Rodos'taki Türklerin sorunları Avrupa'ya taşınıyor
Zaman Gazetesi Ağustos 8, 2008
Rodos'taki Türklerin sorunları Avrupa'ya taşınıyor
İsviçreli parlamenter Andreas Gross, Rodos ve İstanköy'deki Türklerin sorunlarını rapor haline getirerek Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin gündemine taşıyacağını söyledi. Multimedya
'Unutulmuş' Türklerin umudu Avrupa Haziran ayında Gökçeada ve Bozcaada'daki Rumların durumunu inceleyen Gross, "Adalardaki Türk azınlık da kendini unutulmuş hissediyor. Yaşadıkları bölgeye giderek sorunlarını dinleyeceğim. Konuya tek taraflı bakmadığımızı kanıtlayacağız." dedi. Zaman'ın konuyla ilgili yazı dizisini takip eden Gross, ziyareti sırasın- da Türk ve Yunan parlamenterlerin de kendisine eşlik edebileceğini vurguladı.
Siyaset bilimci Herkül Millas da, Avrupa Komisyonu'nun hazırlayacağı azınlık raporunun çözüme katkı sağlayacağını belirtti. Türkiye'de olduğu gibi Yunanistan'da da hükümetin bazı adımlar atmak istediğine dikkat çeken Millas, muhalefet ve kamuoyu baskısının reformları geciktirdiğine işaret etti. Millas, çözüm isteğinin Avrupa'dan gelmesi halinde siyasi irade üzerindeki sorumluluğun azaldığını kaydetti: "Batı Trakya Türklerinin haklarını alması buna örnektir. Bu açıdan bu girişimi çok olumlu buluyorum."
Azınlık haklarıyla ilgili girişimleri herkesin desteklemesi gerektiğini ifade eden Millas, Rodos ve İstanköy'de yaşayan Türklerin en büyük sorununun 'eşit vatandaş sayılmamak' olduğunu vurguladı. Haklardan yararlanamayan Türklerin ırkçılıkla karşılaştığını dile getiren Millas, azınlıklar konusunda Yunanistan ile Türkiye'nin Avrupa Birliği önünde aynı konumda olduğu görüşünde: "İki komşu ülkenin de AB'nin taleplerini baskı olarak düşünmemesi gerekiyor. Bu istekler, farklılıklara saygı açısından yararlı icraatlar olarak düşünülmeli. Türkiye bu yolda çok mesafe kat etti. Yunanistan da bu süreçte Türkiye'den aşağı kalmayacaktır." Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, haziran ayında Gökçeada ve Bozcaada'ya bir heyet göndererek Rum azınlığın sorunlarını incelemişti. Ardından da bir rapor hazırlayarak Rumların eğitim ve toprak konularındaki taleplerine yer verdi. Türkiye'nin bu problemlere ilgi göstermesi istenilen raporda, zarar gören doğal ve kültürel mirasın tamir edilmesi üzerinde duruldu. Avrupa Konseyi, şimdi de Rodos ve İstanköy'de yaşayan 5 bin Türk'ün durumunu masaya yatıracak.
Azınlık konumundaki Türklerin 7 ana talebi var:
Okullarda Türkçe ve din eğitimi verilsin.
Rodos'taki Süleymaniye Medresesi başta olmak üzere 1972'de kapatılan Türk okulları açılsın.
İtalya zamanında olduğu gibi cemaat temsilcisi ve müftülük makamı geri verilsin.
Vakıf gelirleri vakıflara harcansın, vergiler hafiflesin.
Vakıf yönetimi şeffaf olsun, Türkler vakıf yöneticilerini kendisi seçsin.
Tarihî eserler restore edilsin, camilere imam ve müezzin atansın.
Basit sebeplerle vatandaşlıktan çıkarılan adalılara vatandaşlıkları iade edilsin.
Milletvekili Çavuşoğlu: Tespitler doğru, bu işin takipçisiyiz
Rodos ve İstanköy'deki Türklerle alakalı gazetemizde yer alan haberleri değerlendiren AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, çok doğru noktalara temas edildiğini açıkladı. "Rodos ve İstanköy'de 3 tane problem sayacaksak bunlardan birisi eğitim hakkının olmaması." diyen Çavuşoğlu şöyle konuştu: "İkinci din eğitiminde zorlukları var. Burada Türk Müslümanların seçtiği müftüyü bile tanımıyorlar. Bu durumda Lozan Antlaşması'nı ihlal etmiş oluyorlar. Bunların dışında mülkiyet problemleri var. Hem vakıfların mülkiyeti ile ilgili, hem de kişilerin mülkiyetleri ile ilgili problemler var. Birçok kişi ve vakfın mülkiyetlerinin ne kadar azaldığı ortada. Bu hakların iadesi çok önemli. Yunanistan dışına çıkan birçok insanın vatandaşlık hakları elinden aldındı. Bunların da çözülmesi lazım. Kültürel sorunlar da var. Yunanistan, vakıfların yönetimini kendisi seçiyor. Bu da Lozan Antlaşması'nın ihlali demektir. Rodos'ta Avrupa Birliği tarafından cami için verilen fon vardı. Bu parayı bile onarımda kullanmadılar. Yunanistan'da yaşayan insanlarımıza 'Türk' yerine 'Müslüman azınlık' deniliyor. Adaların Yunanca isimleri yanında Türkçe isimleri de yer alacak. Biz bu işin yakın takipçisiyiz, yılbaşında raportör atanmış olacak." Kamil Maman, İstanbul 08 Ağustos 2008, Cuma
|