Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Yunanistan'a bakmak

Yunanistan'a bakmak
18/10/2005 Dünya Gazetesi
GLOBUS / Kenan Mortan

Yunanistan, Türkiye'nin komsulari arasinda en önemli ticari partneri. Rakamlar bir yana ihracatimizda ilk 10'a giren bir ülke konumunda. Pazari taniyanlar Yunanistan ithalatinin yüzde 10'u rahatlikla Türkiye'nin payi olur diyorlar. Ama olmuyor... Yer yer güvensizlikten. Ama yer yer de kalitenin cilk çikmasindan. Oysa bunlari asmak mümkün. Bu hedefleri yakalayan iki ülke çikarlari karsilikli optimize etmis olacak.

. Yunanistan artik pahali bir ülke. Bir aci Türk ya da Yunan kahvesini bile 2 Euro'ya içiyorsunuz. Asgari özelligi olan bir otel yatagi 50 Euro'nun altinda degil. Hürriyet Gazetesi 1 Euro'dan satiliyor. Buna karsilik, benzin Türkiye'nin fiyatinda.

. Yunanistan nüfusunda ciddi bir sikinti var. Nüfusun yüzde 80'i 2 kentte yasiyor. Atina'nin nüfusu 6, Selanik'in ise 2 milyon. Geriye kalan 2 milyon ise Türkiye'nin 1/7 büyüklügünde olan ülkeye dagilmis durumda. Isçi ve isgücü yetersizligi çok belirgin. Asgari ücret 600 Euro. Verimlilik ise çok düsük. Günü simdilik Arnavut ve Bulgar isçileri kurtariyor. Ama en geç 5 yil sonra Midilli Adasi'nin kaliteli zeytin agacinda asili kalacagi kesin. Geçis halindeki tipik bir servis toplumuyla karsi karsiyayiz. Fazlasini söylemeye ne haddimiz, ne de bilgimiz yeterli.

. Yunanistan'in AB'ye ihracati toplam içinde yüzde 35'e düstü. Buna karsilik bizim dis ticaret hacmimiz 1.5 milyar dolara yaklasti. Ancak fiziki ve teknik engellerin çok fazla oldugunu söylemek gerek. Engelde hiçbir tarafin mutlak sorumlulugu yok. Türkiye'nin bir engeli ertesi gün Yunan engeli oluveriyor. Önemli olan bu engellerin asilmasinda mutabik kalmak. Çifte vergilendirmeyi önleyen antlasma iliskinin yeni bir milat hali.

. Türkiye-Yunanistan dis ticaretinde olayi tek bütünlükte görmek gibi bir yanlislik yapiliyor. Oysa Yunanistan ana kitasiyla adalar arasinda ciddi bir farklilik var. Bu farklilik öncelikle yasamin farkliligindan kaynaklaniyor. Ana kitada KDV yüzde 18 iken adalarda bunun yüzde 13 olmasi bu kabulün Yunan tarafinca da yapildigini gösteriyor. Ancak Türkiye'nin adalar ticaretindeki de-regasyon kapsami zayif. Zayif demek bile yanlis yok gibi. Hersey balik ürünüyle sinirlanmis. Bu listenin genislemesi hem Ege Bölgesi'ne nefes aldiracak hem de Yunanistan'i ulastirma harcamalarindan kurtaracaktir. Ama bunun için Türkiye'nin hayvancilik ürünlerinde "Uygun Ürün Listesi" (eligible list) vermesi gerek. Bu bir anlamda Türkiye'nin söz konusu üründeki garantisi anlamini tasiyacak.

. Türkiye'nin ayni biçimde bir de 'uygun sirketler' listesi (eligible company) vermesi halinde iliskiler daha da büyük siçramalar gösterir. Bu öneriyi demokrasiye aykiri bulabilirsiniz. Öyle ya Ahmet mal satacak Mehmet'in sirketi engellenecek. Ama demokrasi biraz da tercihler rejimi. Isadaminin yesil pasaport istemesine ses çikarmiyorsak, bunu da kabullenmemiz gerek. Böyle bir düzenlemeye gittigimizde önemli bir avantajimiz olacak. Türkiye, Rodos ve Girit'te kontrol sertifikasi veren bir laboratuar kurulmasini istemek yerine, düzenleme yetkisine sahip olacak. Verme/alma düzeninde bu isin karari TIM DEIK ilgili birimlerin olacak. Bizden önermesi.

