Cumhuriyet 21.09.2008
Enstrümanı Serkan Çağrı’nın anlatamadıklarını ifade eden öbür dili:

Biz klarneti seviyoruz

© Çağrı, geleneksel ezgilerden düzenlenen “Nihavent Orient”in Amerika’da çok beğenildiğini ve Ortadoğu’yu konu alan bir filmde kullanacaklarını söyledi ama şimdilik gizli tutmak gerekiyormuş. “Kadifeden” Çağrı’nın konserlerinde mutlaka çaldığı Kırım’dan bir halk ezgisi: “Gerçekten de burada öyle bir sound var ki burada da dinlenebilir dünyanın kuzey tarafında da güneyinde de dinlenebilir ve insanları etrafında toplayabilir.”


© Serkan Çağrı, Sonny Müzik tarafından yayımlanan Âlâ albümünde İskender Paydaş gibi deneyimli bir müzisyenle çalışmasının müziğine büyük katkısı olduğunu düşünüyor.

Makedonya’dan “Viomata” şarkısında Fuat Saka sürpriz bir şekilde karşımıza çıkıyor ve Karadeniz türküsüyle giriş yapıyor. Albümün genelinde klarnetini öne çıkarmak yerine Paydaş ve Tolga Kılıç’ın düzenlemelerine uygun olarak çalmış: “Genellikle solist oldum havasına girildiğinde müzikte facialar doğuyor. Müzik nasıl akıyorsa enstrüman da onun akışına kapılmalı diye düşünüyorum.”


© Fikret Kızılok’un sözleri ve yorumuyla çok sevilen Özkan Samioğlu’nun “Gönül” şarkısını Çağrı’nın klarnetinden dinliyoruz. Çağrı, bestesini yorumlamak için izin istemeye gittiği Samioğlu ile dostluk geliştirmiş: “Özkan Abi de dinledi çok duygulandı. Müzisyenlerin, sanatçıların tek mutlu olduğu yer var sahne. İnsanın bütün yorgunluğu, stresi bir alkışla güzel sözle bitiyor.”


© “İğde Kokulum” Serkan Çağrı’nın evlilik telaşı içinde olduğu dönemlerde eşine yazdığı hareketli bir parça. Klip de çekilen bu parçayı başka sanatçıların söz yazıp okuma isteğini eşi Ebru Çağrı, kendisine yazıldığı için kabul etmemiş “Senin albümüne daha yakışacak” demiş.

HATİCE TUNCER

Klarnet sanatçısı Serkan Çağrı, “Âlâ” albümünde enstrümantal parçalarla dünya gezisine çıkarıyor... Balkanlar, Doğu, Kuzey ve daha birçok yer... “En âlâsından bir iş yaptıklarına” inandığı için albümüne böyle bir isim vermiş. “Klarnet bizim kültürümüzde herkes tarafından sevilen, eğlenceden dinlenceye kadar karşınıza çıkan bir enstrüman. Biz klarneti seviyoruz” diyor. “Yani çocukluğumuzdan bugüne klarnetle bağlama keman darbuka bu enstrümanlara çok aşinayız. Klarneti, duyduğu zaman hemen gözleri parlıyor insanların” diye klarnetini anlatırken kendi gözleri parlıyor.

Sonny Müzik’in Tepepaşı’ndaki binasında buluştuğumuz Çağrı ile sohbetimiz “Ben bazen kendimi anlatmakta zorluk çekiyorum. Anlatamadığım noktada klarnetim devreye giriyor. Benim öbür dilim klarnet. Benim gizli kalmış her şeyimi, içimde yaşattığım bütün duygularımı klarnet çok güzel bir şekilde anlatıyor” sözleriyle başlıyor.


OKUMA ISRARI

Çağrı, çekirdekten müzisyen aslında ama akademik çalışmalara, eğitime çok önem veriyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olduktan sonra Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Musikisi Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimi görmüş. Klarnet eğitimi üzerine kitapları da bulunan Çağrı’nın akademik çalışmalar konusundaki çalışkanlığı, babasının eğitim konusundaki ısrarından kaynaklanıyor:

“Benim aslında içimde çok büyük bir yangın var. Keşanlıyız biz ve çevremde yüksek tahsilli insan çok azdı. Mahallemizden bir ağabeyimiz subay olmuştu. Ona hep özenirdim. Babam da ‘Bak gördüm mü sakal tıraşı şıkır şıkır, elbiseleri pırıl pırıl. Sen de böyle olacaksın’ derdi. Babam yaşım ilerledikçe beni de düğünlere götürmeye başladı. Sabah üçlere dörtlere kadar, uykusuz kalırdım. Müzisyen değil, okuyup subay olmamı istiyordu. ‘Burada para kazanılıyor işte siz bu paralarla yetişiyorsunuz. Burada kalmak istiyorsan buyur. Burada böyle çalar gidersin’ diyordu. Babamdan zılgıt yiyince önce zorla ortaokula sonra da okuma isteği bana kendiliğinden geldi.”

