Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Şeytan üçgeninin göbeğinde

Radikal
Ağustos 22, 2008

TÜRKER ALKAN - Şeytan üçgeninin göbeğinde

İyi yerde dükkân açmışız!
Bir yanımız Balkanlar. ‘Balkanlaştırma’nın sözcük anlamı bile korkutucu. İngilizce ‘Webster’s’ sözlüğüne göre, ‘ülkeleri birbirine düşman küçük birimlere ayırmak’ anlamına geliyor. Tarihte öyleymiş, hâlâ da öyle.
Sağ yanımıza dönüyoruz, Balkanlardan beter! Stalin zamanında Kafkas federe devletleri arasında öyle sınırlar çizilmiş ki, bu ülkelerin bağımsızlık çabasını kanlı bir maceraya dönüştürmeden gerçekleştirmeleri neredeyse olanaksız! Zaten etnik ve kültürel çeşitlilik bakımından zengin olan bu bölgeye bir de yapay siyasal bölünmeler eklenmiş!
Kafkaslar’da olup bitenleri petrole bağlayanlar çoğunlukta. Petrolü denetleme isteğinin kuşkusuz ki etkisi var. Fakat bütün olup bitenleri salt petrol açısından değerlendirirsek yanılırız diye düşünüyorum. Asıl sorun, milliyetçiliktir. Makrosuyla, mikrosuyla milliyetçilik!
Abhazya veya Osetya sınırlarının birkaç kilometre üstten veya alttan geçmesi, bu mikro devletlerin Rusya tarafından tanınıp tanınmaması, sonuçta Batı’ya olan petrol akışını doğrudan doğruya etkilemeyecek. Hatta Kafkasya’daki bu tür küçük sınır değişiklikleri koskoca Rusya için güvenlik açısından da hayati olmayabilir.
Sorun ekonomik olmaktan çok siyasidir. Bölgede kimin borusu ötecek, kimin dediği olacak! Aslında tipik bir milliyetçi yaklaşım!
Tabii bütün bu kargaşanın sonunda Gürcistan, NATO’ya yaklaşacak olursa, o zaman Rusya’nın koktuğu şey başına gelmiş olacaktır! Bu da milliyetçiliğin paradokslarından birisidir işte: Düşmanların olduğu için korkmana gerek yok, zaten korktuğun için düşmanın oluyor!
‘Sağım solum sobe’ deyip Ortadoğu’ya dönüyorum, durum Balkanlardan, Kafkaslardan daha beter! Atom bombası yapmaya ve İsrail’i havaya uçurmaya kararlı bir İran, bu ülkeye önleyici bir saldırı yapacağı beklenen İsrail (ve Amerika), paramparça bir Irak ve tabii petrol, petrol... Ve sonra Şiiler, Sünniler, dinciler, laikler...
Bir İran, İsrail, Amerika savaşının yol açacağı sarsıntılar, Kafkaslarda olup bitenlerden bin beter sıkıntılara yol açacaktır. Müttefiklerin Irak’tan çekilmesi de hiç beklemedik gelişmelere neden olabilir. Pakistan da bilinmezlerin kapısında.
Ve Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu’dan oluşan bu şeytan üçgeninin tam göbeğinde
Türkiye oturuyor.  
Türkiye’nin bu şeytan üçgenindeki ülkelerden farklı bir özelliği var: NATO üyesi, AB’ye katılma yolunda, Müslüman ve laik bir ülke!
Bu özellikleriyle yeni sentezlerin oluşmasına katkıda bulunabilir. En azından bunu gerçekleştirmek için çalışmalıdır. Türkiye’nin Kafkasya’daki bütün devletlerin katılımıyla ortak bir barış platformu oluşturma girişimi kuşkusuz ki olumlu bir adımdır. Yalnız bölge devletleri arasında sürüp giden anlaşmazlıklar ortada dururken böyle bir platformun nasıl gerçekleştirilebileceği şimdilik belli değil.
Soğuk Savaş dönemi sona erince pek çok kişi, “Tamam, Türkiye’nin önemi bitti artık” demişti. Şimdi yeni bir Soğuk Savaş dönemine giriyorsak (pekâlâ olabilir), Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’nun göbeğindeki Türkiye eskisinden çok daha büyük bir önem kazanabilir.
‘Keşke bu kadar önemli olmasaydık’ dediğinizi duyar gibiyim!

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net