Balkanlar'da bölgesel işbirliği
Balkanlar'da bölgesel işbirliği
Kenan MORTAN / GLOBUS kenanmortan@gmail.com Dünya Gazetesi 15.07.2008
27 Haziran 2000'de DÜNYA gazetesi "Edirne: Sorunlar/Çözümler" başlığı altında ilk kez Edirne'de bir "İş Geliştirme Toplantısı"nı yapmıştı. Sınır ötesi dışsallık yaratmayı nasıl yorumladığımı bu toplantının zaptından aktarayım: Belli bir sektörel üstünlük aramak yerine, bu coğrafyadan kaynaklanan olayı yaşama geçirmemiz gerekmez mi? İşi, Ankara politikasına bırakmayan, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'yi kapsayan bir "daimi işbirliği komitesi" kurarak, olayı Edirne'ye dönük bir bölgesel eyleme çevirmek gerek. Yapılanlar/yapılmayanlar, esaslı bir bakışla çalışan bu bölgesel komite, Edirne olayına yeni bir boyut kazandıracaktır. Daimi komitenin yaşama geçirilmesinde sivil toplum kuruluşlarının, yani hükümet dışı kuruluşların bir an önce kollarını sıvamasında yarar var.
Edirne İş Geliştirme Toplantısı'nın üstünden 8 yıl geçti! Edirne'de benzeri 4 ortak akıl oturumu daha yaptık. Bir TSO Başkanı'nın sözleriyle "Edirne'ye bir sınır güvenlik kenti olarak bakılıyor" yaklaşımı kırılamadı. Edirne'nin su taşkınlığını önleme projesi olup, 38 yıl önce Tunca Nehri üstündeki bu sınıraşan ve 3 ülkenin barajı olarak projelendirilen Suakacağı Barajı'nın temeli h‰l‰ atılmadı. Sadece bu örnek bile, 5 sınır kapısıyla ve 5 uluslararası suya sınırdaş olan Edirne ilinin neden Türkiye içinde en düşük ihracat değeri olan illerinden biri olduğunun şifresini çözmüyor mu?
Sınır ötesi işbirliği projeleri ne durumda? Türkiye ile Bulgaristan arasında bir AB-Sınırötesi İşbirliği Programı 2004-2006 yıllarında uygulandı, sonra bu program 2013'e dek uzatıldı. Türkiye 2004-6 döneminde 2 restorasyon, 1 altyapı, 1 fiziki ve 1'de biyolojik çeşitlilik olmak üzere, 5 "tanımlı proje" yaptı. Bu 5 projeden sadece 1'i sınır ötesi işbirliği özelliğindeydi 4 projede somut kazanımlar yoktu.
Türkiye ve Yunanistan ise bu programın kapsamı ve niteliği konusunda bir anlaşma sağlayamadı. Türkiye, SÖİ kapsamına Ege Denizi'ni içermeden yapılmasını arzu etti. Yunanistan ise Ege Denizi'nde bir anlaşmazlık olduğunu kabul etmedi. Şimdilik bu nedenle tek çözüm sınır kavramı gözetilmeksizin, tekil belirli ortak projelerin hayata geçirilmesi yararlı olacak. DPT Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, SÖİ müzakerelerinde 3 temel sıkıntı gözlüyor: a- Bir teknik işbirliği programı için siyasi yönler fazlaca ağır basıyor. b- İlgili ülke pozisyonlarına dönük yoğun ve gereksiz müzakere yürütülüyor. c- Sınırdaş ülkeler arasındaki hassas konular sürekli gündeme getiriliyor. DPT'nin buradan hareketle önerdiği 3 temel çözüm ayracı var a- Ana belgeye, siyasi mutabakatların net ifadelerle girmeli. b- Program kapsamının tüm ayrıntısıyla yer almalı. c- Siyasi sorunlar, teknik kurumların sorumluluğuna terk edilmemeli.
Kesin olan bir nokta var, o da sınır ötesi işbirliği konusu öyle fazla bir yol almış değil ve sivil toplumun ivme vermesinde acil yarar var.
HAFTANIN NOTU: UNESCO, İstanbul Tarihi Yarımadası için
9 Şubat 2008 tarihine dek "düzeltmeleri yapın" uzatmasını verdi. Bu 2010 Avrupa kenti olmamız öncesi bir anlamda büyük sınav gününün duyurusu anlamını taşıyor.
|