Dünya İletişim Ajansı - Perşembe Rotası
Dünya Gazetesi
Nisan 3, 2008

Tüm taşıma modlarının kullanılabileceği bir köy doğuyor / Çorlu’ya lojistik amaçlı organize sanayi bölgesi
 TEKİRDAĞ - Tekirdağ’ın sıra dışı Valisi Aydın Nezih Doğan, farklı bir hizmetin daha
öncülüğüne soyundu. Çorlu Havalimanı’na 7 km mesafede, bin 500 dönümlük hazine
arazisi, kargo alanı olarak işaretlendi ve vizyon sahibi müteşebbislerini bekliyor.
Havalimanının hemen bitişiğinde sayılan arazinin, bulunduğu lokasyona yakın
noktalardan demiryolunun da geçtiğini belirten Vali Doğan, öngördükleri modelde bütün
taşıma modlarının kullanılabileceğini vurgulayarak, “Biz, sistemin entegrasyonuna
önem veriyoruz. Tüm taşıma modlarından yararlanılabilecek bir iş yapmak lazım. Bu
sistem kabul edildiği andan itibaren, bizim tavsiyemiz oraya bir demiryolu kılçığının
bağlanmasıdır. Çünkü, Akport limanımıza yapılmakta olan bir demiryolu inşaatı var.
Oradan söz konusu lojistik bölgeye doğru bir kılçık verilmesi, Akport Limanı ile
lojistik köy arasında doğrudan bir besleme imkanı sağlamış olacaktır. Akport Limanı
ile yapılması planlanan Asyaport Limanı arasında da, 8 km gibi son derece yakın bir
mesafe bulunuyor. Ulaştırma Bakanımız, gelecekte oraya da bir demiryolu kılçığı
verileceğini ifade ettiler. O takdirde, her iki limanın hizmetlerine yarayacak bir
arka depolama alanı da oluşturulmuş olacaktır” diye konuştu.
Kargo alanı olarak işaretlendi
Tekirdağ’da milli geliri oluşturan tarım, sanayi ve hizmet faktörleri arasında
ağırlığın hizmetler sektöründe olduğunu ifade eden Doğan, göreve geldiklerinde ilk
önceliklerinin ‘pastayı büyütmek için neler yapılabileceğini araştırmak’ olduğunu
söyledi. Vali Doğan, şöyle devam etti: “Çok ciddi olarak entegre edilebilecek bir
ulaşım ağımız var. Bunlardan karayolları, kapasitesini sonuna kadar kullanırken;
demiryollarında ek kapasite oluşturma ihtiyacımız olduğunu gördük. Denizyollarında da
çok düşük kapasitede çalışıyoruz. Havayollarında ise, kabiliyetimiz var ama neredeyse
hiç kullanamıyoruz. Eğer, Tekirdağ’da entegre bir ulaşım sistematiği oluşturabilirsek,
hizmetler sektöründe istediğimiz noktaya varabiliriz diye düşündük. Bu anafikirden
hareketle de, havalimanımızı çalıştırmamızın önemini, yeni demiryolları ve yeni
limanlar ihtiyacımızı ilgililere anlattık.
Havayolunda, Çorlu Havaalanı’nın daha fazla kullanılması için ‘yurtiçi tarifeli
seferleri başlatmak lazım gelir’ diyorlardı. Biz, bunun yolcu taşımacılığı yerine
kargoya dönük yapılmasının daha uygun olduğunu düşünüyorduk. Ulaştırma Bakanlığı
yetkilileri ile görüştük. Çorlu Havalimanı’na 7 km mesafede 1500 dönüm civarında bir
hazine arazisi olduğunu tespit ettik. İçinde kamu arazilerinin yanında, özel araziler
de bulunuyordu. Planda işaretlenebilirse, burası kargo alanı olarak kullanılabilir ve
havalimanı daha verimli çalışmaya başlar; hizmet sektöründe de ilerleme sağlanabilir
diye düşündük. Bu fikrimizi, Sayın Başbakan ve Ulaştırma Bakanımıza anlatma
fırsatımız oldu. 2006 mayısında bir gelişme yaşandı. Atatürk Havalimanı’nın kargo
terminali yandı. Ulaştırma Bakanımız da, bizim bu fikrimizden haberdar olduğu için
Çorlu Havalimanı’nın bu amaçla kullanılabileceğini ifade ettiler. Ama, bu ilgililer
tarafından ‘bütün yolcu uçakları da, Çorlu Havalimanı’na yönlendirilecek’ diye
algılandı. Dünya hava lojistik taşımacılığının yaklaşık yüzde 96’lık bölümü yolcu
uçaklarıyla yapılıyordu. Yolcu uçakları yine aynı güzergahta seferlerine devam
edecekti. Biz, ise sadece kargo taşıyan uçaklarla ilgili bir yönlendirme
planlamıştık. Sektör, bu yanlış anlamadan kaynaklanan bir direniş gösterdi. Biz de,
bu arada 1/100 binlik planda bu kargo köyü olarak işaretlenmesi için girişimlere
başladık. Geçtiğimiz yıl ağustos ayı itibariyle söz konusu bölgeyi kargo alanı olarak
işaretlettirdik.”
