yılında Mimar Sinan'ın öğrencilerinden Hayruddin tarafından inşa edildi. Yüzyıllar boyu altından akan nehrin duru sularına bakarak dostluklara tanıklık yaptı. mostarın iki yakasını buin araya getirdi. Ancak köprü 1999 yılında Sırp zulmünden nasibini aldı. Sırp topçusunun ateşiyle yerle bir oldu. Köprünün yıkılışı dünyadaki tüm duyarlı insanları ayağ kaldırdı. En büyük tepkiyi de Osmanlı'nın torunu Türkler gösterdi. Türkler köprünün yıkılmasına tepki göstermekle kalmadı, 2004 yılında inşaat şirketlerimiz onu yeniden yaptı. KAHRAMANLIK
Mostar'ın tepesinde mevzilenmiş bir tank, l999 yılındaki Sırp saldırısında şehri top ateşleriyle döverek binaları yerle bir ediyordu. Karşı tepede bulunan Bosnalılar'ın topunda ise mermi kalmamıştı. Elde bir tek top mermisi vardı. Onu da kimse cesaret edip karşı tarafa atamıyordu. İşte bu sırada bıyıkları bile terlememiş bir Bosnalı genç ortaya çıktı. "Ben bu mermiyle o tankı vururum. Vuramazsan beni öldürün" dedi. Bu kahraman gence bir şans verildi. O topu ateşleyerek Mostar'ı yerle bir etmeye çalışan tankı havaya uçurdu. Böylece şehir de bu beladan kurtulmuştu. Boşnak gencinin bu kahramanlığı bugünlerde Mostar'da dilden dile dolaşıyor.
TURİZM GELİŞİYOR
Mostar şimdi turistlerle dolup dolup taşıyor. Mostarın insanlarının güzelliği de turistlerin dikkatini çekiyor. Hele kentin erkeklerinin bir zamanlar nişanlılarına cesaretlerini kanıtlamak için düğün öncesi köprüden Neretva Nehri'ne atlamaları, bugün de gösteri şeklinde devam ediyor. Neretva Nehri'nin gürül gürül akan suları ise şehre apayrı bir güzellik veriyor. Ne var ki Sırp katliamı sırasında yerle bir edilen bnalar bugün hala harabe gibi duruyor. Savaşın soğukluğunu ve yıkıcılığını adeta gözünüze sokuyor.
İzzetbegoviç Anıt Mezarı'nda:
BOSNA'da önemli bir lider olan İZZETBEGOVİÇ ölümünden sonra Boşnaklar'ın çok özlem duydukları isim.
SREBENİKA katliamından sonra yapılan şehitlikte Aliya İzzetbegoviç'in de kabri yapılmış. Şimdilerde Bosna
kahramanı olarak anılan İzzetbegoviç'in kabri her gün yüzlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor, ruhuna dualar okunuyor.
Bosna Hersek Kültür Dayanışma Dernekleri Federasyonu Başkanı Kemal Baysak dernek üyeleriyle İzzetbegoviç'in kabrini ziyaret etti. Kabre güller bıraktılar, dualar ettiler. İzzetbegoviç'in Anıt Kabri Sarayova'nın en güzel yerinde, yüksek bir tepede bulunuyor. Sarayova, Osmanlılar'dan kalma eserlerle dolu, tarihi bir kent. Nereye gitseniz birbirinden güzel camiler, süslü binalarla karşılaşıyorsunuz. Osmanlı bugüne de ışık saçıyor. Sırplar Saraybosna'yı ne kadar yerle bir etmeye kalksa da, Osmanlı eserleri camisiyle, hamamıyla, konaklarıylarıyla hala göz kamaştırıyor.