. Oturma ve çalisma izni halen çok güç. Yunanistan-Türkiye KEK toplantilarinda bu konuda alinan tüm iyilestirici kararlara ragmen uygulama halen aksini söylüyor. Oysa Yunan tarafinin özellikle bankacilik sektörünün Türkiye'ye bir hücumu var. Gerekli izinleri Türkiye'nin 1 günde verdigini söylersek ayip olacaktir. Zaten 1 günde versek Irlanda oluruz. Simdi Türkiye'nin bu tercihli rejimini Yunan tarafindan beklemek gönlün degil aklin geregi.

. Türkiye'nin transit ticaretteki degismez rotasi, Sofya-Belgrad-Zagreb E-5 yolunu izler. 100 bin Türk Tir'inin bu yollarda revan oldugunu düsünürsek, yeni alternatif yol geregi asikardir. Düne kadar, Kinali-Ipsala-Gümülcine karayolu yetersizdi. Simdi standartlar uygun hale geldi. Ihracatta sirket standardi getiren bir Türkiye bu yeni güzergahi kullanabilir. Bu güzergah Ipsala-Selanik-Üsküp-Belgrad yoluyla batiya açilir. Rahatlik getirecegi kesindir. Hem de iki koridor olmasi Bulgar ve Yunan taraflari için de özendirici olacaktir. Kuskusuz, güzergah tartisirken Türk Tir'lari için üçüncü ülkeden tasima hakki getirmekte Yunan tarafindan beklenen yeni bir karardir.

Bugüne dek Türkiye-Yunanistan ekonomik iliskileri hep mal alip satmakla degerlendirildi. Oysa, Türkiye'nin Lozan Antlasmasi'yla onayli Bati Tarkay'da yasayan bir Türk azinligi var. Sayisinin 125 bin oldugu kestiriliyor. Öncelikle sorun bu azinligin egitimlerini icra etmek hakkinda dügümlü. Kisacasi, Lozan Antlasmasi'nin 45. maddesi yasama geçmeli. Bunun anlami, 2 dilde müfredat uygulayan sayisini 231 olarak saptadigimiz okullarin konumuyla ilgili. Ögrenci sayisi da 8 bin. Is sadece egitimin genel niteligi degil. Gümülcine ve Iskeçe'deki ortaokul ve liselerin fiziki altyapilari da çok zayif. Ne yazik ki, Türk azinlik Yunan makamlarinca 'Müslüman topluluk' olarak kabul ediliyor. Bununla ilgili dava AIHM'de görülmekte. Dileriz, Yunanistan bu konuda olumlu bir tavir takinir. Ama burada bir de Türkiye'ye is düsüyor. Türkiye'nin 1960'da çikardigi 168. yasasi uygulanmiyor. Bu yasa, Bati Trakya'daki Türk egitimci personelinin Yunanli meslektasiyla esitlenmesini öngörmekte. Oysa, Bati Trakyali emekli Türk ögretmen 630 Euro alirken Yunanli meslektasi 1300 Euro almakta. Bunun giderilmesi için son aylarda Türkiye'den gelen çesitli bakanlar, Türk azinligin yemegini yiyip, kahvesini içip bu isin çözümü için söz verdi. Oysa tik bile çikmamis. Yapilacak olan su: 2006 bütçesine geçici bir uygulama hükmü konulup bu sorun giderilmeli. Herhalde IMF konsültasyonunda bir öneriyi en azindan anlatabiliriz. Yoksa bilmedigimiz bir engel mi var? Ama bunlar bir yana Yunanistan'in Rodop Bölgesi (Türkiye'de Bati Trakya olarak biliyoruz) bu ülkenin de ekonomisi en geri kesimini olusturmakta. Nitekim Bati Trakya'da yayinlanan Türk azinligi haftalik Gündem Gazetesi'nin haberine göre Yunanistan bu bölge için özel bir istihdam programi uygulamaya karar verdi. Bu amaçla bu bölgede issiz kalan insanlara 1500 Euro'luk acil bir ekonomik yardim yapilacak. Bu arada ekim ayinda bu bölgede ikili temas yapan ITO türünden meslek odalarinin ziyaret sayisi hayli yüksek. Gerçeklesen 'is' sayisini sorarsaniz bu çok zayif. Yunan tarafinin sicak elini beklerken, biraz da Türkiye tarafinin bu yöredeki yatirim ve ekonomik iliskiyi anlamli görmesi gerekmiyor mu?



 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net