TRAKYADA GÖÇ YOLLARI
Perşembe , 29 Mayıs 2008 Önce Vatan Gazetesi Ismail ISCAN
TRAKYADA GÖÇ YOLLARI
Harika bir güneş ve günlerden Pazar.Yolumuz Edirne nin Süloğlu ilçesi Ömeroba köyüne düştü. TEM Havsa çıkışından sonra sırasıyla Hasköy, Arpaç, Kükülü, Süloğlu, Taşlı Sekban, Sülecik , Doburcanlı ( Maliye Bakanı kemal Unakıtan’ın doğduğu köy)Sarı Danişment, Süleyman Danişment üzerinden Ömeroba’ya ulaştık. Yol üzerinde Süloğlu Barajını ve kıyısında Süloğlu Belediyesinin tanzim ettiği Piknik alanında yüzlerce piknikçiyi gözlemledik.Güzel bir mekan, denize uzak olanların hafta sonu ağaç altında geçirebileceği göl manzaralı bir yer.Trakya’nın bu kısmında bir köy bir köye benzemiyor. Coğrafi yapı Hasköy ve Arpaç düz ova tarım arazilerinden Ömerobaya doğru taşlık, tepelik hayvancılığın yapıldığı yöne doğru değişiyor. Ömeraoba köy kahvesinde çaylarımız yudumlarken , etrafımıza toplananlardan köyle ilgili bilgiler aldık. Köy 1960 yıllarda 200 hane iken bugün 80 hane kaldığını, 30 yılda nasıl değiştiğini de da şaşkınlıkla dinledik. Ömeroba köyü dağlık bir arazide ve hayvancılığın yapıldığı bir köy imiş. 60 yıllarda meşe, palamut ağaçları ile kaplı ormanları ve etrafta meradan geçilmezmiş.Yok diyenin hanesinde en az 100 koyun beslenirmiş. Ta ki medeniyet gelene kadar. 1969 yılında Karayolları yol genişletme, asfalt çalışmalarına başlamış ve dinamitlerle köy yolunu genişletmiş. Köy hayvanlarını daha kolay pazarlar hale gelmiş. Gel zaman git zaman ,1985 yılında Orman Bakanlığı ormandaki meşe ve palamut ağaçlarını keserek yerine sahil çamı dikmiş. Dikilen sahil çamları altında ot barındırmadığından zamanla otlayacak yeşillik bulamayan hayvan sayıları azalmaya köyden İstanbul’a göç artmaya başlamış. Devlet o günün politikasına istinaden büyük şehirlerde nüfus artışını öngördüğünden , beslemeyin diyemeyeceğine göre , beslenemez hale getirmiş durumu. Köylüler bu durumu o gün bugündür anlatırlarmış. O gün 200 hane olan hayvancılık yapan sayısı bugün 6 haneye düşmüş. Eti neden bu kadar vatandaş pahalıya yemek zorunda diye düşünmenin alemi yok. Devlet öyle istemiş öyle olmuş. Devlet o gün yaptığının şimdi tam tersini yapıyor. Göçü köye tersine çevirmek içinse projeler üretiyor. Teşvik veriyor. Alternatif tarımsal üretim için 715 dekar hazine arazisine köylülerin %40 devletin %60 sermaye katkısı ile ceviz ekimi projesi var. Devlet 5 yıl süreyle bu araziye katılım sağlayıp ekimine dikimine, ottan temizliğine katkı sağlayan köylülere paylarına düşen kısmını tapu olarak verecek. 5 yıl sonra ceviz ürün vermeye başlayacağından Ömeroba köylüleri artık hayvancılığın yanında alternatif tarımsal üretimden de gelir etmeye çalışacak.Projeyi başarılmış görmek herkesin en büyük dileği bu köyde. Her bir köyde farklı alternatif uygulamalar görmek sevindirici. Beşer dönümlük alanlarda ceviz, kiraz, kanole ve hatta Dünyanın en hızlı büyüyen ağacı Pavlonya uygulamaları bile var. Her köyde farklı bir girişimciyi görmek ilerisi için umut verici. Öte yandan demek ki normal tarım ve hayvancılık karın doyurmuyor ki alternatif tarıma yönelenler var sonucunu da teyit etmekte. Trakya’da problemler bitmez. En önemlisi de sanayileşmenin getirdikleri.Trakya’ da , Çorlu- Çerkezköy hattında sanayileşme neticesinde yer altı suları tükenmeye, dereler kurumaya, akan dereleri de renkler bürümeye başladı. Sanayileşme göçü , sağlık, eğitim, altyapı sorunlarını da beraberinde getirdi. Güzelim topraklar sanayileşmeye yenik düştü, ziraatçı çareyi varsa yoksa toprağını satıp savmakta buldu. Büyük tarım arazileri küçüldükçe de verim düştü . Alternatif tarım, katma değeri yüksek ürünlere doğru yönelim niyetlenilse de başaranlar, teşvik alanlar sayılı. Trakya Türkiye’nin aynası, en verimli toprakların olduğu bölge. Ama bitmek üzere, bitirilmek üzere.Yanlış politikalar Tüm Türkiye’de olduğu gibi rant sağlayanın emrinde. Çorlu Başsavcısı’nın düzenin tekerleğine soktuğu çomak Trakya’da ne olup bittiğinin küçük bir örneği. Birkaç vatansever çırpınıyor, sayıları o kadar az ki, hangi birine yetişsinler. Emniyet Müdürüyle Tapu Müdürü Devleti temsil edenler. Ve onların oluşturduğu sözüm ona düzene karşı gelen yine Devletin Savcısı. Trakya’ya yolunuz düşerse bu topraklara artık eskisi gibi verimli topraklar olarak görmeyin, verimsizliğe sürüklendirilmiş, yer altı suları tüketilmiş, tarım ve hayvancılığı bitirilmiş, rantiyenin amansızca kol gezdiği bir yer haline getirilmiş olarak görün.Son 30 yıldır yapılan bu Trakya’da.
|