Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Çatalca'dan Yalıköy'e

Denizleri birleştiren antik yollar
Hürriyet, 25 Nisan 2008


Ayten SERİN aserin@hurriyet.com.tr



Doğa yürüyüşlerinin zamanı geldi. Hava ne bunaltacak kadar sıcak, ne de açık havada zaman geçirmeyi zorlaştıracak kadar soğuk ve yağışlı. Günübirlik programlar yapılabilmesi nedeniyle trekking, hafta sonları en çok tercih edilen faaliyetlerden biri.

Bu nedenle tur şirketleri sürekli yeni rotalar peşinde koşuyor. Patika Tur da bu şirketlerden biri. İstanbul çıkışlı iki yeni rota çizmişler. Antik yolları izleyerek Marmara ve Karadeniz arasında yürüyorsunuz. Biri İzmit Körfezi’nin arkasından Şile’nin köylerine varıyor, diğeri Çatalca yakınlarından Trakya’nın Karadeniz kıyısına... İki deniz arasındaki az bilinen antik sur ve yolların izlerini takip eden rotalar, hem doğa hem tarih seven trekkingciler için.

Patika Tur rehberlerinden Emrah Özkök, denizleri birleştiren antik yol rotalarını uzun araştırmalardan sonra oluşturduklarını söylüyor: "Bunlar o bölgelerde aylarca çalışarak yarattığımız rotalar. Bugün her yere yollar açılıyor ve eski yolların birçoğu kullanılmıyor. Biz köylere gidip ihtiyarları bulduk, sohbetler ettik. Sadece ihtiyarlar eski yolları hatırlıyor. Her köyde danışa danışa bağladık yolları, hayal kırıklıklarına da uğradık. En güzel yolları dozerler bozmuş. Orman içlerinde de rotanın bakir yerlerden geçmesi için dikenleri temizledik. Doğal güzelliklerin arasından geçirmeye çalıştık. Bazen eski Roma köyleriyle de kesişiyor rotalar. "

Marmara ile Karadeniz’in arasında kalan pek çok antik yol var. İzmit Körfezi ve Trakya’nın kuzeyindeki limanlara hakim olarak ticari akışı kolaylaştırmak amacıyla yapılmışlar.

Bu yollardan biri, İstanbul’a göre kuzeyde, Çatalca tarafında, diğeri de güneyde, İzmit yönünde bulunuyor. İzmit’te başlayan rotanın üzerinde Antik Nikomedya kenti de var. Nikomedya, tarihte İskenderiye kadar önemli bir şehir. Bugün kuzeyi tamamen ormanlarla kaplı. Ön taraflarında meyve bahçeleri var. Gebze ile İzmit arasındaki Dil İskelesi’ne yakın. Anadolu’dan Trakya’ya gitmek isteyen tüm antik yollar Nikomedya’dan geçiyordu.

Tur, Göksun Vadisi’nin su kaynaklarında, güzel bir kahvaltı ile başlıyor. Manav köylerinin yaptığı mancarlı ve kabaklı pideler ile mandıralardan alınan ürünler sunuluyor. Bu rotada iki alternatifli yol var. Yaz aylarında dereye yakın etapları kullanıyorlar. Eğer yağış varsa da "kıran yolları" denilen, çok fazla inişi çıkışı olmayan dağlardan, vadi sırtlarından giden yolları...

Değirmençayırı Köyü’nden Sarıkavak Köyü’ndeki Ceneviz yapımı kaleye, oradan Darlık Köyü yakınlarındaki Yazımanayır Köyü’ne yürünüyor. Gezinin ilk etabı burada bitiyor. Burası Şile Ağva asfaltı ile de kesişen bir nokta. Yol üzerindeki gözlemecilerde öğle yemeği veriliyor. Yemeğin ardından Bıçkıderesi takip edilerek ikinci etaba geçiliyor. İstikamet Kabakoz Plajı. Buradan komşu plaj Akçakese’ye gidiliyor. Kampinglerin ve bungalovların bulunduğu güzel bir plaj olan Akçakese’ye isteyen kıyıdan yürüyerek, isteyen de tur aracıyla geçebiliyor. İsteyen tur sonunda yüzebiliyor.

ÇATALCA’DAN YALIKÖY’E

İkinci antik yol rotası, Marmara Denizi’ne kıyısı olan Silivri’den Trakya’nın Karadeniz kıyısındaki Yalıköy’e uzanıyor. Ama bu programda talep genellikle günlük tura olduğundan geziyi Çatalca yakınlarından başlatıyorlar. Çatalca’ya 25 kilometre mesafedeki Gümüşpınar Köyü yakınlarında, bölgenin en yüksek tepesi olan Kuştepe’den yürüyüşe geçiliyor. Elbette önce yine kahvaltı var. Bir köy kahvesinde manda sütü, manda peyniri, kaymak, terayağı, ayçiçek balı, şekerkamışı pekmezi gibi Trakya’nın bu bölgesine ait ürünlerden oluşan bir kahvaltı veriliyor.

Roma döneminde barbar akınlarından korunmak için bir sur yapılması düşünülmüş. Anastasios Surları olarak bilinen, iki deniz arasında yapılan duvar 56 kilometre uzunluğunda. Yürürken bu duvar takip ediliyor. Üstelik yolun belirlenmesinde Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne de başvurulmuş.

Rota bir noktada İstanbul’a giden tarihi su kemerleri ile kesişiyor. Büyük su kemerlerinin ardından ilk etap Belgrad Köyü’ndeki öğle yemeği ile son buluyor. İkinci etap çok daha keyifli. Yemek molasının arkasından surların bugün yerleşim yerleri arasında kalan kısmı araçla giderek atlanıyor. Son 5 km ise yürünüyor. Evcik Plajı’na varılıyor. Evcik Plajı 9-10 kilometrelik, hiçbir yapılaşma olmayan bir kumsala sahip ve Peribacaları’nı andıran etkileyici bir kıyı oluşumu var. Plajda yüzme molası veriliyor. Çay ikram ediliyor.

NASIL KATILACAKSINIZ

Patika Tur tarafından düzenlenen her iki gezinin de fiyatı 65 YTL. Fiyata sabah ve öğle açık büfe yemek, transfer ve rehberlik ücreti dahil. Patika Tur 1’inci rotayı 3 Mayıs Cumartesi, ikinci rotayı 4 Mayıs Pazar ve 11 Mayıs Pazar günü tekrarlamayı planlıyor. Tel: (212) 244 81 11  

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net