Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Sırp şair Nebojsa Vasovic

10 Temmuz 2008
Cumhuriyet Kitap Eki

Şiir Atlası

'Şimdi yol veriyorum hatıralara... Arkadaşlarımın gözleri sisteki
domino taşları gibi kayboluyor'

CEVAT ÇAPAN
Sırp şair Nebojsa Vasovic
1953 yılında Sırbistan'da doğmuştur. Belgrad
Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nden mezun olmuştur.
Yüksek lisansını San Francisco'da bulunan Kaliforniya Koleji'nde
tamamlamışıtır. Şu ana kadar 11 adet şiir kitabı yayımlanmıştır.
Şiirleri İsveççe, Fransızca, Lehçe, Macarca, Rumence ve Makedon
dillerinde olmak üzere birçok antolojide yer almıştır. Aynı zamanda
19. yüzyıl simyasal şiir, bir anı kitabı, iki adet Milan Kundera ve
Danilo Kis üzerine denemelerinin olduğu kitapları da yayımlanmıştır.
Şair Nebojsa Vasovic şu anda Kanada'nın Toronto şehrinde yaşamaktadır.
Şiirler Sırpça yazılmış olup İngilizceden Türkçeye Pelin Doğan
(Boğaziçi Üniversitesi Çeviri Bilimi Öğrencisi), Songül Doğru (Marmara
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Öğrencisi ve Canan
Şahin (İstanbul Üniversitesi İspanyol Dili ve Edebiyatı Mezunu)
tarafından çevrilmiştir.

ZORAKİ KÜRTAJ

Başarılı bir kürtajdan sonraKarım hastaneden döndüYatağa uzandı ve
uyudu.Ben mutfaktaÖylece oturup onu uyandırmadanPencereden ufka
bakarak biramı yudumlayıp düşündüm:Eğer kızımız doğmuş olsaydıOna ne
ad verirdik?Adı olmayan biriAslında ölmüş sayılır mıydı? Çeviri: Canan
Şahin

ÇENE

Bugün tıraş olurkenAynada çeneme baktım.Gözüme nedense büyük
göründüYüzümün geri kalanından.Sanki ne bedenimeNe de karakterime
aitti,Benim hiç fark etmediğim Uzak bir geçmişten bugüneBeni takip
etmiş gibiydi.Belki de önceki yaşamımdan gelmişti,Büyük bir arazi
sahibi olduğumSadizme eğilim gösterdiğimAnd Dağları'nın etekleri
dibindeSessiz bir köyde Afyon tohumu yetiştirdiğim zamanlardanEn büyük
hayallerimde bileYüzümün bana aynalardaNasıl görüneceğini
bilemediğimVe tüm malım mülkümden kalanınSabun köpüğü olduğu anlardan.
Çeviri: Pelin Doğan

ÖLÜMDEN SONRA

Ölümden sonraÇürümek , kaçınılmaz olanlaBütünleşmekSolucanlarla
buluşmakBir zamanlar bizim dediğimizNarin kemiklerimizin doğaya teslim
olmasıÇözülen bünyelerimiz veGeometrik şekillerimizin Öbür elementlere
karışıpTaşlar ya da minareller oluşturmasıÖlümden sonra bileAsla
istemediğimiz bir duruma düşmemiz Çeviri: Canan Şahin

İMPARATORLUKLAR

Büyük imparatorluklarınBin yıl hüküm sürdüğünüSöylersin.Ama bazenBin
bir yıl sürmeyi de bilirler O son bir yılNedense hiç bitmez. Çeviri:
Canan Şahin

DOSTLAR

Eşimin ve benimDaha çok paramızın olduğu günler vardıDostlarımızı sık
sıkEğlence, yemek ve şölenlere davet ederdik .Şimdiyse sadece
geçinecek kadarParamız varArtık hiçbirini davet etmiyoruz
amaDostlarımızı sık sık yâd edipYiyecek içecek ikram ediyoruz
Hatıralarımızda Çeviri: Canan Şahin