Arama konferansı yapılacak
Bölge için yeni bir model önerisinde bulunduklarını aktaran Tekirdağ Valisi Aydın
Nezih Doğan, burada da organize sanayi bölgelerinin ‘hizmet amaçlı kullanılabilir’
maddesinden yola çıkmış. Ve lojistik amaçlı bir organize sanayi bölgesi kurma
önerilerini, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’na arz etmiş.
Konunun, ilgili bakanlık görevlilerinin incelemesinde olduğunu ve hukuki altyapı
üzerinde çalıştıklarını belirten Vali Doğan, öte yandan da, projeyi sektör
temsilcileriyle paylaşmış. Sektörle kamu yönetimi arasında henüz bir uzlaşma
bulunamadığından bir arama konferansı düzenlemeye karar verdiklerini ifade eden Vali,
bu arama konferansıyla yöntem konusunda antant kalacakları bir sistem peşinde.
Konferans için de, nisan ayı sonunu öngörüyor.  
Alan, 2 bin dönüme kadar büyüyebilir
Lojistik organize sanayi bölgesinin inşa edileceği arazi hakkında da bilgi veren Vali
Aydın Nezih Doğan, bu konuda da şu açıklamayı yapıyor: “1500 dönümlük kamu arazisi
tek parça değil. Özel şahıslara ait bölümler de bulunuyor. Bu alan istimlaklarla 2
bin dönüme kadar da büyüyebilir. Ben sektörün ihtiyaçları doğrultusunda kendi
modelini üreteceğini düşünüyorum. Entegre model içerisinde her lojistik firmasının
yola çıkıp, malını taşıyabileceği bir altyapıyı hazırlaması şartı vardır. İç emniyet
sisteminin kurulması, ulaşım yollarının yapılması, sosyal tesislerin tamamlanması vb
bir maliyet gerektirecektir.
Asyaport, Türkiye’nin ihtiyacı
Tekirdağ’ın Barbaros Beldesi’nde yapılması planlanan Asyaport Limanı hakkında
görüşlerini sorduğumuz Vali Aydın Nezih Doğan, bu konuda da şunları söyledi:
“Asyaport Tekirdağ’ın, Marmara Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin ihtiyacı olan bir
projedir. Bunu Tekirdağ Valisi olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak
söylüyorum. Çünkü, bu ülkenin transit limana ihtiyacı vardır. Asyaport da, bu transit
liman ihtiyacımızı karşılayacak. Öyle güzel bir coğrafyamız var ki, bu coğrafyada
başkalarının ihtiyaçlarını da görüp gözetebilmek imkanına sahibiz. Yani, rekabet
gücümüzü başkalarının üzerinden de yapabiliriz. Transit limanın da özelliği bu zaten.
Sizde tüketilmeyecek bir mal ya da hizmet, sizin üzerinizden taşınabiliyor. Transit
limanlar sayı itibari ile çoğalırsa, Orta Avrupa ya da Uzakdoğu ile bir köprü
vazifesi üstlenebiliriz. İstanbul Boğazı’nın yükü de, böyle bir biçimi zaten
dayatıyor. Yeni üretilen post panamax gemilerin İstanbul Boğazı’nı geçerek
Karadeniz’de seyretmeleri neredeyse imkansız. Doğru olan yöntem, onların yüklerini
boşaltıp, daha küçük gemilerle taşımak. Özellikle İstanbul için buna çok ihtiyaç var.
Bir iç deniz olan Marmara’yı çok verimli kullanmamız gerekir. Yarı yabancı bir
yatırım imkanı da varken, bu imkan da hemen doğmuşken değerlendirmemiz gerekir diye
düşünüyorum.”
Ortak bir noktada buluşulur
Limanın mevzuattan kaynaklanan sıkıntılarına da değinen Vali Doğan, “Ben Maliye
Bakanımızın ve bakanlıktaki bürokratlarımızın bu konudaki hassasiyetlerini biliyorum.
Bizimle aynı düşünceleri paylaşıyorlar. Ama, zaman zaman mevzuattan kaynaklanan küçük
pürüzler olur. Bunları da bürokrasi veya siyaset aşar. Ama, bunlar aşılırken,
yatırımcı da biraz esner; olduğu noktada durmaz. Türkiye’ye gerekli olan bir
yatırımın hayatiyet kazanması için ortak bir noktada buluşulacağına inanıyorum. Bizim
de, Cumhuriyetin yüzüncü yılına gelene kadar 12-20 milyon konteyner elleçleyecek bir
kapasite oluşturmamız gerekir.
Dünyanın en müreffeh bölgesi Avrupa Birliği bölgesi. Gelişmeye en eğilimli alan da,
Kuzey Avrupa yani Rus pazarı. Biz, hem bu pazara çok yakınız, hem de kontakt ülke
konumundayız. Bu nedenle, liman yatırımları konusunda ihtiyaçlarımızın hızla
giderilmesi lazım” ifadelerini kullandı.