Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

ULUSLARARASI BALKAN ÜLKELERİ KONFERANSI

Ağustos 28, 2008

ULUSLARARASI BALKAN ÜLKELERİ KONFERANSI

DEVLET BAKANI MUSTAFA SAİT YAZICIOĞLU - ''BALKANLAR DA GELECEĞE UMUTLA BAKMAK HEPİMİZİN ORTAK DİLEĞİDİR'' - ''21. YÜZYILDA BALKAN KELİMESİNİN ARTIK HUZURU, REFAHI VE İSTİKRARI SİMGELEYEN BİR ANLAMA KAVUŞMASINI İÇTENLİKLE DİLİYORUM'' - YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI BEDRETTİN DALAN: - "OSMANLI DÖNEMİNDE TÜRK MİLLETİ İHMAL EDİLDİ"

FIRAT AYDINAY- METİN BAŞAR İSTANBUL (İHA) -

Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Balkanlar'da geleceğe umutla bakmanın herkesin ortak dileği olduğunu belirterek, "21. yüzyılda Balkan kelimesinin huzuru, refahı ve istikrarı simgelemesini diliyorum'' dedi. Yeditepe Üniversitesi Yakın Dönem Tarih Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ''Türkiye ve Balkan Ülkeleri Arasında Dostluk ve İşbirliğini Geliştirme Konferansı'' yapıldı. Konferansa Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan, Rektör Vekili Prof.Dr. Nilüfer Eğrican ile Balkan ülkelerinden çok sayıda akademisyen katıldı. Konferansın açılışında konuşan Devlet Bakanı Yazıcıoğlu, Türkiye ile Balkanlar arasında yaklaşık 600 yıllık ortak kültürve tarih mirasına dayanan sarsılmaz bağlar bulunduğunu söyledi. Balkanlar'da halen Türk ve akraba topluluklarının mevcudiyetlerini sürdürdüğünü belirten Yazıcıoğlu, ''Balkanlar'ın geleceğinde söz sahibi olmak, bu coğrafya yeniden şekillenirken bölgeye yönelik istikrar arayışları ve işbirliği girişimlerinde aktif rol almak, bunun yanı sıra tarihi, kültürel ve insani bağlarının da bulunduğu bölge ülkeleriyle ikili ilişkilerini mümkün olan her alanda olabilecek en güçlü düzeyde tutmak Türkiye için önem taşımaktadır. Batıya açılan kapımız olan Balkanlar yolunun siyasi vefiziksel bakımdan kesintisiz işlerliğini sağlamak ve bölgede kalıcı barış ve istikrarın sürdürülmesi bu bölgeye yönelik temel politikamızdır" dedi. 1990'lı yıllarda Sovyetler Birliği'nin daha sonra da Yugoslavya'nın dağılmasıyla Balkanlar'da yeni bir siyasi manzara oluştuğunu anlatan Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: "Böylece demokrasisi güçlenen, serbest piyasa prensiplerinin hakim olduğu ekonomilere sahip olan Balkan ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerin de son yıllarda büyük bir ivme kazandı." Türkiye'nin Balkan ülkeleriyle her alanda ikili işbirliği modelleri geliştirirken, uluslararası gelişmelerin ortaya çıkardığı bölgeye yönelik barışı koruma misyonlarına da aktif olarak katıldığını anlatan Yazıcıoğlu, Türkiye'nin Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) kanalıyla Balkanlar'da, Türk Cumhuriyetleri'nde ve Afrika'da çok önemli faaliyetler yürüttüğünü söyledi. TİKA'nın, Balkanlar'da özellikle son yıllarda sosyal, ekonomik altyapı ve üretim sektörünün geliştirilmesi, kültürel işbirliği ve iletişimin geliştirilmesi ile sosyal barışa katkı sağlayacak birçok projeye destek verdiğini dile getiren Devlet Bakanı Yazıcıoğlu, 50 yılı aşkın süredir, NATO üyesi olan, 40 yıllık bir sürecin sonunda AB ile üyelik müzakerelerine başlayan Türkiye'nin, Balkan ülkelerinin önümüzdeki yıllarda AB ve NATO şemsiyesi altında birleşeceği varsayımına dayalı bir politika izlediğinisöyledi. Bu hususların Balkan milletleri arasında esasen mevcut olan etkileşimin olumlu yönde artırılmasına katkıda bulunduğunu ve daha da zenginleştirdiğini ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: ''Ortak tarih ve ortak kültür değerlerini paylaştığımız Balkan ülkeleriyle son dönemde daha da ivme kazanan bölgesel işbirliği girişimleri bağlamında da yakın bir eş güdüm içinde çalışmaktayız. Bölgesel girişimlerin, Balkanların ortak geleceği niteliğindeki AB üyeliği hedefinin gerçekleşmesine yönelik çabalarlaörtüşmesi ve böylelikle israfın ve yolsuzluğun önlenmesi bu ortak hedefimize yaklaşmamızı daha da kolaylaştıracaktır'' BOSNA VE KOSOVA'DA YAŞANAN KATLİAM