Kahraman Komutan Sefer Haliloviç: Sefer Haliloviç, Sırpların Bosna'da katliam yaptığı zaman, bir araya gelen Boşnak vatanseverlerin lideri. Yeşil bereliler denilen askeri grubun lideri olan Sefer Haliloviç, savaşta bir çok kahramanlıklar yapmış. Birlişmişmilletler Güvenlik Grubu Bosna'ya geldiğinde Sırpların iftirası üzerine üç yıl hapis yatmış. Ancak suçsuzluğu ortaya çıkınca serbest kalmış. Şimdilerde Bosna'da kurulan partinin liderliğini yapan Haliloviç, Boşnaklar'ın gözdesi. Sefer Haliloviç, Sırp katliamının öyküsünü romanlaştırarak birkaç dilde yayınladı. Önümüzdeki aylarda Birleşmiş Milletler'in gözetimi altında Bosna'da yapılacak seçimlerde tekrar aday olacağı ve milletvekililliğini kazanacağı kesin gözüyle bakılıyor
Saraybosna Belediye Başkanı Dr. Jurisie: Belediye Başkanı Dr. Jurisie, Sırp katliamından sonra ülkelerinde toparlanma dönemine girdiklerini ifade ediyor. Turizm yatırımlarına ayrı bir önem verildiğini söyleyen Jurisie, bir Amerikan turizm şirketinin yaptığı araştırmaya göre, turizmde Paris'in birinci şehir olduğunu, Saraybosna'nın 33'üncü sırada yer aldığını açıklıyor. Belediye başkanlarının belediye meclis üyelerinden ayrı seçildiğini ve siyasi rozetine bakılmadığını iifade eden Dr. Josip Jurisie, "kentimize yatırımcı bekliyoruz" diyor.
Saraybosna Kantonu:
Saraybosna Kantonu Ekonomi Odası Başkanı Kemal Grebo yeniden yapılanmaya girdiklerini bildiriyor. Halen 220 milyar "kayma" ithalatlarının olduğunu söyleyen Grebo, ihracatlarının ise 24 milyar kayma olduğunu belirtti. Başkan Grebo, Bosna'ya yatırım yapacaklara birçok kolaylıkların sağlanacağını ifade ediyor. Demirçelik, optik ürünler ve gıda ürünlerine yatırım yapacaklara her türlü kolaylığın gösterileceğini söyleyen Grebo, "Özellikle Türk yatırımcı kardeşlerimizin Bosna'da yapacağı yatırımlar için elimizden ne geliyorsa hepsini yapmaya hazırız"diyor. Saraybosna kültür ve tarih zenginlikleriyle göz kamaştıran bir şehir.
Turistlerin gezmekle doyamadığı bir şehir olan Saraybosna'da turistik eşyalarda göz kamaştırıyor. Saraybosnada nereye giderseniz size Türk kahvesi ikram ederler. Bu kahvelerin fincan ve cezveleri de Saraybosna'nın en önde gelen hediyelik eşyasıdır.
Zenitca'da bir
Hintli demirci
TRT INT kanalında yayınlanan "Memleketimizden Haber Var" programı yapımcısı Ayşegül Aran Bosna'daki araştırmaları ve program yapımı için aramazda bulunuyor. Aran da bizim gibi Zenitca şehrinin güzelliğinden büyülenmiş. Ancak şehrin cadde ve sokaklarında tek kollu, tek bacaklı savaş gazileri güzellikleri gölgeliyor. Buruk bir acı duyuyorsunuz onları gördükçe.
Zenitca'nın başarılı Belediye Başkanı, diğer illerde olduğu gibi yabancı yatırımcı beklediklerini ifade ederken, özelleştirmeye önem verdiklerini söylüyor. Zenitca'daki dünyanın üçüncü büyük demir çelik fabrikası özelleştirilmiş. Bir zamanlar 20 bin kişinin çalıştığı bu fabrikaya bir Hintli de ortak olmuş. Bu özelleştirme işleminden sonra 20 bin olan çalışan sayısı 2 bine düşmüş. Tabii üretim de 10'da birin altına inmiş...
Zenitca fabrikasının Hintli ortağı bir zamanlar Türkiyemiz'deki Erdemir fabrikasına ortak olmak isteyen Hintli kuruluş Mittal'den Zenitcalılar çok yakınıyor. "Bu Hint kuruluşu fabrikamızı neredeyse çürüğe çıkaracak" diye konuşuyorlar. Zenitca savaşın tahribatını bir yana bırakıp çıkıp yeni yatırımlara yöneliyor.
SABAH RESİMLERİ
Gazeteci Hasan tahsin'in televizyonda yaptığı "Sabah Resimleri" programı da bu renkli gezimizde görevini hiç aksatmadan yaptı. Hasan Tahsin gezimizde aramızda Bosna'nın güzelliklerini bizlerle izledi, kendine göre yaptığı yorumları bizlere Sabah Resimleri programında canlı yayında anlattı. Hasan Tahsin'in gezimizin bir yerinde şöyle diyordu: "Bizim insanlarımız Bosna dostluğuna çok önem vermelidir."