ALTIN ÇAĞ

Kimsenin bilmediği bir şehre giderkenPisagoru karşıladı şehrin
büyükleri.Dediler ki, Sevgili Pisagorsen bilge bir adamsın,ama biz
kendi doğrularımızla mutluyuzve onları değiştirmek istemiyoruz.Lütfen
geldiğin yere dön,bizi yalnız bırak.Bu sözler söylenince,
Pisagorsaygıyla öne eğildi, arkasını döndüaklına gelen bir ezgiyi
mırıldanarakTozlu bir yol boyunca yürüdü.İşte Altın Çağ'dabir tek
adamın bilgeliğindenşiddet kulanmaksızınkendini korumayı bilen halk
yaşardı.Altın Çağ'da o bir tek adamDoğruları değiştirmek istyenlerden
kaçmaksızıntozlu bir yol boyunca ansızın aklına gelen bir ezgiyi
mırıldanarak uzaklaşırdı. Çeviri: Pelin Doğan

KAÇIRILMIŞ FIRSAT

Bizi yıllarca yönettibin yıl boyuncasonra birden geriye doğru
götürdüilerleyen zamana karşınyıl yılbinlerce yıl geriyeHer ne kadar
canavarı yenmek için önümüzde büyük bir fırsat varken,biz gençlik
günlerimize geri götürenzamanda geriye doğruyolculuk yapmaktan zevk
aldık onun altın çağı ise hâlâ binlerce yıl önümüzdeydi. Çeviri: Canan
Şahin

TOHUM

Bir fasulye tohumu toprağa GömüldüğündeKimsesiz bir hiç gibidirEtrafı
karanlıklarlaSağır toprakla çevrilmiştirToprak yüzyıllardır hayata can
katmaktanNefret eder doğum için gün sayanHer şeyden.Tohum kimseden
nefret etmese deSadece toprak değilToprağın içinde kıpırdanan her şey
O yalnız fasulye tohumdan nefret ederSolucanlarO dalgacı
mahluklarSahte entelektüeller gibi,Tohumu küçük görürVe ölülerin
gölgesiYerin altındaki gümrük memurları gibiTohumun etrafını
çevrelerlerTohumToprağın içindeÖylece, sessizce beklerYalnızca Tanrı
bilirÜrküp ürkmediğiniTohum sessizce sabırla beklerTa ki yeryüzüne
çıkarıncaya dek kendiniTorak gerçekleştirinceye dek doğumunuVe bir
günEvinizde fasulye yemeği yersenizToprağın altına hiç girmediniz
demektirKutsayın kendinizi Çeviri: Pelin Doğan

EN SON GÜN

Cuma bugün, en son günü ömrümün.Yarın değil,Bugün ölmeye karar
verdim.Ve başka yerde değil,burada .Balkonumda, bahçeye nazırSon
kahvemi henüz yudumladım.Şimdi yol veriyorum
hatıralara...Arkadaşlarımın gözleri sisteki domino taşları gibi
kayboluyor.Sevdiğim kadının jartiyerleriSolmuş sonbahar
yaprakları.Ettiğim sohbetlerİspinozların şarkısı gibi çınlıyor
kulaklarımda.Bilmiyorum neydi en büyük hatam.Düşünüyorum da daha fazla
yüzmeliydim,Daha çok müzik dinlemeli, epey bir yürümeliydim,Hiçbir şey
yapmamalı, hiçbir yere gitmemeliydim,Kimseyi beklememeliydim,
güvenmemeliydim kimseye.Kendimi sevmeliydim daha fazlaEn zor olanı
bu.... Çeviri: Songül Doğru

ZAMAN

Bunu çok kere duydum:'Zaman her şeyi kendi öz yerinekoyacaktır.'Avuntu
gibi sanki,yerine getirilmeye söz verilmiş adalet gibi.Zaman hiçbir
şeyi kendi öz yerinekoymadığı gibiHer şeyin yerli yerinde olduğu bir
boşluktaDurmadan dönüyor zaman Çeviri: Songül Doğru

Nebojsa Vasovic/ Şiirler/ Çevirenler: Canan Şahin, Pelin Doğan, Songül Doğru

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net