Çağrı’yı konservatuar sınavına müzik öğretmeni hazırlamış, ama İTÜ Konservatuvarı’nın sınavını kazanamamış. Buna çok üzülürken tanıdıklarından İzmir’de de konservatuvar olduğunu öğrenmiş Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı’nda bir süre okumuş: “İzmir’de Grup Laçin karşıma çıktı. Anneme telefonda sorunca ‘Ben onları biliyorum, TRT’de seyrettim. Katıl o grup iyidir’ dedi. Hüseyin Turan’la aynı zamanda grupta başlamıştık.”


KLARNET DERSLERİNE İLGİ

Grup Laçin’in İstanbul’a gelme kararı üzerine İTÜ Konservatuvarı’na geçiş yapan Çağrı, mezun olduktan sonra üç yıl klarnet eğitmeni olarak görev yaptı:

“İnanılmaz bir yoğunluk oluştu. Aileler çocuklarını Biga’dan, Antalya’dan bana getiriyorlardı. O kadar yoğunlaştı ki klarnet sınıfı. Benim derslerim 40 saate çıktı. Maalesef burada okula da sitem etmem lazım. Ders saati ücreti karşılığında kadrosuz çalıştım. Birçok eğitmene olduğu gibi bana da kadro vaatleri vardı. Öğrencilerimi mezun etmek istiyordum ama ayrılmak zorunda kaldım. Haliç Üniversitesi’nde 2 yıldır hocalık yapıyorum.”


SINIR TANIMAYAN BİR DİL

Öğrencilik yıllarından beri çeşitli sanatçılar ve kendi orkestrası ile konserlerde sahne alan Çağrı, dünyaca ünlü solist Yıldız İbrahimova ile “Yıldız’a Çağrı” projesinde yer aldı.

Yunanlı klarnet ustası Vassilis Saleas ile “İki Yaka Tek Nefes” adlı konser projelerini hazırladı. Çağrı’nın ilk albümü ise 2005 yılında “Nefesim” adıyla yayımlandı: “Bir müzik anlayışından yola çıktım. Dedim ki ‘klarnet benim için insanlara sadece duyguları düşünceleri anlatmakta bir araç. Bu benim gizli dilim.

Bu dilimi nasıl kullanabilirim?’ İnsanlara ne verebilirim anlayışıyla çıktıktan sonra, baktım ki bu dil sınır tanımıyor. Yani öyle bir gezinti ki sınırlar zaten ortadan kalkıyor. Burada olabildiğinde ortak duygulanımlar, kardeşlik, barış, dünyanın her yerinde geçerli.”

Rodrigo’nun Gitar Konçertosu
Çağrı, “Rodrigo’nun Gitar Konçertosu” olarak bilinen “Concierto De Aranjuez”in o etkileyici melodisini klarnetiyle yorumlarken Tolga Kılıç’ın düzenlemeleriyle parça Doğu’ya özgü bir havada sunuluyor. Albüme konuk olan Balkanlar’ın ünlü Koçani Orkestrası, İskender Paydaş’ın “Radyo Prizden” parçasını çalarak ortaya müthiş enerjik müzik koyuyor: “TRT’de hazırladığım ‘Dünyanın Türküsü’ programına konuk olarak geldiklerinde Koçani Orkestrası’na bu parçayı birlikte çalmayı teklif ettim. Önce stüdyoda çaldılar, sonra dinlerken oynamaya başladılar. İskender Paydaş’ın da kökleri Balkanlar’dan geliyor. Babası da katıldı bize. Sohbet ettik, oynadık, bir kardeşlik, eski bir dostluk pekişmesi vardı.”

Serkan Çağrı model

Serkan Çağrı’nın bir perde eklediği klarnet Çek Cumhuriyeti’nin tanınmış firması Amati-Denak tarafından “Serkan Çağrı Model” adıyla üretiliyor: “Biz Türk müziğinin yapısının örtüştüğü sol klarnet kullanıyoruz. Klarnetin tuşları üzerinde tasarımında bütün klarnetçilere fayda sağlayacak yeni bir perdenin tasarımını gerçekleştirdik. Bu düşüncelerimi firmaya aktarınca bu yeni bir klarnet oldu dediler ve bu isimle üretmeye başladılar. Öyle bir perde var ki sağ elinizin yüzük parmağınızın dokunduğu bir baskı ile çalışıyor. Bazı müzik pasajlarında bu parmak yetişmekte zorluk çekiyordu. Çok ters hareket kabiliyeti var orada. Onu rahatlatabilmek adına bu perdenin kontrolünü sol tarafa serçe parmağa uzattık aynı dolaylı biçimde. Bu da klarnetçiler için çok rahat bir kullanım sağladı.”