Biz de bu görüşe aynen katılıyoruz.
Arandük Kalesi
ve Müslümanlar
Arandük Kalesi, Osmanlılar döneminden bugünlere gelmiş, Müslümanlar'ın yerleştiği 80 hanelik şirin bir köy. Kalenin hemen dibinde bulunan köyde, Osmanlı'dan miras kalmış cami ve tahtadan yapılmış minaresi hala duruyor. Caminin içinde Osmanlı Sancağı ve Türk Bayrağı bulunuyor. Her cuma günü bu bayraklar minareye asılıyor. Köyün tamamı Müslüman. Türk Halk Müziği hala söyleniyor. Gezimize katılan ve Türkiye'de söylediği Balkan ezgileriyle ünlenen Havva Karakaş ve eşi saz sanatçısı Hasan Karakaş Varandük halkıyla Balkan müziklerini kalede birlikte okuyarak hasret giderdiler. Balkan Türküleri araştırmaları için Bosna'da bulunan Havva Karakaş, söylediği türkülerle Varandüklülerin kalbini fethetti. Varanrdüklülerin hala Osmanlı yapılarını korumaları göze çarparken Varandük nehrinin güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmiyor.
TRAVNİK'TEKİ GÜZELLİK
Bosna'nın güzel şehirlerinden biri de Travnik, ne var ki bu şehir de Sırp saldırılarına uğramış. Hala savaşın izlerini binalardaki mermi deliklerinden görülebiliyor. Travnik Kalesi, aynı adı taşıyan nehir herbiri ayrı güzellik katıyor. Belediye başkanları ise şehirlerin temizliğine özel önem veriyor. Hepsi de yatırımcı sanayicileri beklediklerini ifade ediyor.
Tito öldükten sonra
cumhurbaşkanı seçildi
Bosna-Samaç'ta 1925 yılında doğan Aliya İzzetbegoviç, daha sonra Saraybosna'ya taşındı. Çocukluğunun büyük bir dönemi Nazi yönetimi altında geçti.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Saraybosna Üniversitesi'nde hukuk eğitimini tamamladı. Bu dönemde anti-komünist kanatta yer aldı.
1940'ların sonrasında "Genç Müslümanlar" isimli milliyetçi ve İslamcı bir grubun üyesi olduğu gerekçesiyle 3 yıl hapis yattı.
9 YIL YEDİ, 5 YIL YATTI
1970 yılında İslami Deklerasyon'u yazdı. Bu kitap, Yugoslavya'ya şeriat rejimi getirmenin özleminin vurgulandığı gerekçesiyle eleştirildi.
1983 yılında İzzetbegovic, Tito'nun partizanları tarafından İslami propaganda yaptığı gerekçesiyle 9 yıl hapse mahkum edildi. Ancak 5 yıl sonra hapisten çıktı. .
İzzetbegoviç, 1990'da, Tito'nun ölümünün ardından Bosna Cumhurbaşkanı seçildi.
İzzetbegoviç ilk dönemlerde Bosna'nın çok etnikli yapısını korumaya gayret ettiyse de, Hırvatların ve Sırpların Bosna üzerindeki hesaplarına engel olamadı.
SIRP KATLİAMINI GÖRDÜ
Ortamın gerginleşmesiyle birlikte Bosna'nın bağımsızlığı ile ilgili referanduma giden İzzetbegoviç, Sırpların boykot ettiği referandum sonucunda yüzde 99 bir çoğunluğun oyuyla Bosna'nın bağımsızlığını ilan etti.
Bağımsızlık ilanı sonrasında başlayan savaşla birlikte uluslararası silah ambargosu da uygulanınca Bosnalı Müslümanlar büyük zorluklar yaşadı. 1995 yılında savaşı bitiren Dayton Barış Antlaşması'nda İzzetbegoviç'in de imzası vardı.
Demokratik Eylem Partisi'nin (SDA) üyesi olan Boşnak lider, 1999 yılındaki Sırp katliamından bir yıl sonra, cumhurbaşkanlığı görevinden sağlık sorunları sebebiyle istifa etti.
20 Eylül'de evinde aniden bayılıp düşünce 4 kaburga kemiği kırılan ve sol akciğerinde kanaması durdurulamayan Boşnak lider, 19 Ekim 2003'te Saraybosna'daki Kosova Hastanesi'nde hayata gözlerini yumdu.
|