SAHNELERİ UNUTULMAZ Balkanlar bölgesinin geçmişte iç karışıklıklar, etnik huzursuzluklar ve büyük çaplı bir iç savaşla anıldığını belirten Yazıcıoğlu, ''Bosna-Hersek ve Kosova gibi derin acılarımızın olduğu katliam sahnelerini dünya kamuoyunun unutması mümkün değildir'' dedi. Bölge ülkelerinin barış ve istikrar için ikili ve çok taraflı iş birliğinin önemini anlamış gibi göründüğünü anlatan Yazıcıoğlu, AB ve NATO üyeliği perspektifinin bölgedeki değişimin en önemli teşvik unsuru olduğunu dile getirdi. Yazıcıoğlu, yaptığı konuşmada, 'Balkanlar da geleceğe umutla bakmak sanırım hepimizin ortak dileğidir. Bunu yaparken tüm güçlüklerine rağmen evrensel değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin hakim olduğu ortak geleceği beraber inşa etmek için gayret sarf etmeliyiz. 21. yüzyıldaBalkan kelimesinin artık huzuru, refahı ve istikrarı simgeleyen bir anlama kavuşmasını içtenlikle diliyorum'' dedi. DALAN'DAN OSMANLI DÖNEMİ YORUMU Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan ise Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasların bugün hala dünyanın en önemli jeopolitik ve jeostratejik bölgesi olduğunu ifade ederek, ayrıca buraların dünyanın en zor bölgeleri olduğunu söyledi. 'Türkler bu bölgede yaklaşık bin yıl gibi bir süre var olmuştur ve hiç kimsenin şüphesi olmasın daha bin yıllar buradayız'' diyen Dalan, bu bölgeyi hiç kimsenin bin yıl elinde tutamadığını, buraya kültürüyle, tarihiyle ve medeniyetiyle gelenTürklerin dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kurduğunu söyledi. Osmanlı dönemini ''Türk Osmanlı'' ve ''Herkesin olan Osmanlı'' diye iki döneme ayırdığını ifade eden Dalan, ''Herkesin olan Osmanlı, Fatih ile başlar. Fatih'ten sonra Osmanlı evrensel imparatorluk olmuştur. Fatih'ten sonra sadece Türk Osmanlı'yı görmek hata olur, o artık aynı zamanda Ermenilerin, Bulgarların, Yunanların Osmanlısıdır. Bu müşterek bir tarihtir, devlettir'' dedi. Fatih Sultan Mehmet'ten sonra görev yapan 75 başvezirden 60'ının ırk olarak Türk olmadığını öne süren Dalan, o döneme sadece Türk kültürü gibi bakılmasının doğru olmadığını söyledi. Osmanlı mirasının hala yaşadığını, ne zaman Yunanistan'a, Bulgaristan'a gitse kendini Türkiye'de gibi hissettiğini anlatan Dalan, ''Köklere insek bizi ayıracak °let Bakanı Yazıcıoğlu, 50 yılı aşkın süredir, 100 madde varsa, yakın gelecek 400 madde vardır. Burada üretilen müşterek kültürün adı Balkanlılık'tır'' diye konuştu. Dalan, emperyal güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda Balkanlar'ı birbirine düşürmeye çalıştığını dile getirerek, ''Kendi içimizde kalıcı barışı oturtup, başkalarının menfaatsağlamasını önleyecek miyiz yoksa yem mi olacağız?'' diye sordu. Dalan, bölgede akılcı ve kalıcı bir çözüm bulunmasından yana olduğunu belirterek, küçük menfaatler uğruna büyük menfaatler yok edilirse bölgede kan ve gözyaşından başka bir şey olmayacağını söyledi. Bedrettin Dalan, Osmanlı'nın son 500 yılına bakıldığında en fazla ihmal edilen kesimin Türkler olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Osmanlı bu dönemde en fazla zulmü de Türklere yapmıştır. Osmanlı'nın Anadolu'da kaç eseri var, Balkanlar'da kaç eseri var? Osmanlı deniz suyundan tatlı su elde edilen sistemi 1869'da Cidde'de Araplar için kurdu, o dönemde İstanbul'da su yoktu. Osmanlı'ya kızacaksak, en fazla kızması gereken Türklerdir.'' Yakın Dönem Tarih Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof.Dr. Mehmet Saray da ortak geçmişe sahip Balkan ülkeleri ile Türkiye'nin iyi ilişkiler içinde olmasının, ülkelerin menfaatine olduğunu söyledi. Geçmişin yaraları fazla deşilmeden ilişkilerin nasıl geliştirileceği konusu üzerinde önemle durulmasını isteyen Saray, sözlerini şöyle tamamladı: ''Vakıflar konusunda Türkiye ile AB arasında dikkat çekici tartışmalar oldu. Bu tartışmalar Lozan sürecine taşınmamalı. Taşınırsa, Balkanlar ve Orta Doğu ülkelerini dekapsamalı.''

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net