Kolektif İstanbul: Krivoto /Balkan Müziği
Kalabalıktan çıkan altı insan MURAT BEŞER Milliyet 22 Haziran 2008
İkinci albümü “Krivoto”yu çıkaran Kolektif İstanbul, Balkan müziğinin egzotik ve turistik satışına itiraz eden bir müzik yapıyor
Kolektif İstanbul’un ilk albümünde repertuar çokkültürlü bir yapı sergiliyordu. Yenisi Balkanlar’daki Türklerin şarkılarından oluşuyor. Arkadaşına gönder Sitene ekle Sayfayı yazdır 10 Kolektif 2005 yılında, çok renkli kapağında dökülmüş yaprakları resmeden “Balkanatolia” adında güzel bir albüm çıkarmıştı. “Balkanatolia” albümünü yapan ekibin adı, işin çok katılımlı bir ortaklığın ürünü olmasından geliyordu. Kolektif grup değil, içinden 21 kişinin geçtiği bir kolektiviteydi. Bu kalabalıktan çıkan beş kişilik çekirdek kadroya klarnetçi Talat Karaoğlu’nun katılımıyla şimdiki topluluk oluştu ve Kolektif adı da Kolektif İstanbul’a dönüştü. Fransız saksofoncu Richard Laniepce ile şarkıcı Aslı Doğan’ın yanı sıra, akordeonda Tamer Karaoğlu, tubada Ertan Şahin, davulda Ediz Hafızoğlu’nun yer aldığı Kolektif İstanbul, şimdi daha daraltılmış ama derinlerine inilmiş bir alana ayak basarak ikinci albüm “Krivoto”yu çıkardı. Fetiş değil, halk kültürü Bu hikayedeki kolektiviteyle, grup arasındaki tüm farklar, ilk albümle ikinci albüm arasındaki farkları da izah ediyor. İlk albümde parçadan parçaya değişen sound, şimdi konsept bir ses örgüsüne ve bütünlüklü bir tarza dönüşmüş vaziyette. Öncelikle “Krivoto” albümünün arkasında bir kombo (küçük grup) olduğu net olarak hissediliyor. İş neredeyse akademik bir fikirden çıkıp icraata dönüşerek sokağa inmiş. İlk albümün etno-müzikolog teorik yaklaşımı, yerini canlı ve dinamik bir pratiğe bırakmış. Müzisyenlerin olay mahallinin yerel insanları olması, ürünü doğal bir fusion’a çevirmiş. Kolektif İstanbul’un içinde halen düğünlerde çalan müzisyenlerin oluşu, albümün samimiyet ve sıcaklığının garantisi. Parçalar kişisel düzenlemelerin sonucu oluşmamış; çalgılarına son derece hakim müzisyenler tarafından çala çala olgunlaştırılmış, iki gün içinde hücum kayıtlar halinde gerçekleştirilmiş. Makyaja hacet duyulmamış. Parlaklık yerine doğal matlığında bırakarak, hataları ve sevaplarıyla sahip çıkarak sevmiş müzisyenler bu kayıtları. Teknolojinin nimetlerinden yararlanmak yerine, ananevi anlayışları tercih etmişler. Her şey rastlantısal ilişkiler ürünü bu toplulukta. Kendilerine uygun gördükleri ilk isim de Tesadüfler Kumpanyası. Bir lutiye olan Richard’ın 2001’de Türkiye’ye gelişi, sonradan topluluğun solisti olacak, Sinema / TV okulu öğrencisi Aslı ile tanışması filmin ilk karesi. Richard’ın teşvikiyle şarkı söylemeye başlayan Aslı, kendini solist olarak görmeden, iddiasız ama tüm içtenliğiyle söylüyor. Aslı’nın sesi, teknik açıdan yüksek olmasa da, ruh ve duygu açısından sıcak. İfadeleri kalbe çok yakın. Radikal çıkışlar yok “Krivoto” albümünde. Bazen şarkıların hız devirleri değişse, minik ritim ya da melodi değişikliklerine rastlansa da, her şey geleneksel formlar içinde seyrediyor. Solo ve doğaçlamalarda ise müzisyenler birbirlerine sınırsız özgürlük ve hoşgörü içinde yaklaşıyor. 13 parçalık repertuar, sahnede yıllarca çala çala pişirilen şarkıları içeriyor. İlk albümdeki repertuar, çokkültürlü bir yapı sergilerken, yeni albüm Balkanlar’daki Türklerin şarkılarından oluşuyor. Anonim şarkılardan oluşan albümde iki tane Richard bestesi var. bunlardan albüme adını veren ve “yamuk” anlamına gelen karışık aksak ritimli, 29/8’lik “Krivoto”, Richard’ın Bulgar bir müzisyen arkadaşının kendisine öğrettiği ritimden esinlenerek bestelenmiş. Balkan müziğinin egzotik ve turistik satışına itiraz eden bir müzik yapıyor Kolektif İstanbul. Bu coğrafyanın müziğine ve kültürüne romantik bir fetiş bakışı değil, Kolektif İstanbul’un görüşü. Sonuna kadar gerçekçi; bu kültürü doğuran, yaşayan ve hisseden insanların kalp atışlarının hızı kadar.
Heybeli yaşlı bilge Yetmişli yıllarda zirveyi görmüş şarkıcılardan biri olan Neil Diamond, derin bir sessizliğe gömülmüştü; birkaç yıl öncesinde yapımcı Rick Rubin kendisini yine mikrofona davet edene kadar. 67 yaşındaki eski tüfeğin sesi, yeni albümü “Home Before Dark”ta eskiye göre daha bir güvenle çıkıyor. Gitar ve piyano tınılarını birbirine ipliksiz bağlıyor, ifadeci bariton sesiyle. Sesiyle birlikte satırlarının da anlatım gücü eksilmemiş yıllar karşısında. Sevgi ve umuttan bahseden akustik melankolik şarkıların merkezinde aşk var. En iyi şarkı Natalie Maines ile düet yaptığı “Another Day”. Dünyanın tecrübesini heybesine yüklemiş, hayatı es geçmemeleri yönünde öğütlerde bulunan ve yolun sonuna gelmiş yaşlı bir bilge gibi söylüyor Diamond.
|