Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Tanıtımda geri kalan İstanbul, podyumda Atina'yı geçti

Tanıtımda geri kalan İstanbul, podyumda Atina'yı geçti
29.03.2008 | Ayten Güvenkaya | Haber

   İstanbul ile Atina aynı tarihlerde moda haftası düzenledi. İstanbul'dakinden ben dahil birçok gazetecinin haberi olmadı. İletişim konusunda Atina'nın gerisinde kalan İstanbul tasarımlarıyla öne geçti.



Tarihten gelen "Benim toprağımda işin ne" kavgasını politika, sanat ve iş dünyasında işbirlikleriyle sona erdirmeye çalışan Türkiye ve Yunanistan, bu kez iki tarafın da bitirmeye niyetli olmadığı bir alanda; moda savaş hali yaşıyor.

Bir tarafta Paris, Milano gibi dünyanın sayılı moda merkezlerinden biri olmaya hevesli İstanbul, diğer tarafta Rusya'dan başlayıp Ortadoğu, Doğu Avrupa ve hatta Kuzey Afrika'yı içine alan bölgenin moda merkezi olma çabasındaki Atina...

Bu iki önemli komşu kent, savaşın en vurucu hücum planı olan moda haftalarını mart ortasında düzenledi. Ama daha işin başında, yani organizasyon tarihinde talihsiz bir çakışma yaşadılar. İstanbul Fashion Lab 13-15 Mart'ta, Atina Moda Haftası ise 13-16 Mart'ta yapıldı. Bu çakışmanın nedeni ise Atina'nın tarihi son anda belirlemesi.

Yunanistan ve Türkiye'de aynı anda düzenlenen bu organizasyon, kimin hangi konuda güçlü olduğunun ve eldeki imkânların da önemli bir aynası oldu.



İstanbul'da 7, Atina'da 35 defile

Gönlüm, kurucuları arasında Bahar Korçan, Arzu Kaprol ve Ümit Ünal'ın da olduğu Moda Tasarımcıları Derneği'nin (MTB) düzenlediği İstanbul Fashion Lab'e katılmaktan yana olurdu. Ancak bu etkinlikten, E-5 karayolu üzerindeki Kozyatağı geçidine asılı bez afişler sayesinde haberdar oldum. Bu etkinlikten son dakika haberdar olan sadece ben değildim. Yakın çevremde de birçok gazetecinin haberi yoktu. Ancak Atina Moda Haftası'ndan organizasyonun burdaki tanıtım ayağını üstlenen ajans sayesinde haftalar önce haberim oldu ve davete olur yanıtı verdim.

Türkiye'deki etkinliğin organizatörü MTD, tanıtım ve iletişimde Atina'nın gerisinde kaldığı için bu yıl ilk kez düzenlenen ve hazırlıkları 1.5 yıl önce başlayan İstanbul Fashion Lab'i izleme fırsatım olmadı. Ama aldığım bilgilere göre İstanbul Fashion Lab'e Almanya ve İtalya gibi ülkelerden 15 basın mensubu ve 11 alım grubu ziyarette bulunmuş. 3 günde gerçekleşen defile sayısı ise 7. Üçüncü yılındaki Atina Moda Haftası içinse ağırlıkla Fransa ve İtalya'dan 26 basın mensubu ve 27 alım grubu geldi. 4 günde düzenlenen defile sayısı ise 35.



