Makedonya'daki Ziraat Bankası...
Dünya Gazetesi Ağustos 26, 2008
Makedonya'daki Ziraat Bankası...
AYRINTI / Ferit B.PARLAK
Türk olmamızın ayrıcalığını yaşatan Makedonyadaydık hafta sonu.
***
Yabancı turistlerin çantaları didik didik kontrol edilirken; "Türküm" diyenlere, güleryüzle "Geçiş serbest" diyen gümrük görevlileri, ayrıcalığımızı ilk tescilleyenlerdi.
İkincisi ise, "Saat kaç?" gibi sorularımızı, Türk olduğumuzu anlayarak, "Sekize beş ister" (Sekize beş var) gibi cümlelerle Türkçe cevaplamaya çalışan Makedon halkı oldu.
Yer sormak için durdurduğumuz Makedonlar'ın Türkçe tarife çalışmaları ve gideceğimiz yere kadar bize eşlik etmeleri ise üçüncü tescil.
***
AB'nin göbeğinde, ekonomik olarak gelecek vaat eden ve Türkiye'ye güvenip, Türk insanına sempatiyle bakan bu ülkeye, Türk yatırımcısının ilgisiz kalışı düşündürücü.
Yunanistan başta olmak üzere gelişmiş AB ülkelerinin Makedonya'nın geleceğine güvenerek yaptıkları ve son dönemde hızlandırdıkları yatırımlarla ekonomisini güçlendirmeye çalışan ülkede Ziraat Bankası'nın şirket kurarak şubeleşmeye gitmesi bu nedenle önem taşıyor.
***
Önceki birkaç yazımda, kamu bankalarının etkinliğinin, verimliliğinin ve karlılığının artırılabileceğini; bu bankalarda yüzde 49'a kadar halka arz yöntemi ile özelleştirme olabileceğini; kalan yüzde 51'lik bölümün kamuya ait olması gerekliliğini savunmuştum.
Kamu bankalarını savunurken, özel bankaların tüketiciyi mağdur eden kredi faiz oranları uygulamalarında dengeyi sağlama gibi birçok önemli işlevin yanı sıra ikinci ülkelerle ticaretin geliştirilmesinde de kritik görevler üstlenebileceklerini belirtmiştim.
Ziraat Bankası'nın Makedonya'da şubeleşmeye gitmesi sadece Makedonya ile olan ekonomik ve sosyal ilişkilerin değil, Makedonya ile iş yapan tüm ülkelerle olan ilişkilerin gelişmesinde de rol alacağını yaşıyacağımız sürecin kanıtlayacağına inanıyorum.
***
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ile Üsküp'te yaptığımız sohbette 'özelleştirme' ile ilgili sorularıma yanıt alamadım.
Ama "İstanbul'a taşınma" kod adıyla, yeniden yapılanma sürecinin başlatıldığını öğrendim.
Bu yapılanmanın Ziraat Bankası'na esneklik, etkinlik, verimlilik, ataklık ve daha yüksek büyüme getireceğine inanıyor Çağlar.
İş Bankası'nın İstanbul'a taşındıktan sonraki yüksek büyümesine dikkat çekiyor ve aynı süreci Ziraat Bankası'nın da yaşayacağına vurgu yapıyor.
Sektörde yer alan özel bankaların 10 şubesinden 3'ünün İstanbul'da bulunduğunu, Ziraat Bankası'nda ise bu oranın onikide bir olduğunu belirterek, İstanbul'da şubeleşmeye ağırlık vereceklerinin sinyalini veriyor.
Yurtdışında şube sayısının artırılması, ülkeler arası ticareti geliştirme ve ilişkilere ivme kazandırma hedefi de yeni yapının önemli bir parametresi olarak yerini almış.
Anadolu'yu da unutmuyor Çağlar. Bugüne kadar ithal edilen muzların, Ziraat Bankası tarafından kullandırılan kredi sayesinde Türkiye'de üretilmeye başlandığına dikkat çekiyor. Bu sayede geçtiğimiz sene 200 bin ton muz üretildiğini belirtiyor. Aynı şekilde süt üretimi için verilen krediler sayesinde, 3 kat verimlilik artışı yaşandığının altını çiziyor. İthalatı da yapılan ürünlerin üretimi için kredi desteğinin artırılacağını vurguluyor.
***
Türk ekonomisi büyümesini, finansal yapının üretici ve tüccara yurtiçi ve yurtdışında sağladığı katkıyla sürdürülebilir kılacaktır.
Bu nedenle bankalarımızı güçlendirmek, güçlendirirken de onlara sahip çıkmak, önceliğimiz olmalıdır.
|