Atina, global şirketleri bağladı

Bu noktada iki organizasyonun bütçelerine de bakmakta fayda var: Atina Moda Haftası 700 bin euro bütçe ile düzenlenirken harcamaların yüzde 80'i, Mercedes, Swatch, Schwarzkopf gibi global şirketlere yüklenmiş. Yunanistan devletinin yüzde 20 destek verdiği moda haftasının açılışına da ekonomi, kalkınma ve turizm bakanları katılarak "arkanızdayız" mesajı verdi. İstanbul'daki organizasyonun maliyeti ise 800 bin YTL. Dış Ticaret Müsteşarlığı, yabancı davetlilerin ulaşım ve konaklama masraflarını karşıladı. MTD İdari İşler Sorumlusu Pınar Kaplankıran, Atina'ya kıyasla organizasyona ilişkin sponsor bulmakta hayli zorlandıklarını söylüyor: "Şirketler daha çok barter yapmak istedi. Mimar Sinan Üniversitesi ufak bir bedelle defilelerin düzenlenmesi için Tophane-i Amire'yi açtı. İstanbul Büyükşehir ve Beyoğlu Belediyesi'nin de destekleri oldu ama diğer masrafları ödemede zaten büyük bütçesi olmayan MTD olarak çok zorlandık. 16-18 Ekim'de düzenlenecek 2. moda haftası için daha rahat sponsor bulmayı hedefliyoruz."



Ünlü tasarımcılarla çalışacak

Gelelim, Yunan moda endüstrisinin hedeflerine... Yunan Moda Tasarımcıları Birliği Direktörü Andonis Kioukas, kuzeyde Rusya'dan başlayıp Ortadoğu'yu hatta Kuzey Afrika'yı içine alan bölgenin moda merkezi olmak istediklerini söylüyor. İşte Kioukas'ın söyledikleri: "Paris, New York, Milano ile yarışmak delilik. Onlar gibi olamayız. Ama bölgenin moda merkezi olmak istiyoruz. Bu strateji için bir sonraki adım, ekimden itibaren moda haftasında uluslararası tasarımcıların sayısını artırmak. Şu anda Kıbrıs ve Gürcistan'dan iki yabancı tasarımcı var. Ekimde bu sayıyı 10'a çıkarıyoruz. Açılış defilesini Amerikalı tasarımcı John Varvatos ile yapacağız. Sizden de Rifat Özbek ile görüştük. Gelmeyi kabul etti. Uluslararası tasarımcılar, dünya tanıtımımız için önemli bir adım."



Ofisler Türkler'i beğeniyor

Kioukas, hedeflerini büyük tutsa da 2008-2009 Sonbahar-Kış sezonu için sergilenen kreasyonlar, moda merkezi olmak için biraz sıradan. Transparan ve dantelin bol olduğu tasarımlarda, yaratıcılık oldukça zayıf. Nordstrom ve Jeffrey's gibi Amerikan perakende devlerinin Paris'teki alım ofisi yetkilisi Odile Baudelaire de aynı fikirde. Baudelaire, "Türklerin tasarımlarının daha iyi olduğunu biliyorum. Ama şimdiye kadar Türkiye'den hiçbir davet almadım. Yunanlı tasarımcılar arasında iyi isimler var. Fakat onlar daha çok gece kıyafetleri tasarlamış. ABD bu alanda doymuş durumda. Biz biraz daha günlük giyilebilecek kıyafetler bakıyoruz" diyor.

Atina'da 35 defile arasında ben dahil pek çok kişinin favorisi Deux Homme oldu. 10 yıllık bir moda evi olan Deux Homme'un, Milano, Moskova ve Paris gibi merkezlerde satış noktaları var. Defile sonrası görüştüğüm Deux Homme iki ortağından biri, aynı zamanda tasarımcısı Dimitris Alexakis, tıpkı Türk meslektaşları gibi dünyaya açılmak istediklerini söyledi. Hedefleri arasında Türkiye pazarına girmek olduğunu da belirten Alexakis, Türkiye pazarı için Beymen'e de teklif götürdüklerini ancak şu anda somut bir neticeye ulaşılmadığını söyledi.

Bu arada, küçük bir hatırlatma: Fransızlar başta olmak üzere konuştuğum her yabancı, bildiği Türk tasarımcı olarak iki isim veriyor; biri Hüseyin Çağlayan, diğeri Ayşe-Ece Ege kardeşlerin sahibi olduğu Dice Kayek moda evi.






 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net