Balkanlar'da Gora problemi
Balkanlar'da Gora problemi Aralık 2008, Newsweek Türkiye
Kosova'nın güneyinde 20 köyden oluşan dağlık Gora'nın halkı paylaşılamıyor.
Eski Bursa'yı andıran Prizren'den güneye doğru giderken ormanın içinde yükselerek ilerleyen yolun verdiği huzur, yarım saatlik yolculuğu daha da kısaltıyor. Dragaş, Prizren'e bağlı yemyeşil bir ilçe; bu yazının konusu olan ve dilimize önce bir sosisli sandviç, ardından Cem Yılmaz'ın gişe rekorları kıran filmiyle (G.O.R.A, 2004 yapımı, yaklaşık 4 milyon kişi seyretti) yerleşen Gora ise Dragaş'a bağlı, dağların eteklerine konuşlanmış 20 köylük bir bölgenin adı. Kosova sınırları içinde olmakla birlikte KosovaArnavutlukMakedonya ve kısmen Bulgaristan topraklarına yayılan bölgedeki köylerin en büyükleri Restelika, Brod, Melike, Baçka, Dikance ve Vranişte. Bu köylerden bin 500 rakımlı Brod'da bir çeşme gürül gürül akıyor. Bu çeşmelerden bin nüfuslu köyün her yerinde var. Su bol ancak sokaklar daracık; belki de yüzyıllardır paylaşılamayan bu bölgede yaşayanlar, bir korunma duygusuyla evlerini bitişik nizam sıralamış. Sokaklarda en çok dikkat çekense çoğu iki katlı bu evlerin önünde oturup sohbet eden yaşlılar. Gözler genç birilerini arıyor ama yok. Yetmişini devirmiş Goralı Hamdi Küpe, "Gençler çalışmak için Avrupa'ya gidiyor ama farklı ülkelerden başkaları gelip köklerimizi soruyor. İlgiden rahatsız değiliz" diyor.
Pek çok genç Goralı sadece tatillerde memleketlerine geliyor. Bu durum, toplamda 50 bine ulaşan Gora nüfusunu kış aylarında 20 bine kadar düşürüyor. Brod'da ve Gora'daki tüm köylerde geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ancak üretim sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde. Böyle anlatıldığında pastoral bir hikâye gibi dursa da Gora adlı bu küçük toprak parçası İstanbul'un Avcılar ilçesi kadar büyük ve Goralılar hakkındaki gerçek göründüğünden daha karışık. Şar Dağları'nda yaşayan Goralılar, adeta Balkanlar'ın paylaşılamayan insanları konumunda. Osmanlı döneminde Müslümanlaşan ama etnik kökenlerini net olarak bilmeyen Goralılar'a dair çeşitli rivayetler dolaşıyor. Bu insanlar ve yaşadıkları bölge, ince etnik hesaplara alışkın Balkanlar'da son günlerde çok popüler ve birçok devletin ilgisini çekiyor.
Kosova'da yaşadıkları ve bu ülkenin vatandaşı oldukları için doğal olarak Arnavut sayılan Goralılar ile Boşnakça ve Sırpça konuştukları için Sırbistan ve BosnaHersek de ilgileniyor. Özellikle Sırbistan Kosova'yı kaybettiğinden beri bölgede nüfuz sağlamak için Goralılar'ın Sırp olduğunu savunuyor. Sırplar, Kosova'yı tanımayacaklarını açıklamalarına rağmen kendini Sırp ilan edecek Goralılar'a pasaport verebileceklerini duyurdu. Boşnaklar ise Goralılar'ı Müslüman oldukları için sahipleniyor ancak vaatte Sırplar kadar cömert değiller.
Burada yaşayan topluluğun Bulgar asıllı olduğunu ileri sürerek dileyen her Goralı'ya vatandaşlık ve Bulgar pasaportu vermeyi taahhüt eden Bulgaristan'ın bölge halkını ikna etmek için kullandığı en önemli koz Avrupa Birliği (AB) üyeliği. Aslında bu önemli bir koz çünkü Bulgar pasaportuna sahip olanlar AB ülkelerinde serbestçe seyahat edebiliyor. Bazı Goralılar'ın iddiasına göre Bulgaristan'ın Kosova'daki konsolosu sık sık Gora'ya geliyor. Bugüne kadar kaç kişinin Bulgar pasaportu aldığına ilişkin resmi veri bulunmuyor ama bir köylü "hatırı sayılır bir nüfus Bulgar vatandaşı olma girişiminde bulundu" diyor. Gora'ya ilgi gösteren etnik gruplar içinde Kürtler bile var. Bölgede incelemeler yapan Kürt sosyolog Müfit Yüksel bu tezin sahibi ve Goralılar'ın hem tipleri hem de giyim kuşamlarıyla Kürtler'e benzediğini savunuyor. Bölgede yaşayan topluluğa ilginç tezlerle yaklaşan ülkeler arasında Türkiye de var tabii. Zira Goralılar arasında Türkçe bilenlerin oranı yüzde 40. Prizren ve Dragaş sokaklarında dolaştığınızda çok sayıda Türkçe konuşana rastlamak mümkün.
Prizren, Dragaş ve Gora'da Türkçe konuşanların kökenini ve hangi millete mensup olduklarını ortaya çıkarmak için antropolojik bir çalışma bile başlatıldı. Bu amaçla, Türkiye Büyükelçiliği ve bölgedeki Türk taburunun destek verdiği ve merkezi Brod'ta bulunan Kültür ve Araştırma Derneği (DAG) adlı bir sivil toplum kuruluşu, tarihi belgeler, tapu kayıtları ve mezar taşlarının incelenmesiyle bölgede yaşayanların Türk olduğunu ispatlamaya çalışıyor. DAG Başkanı Yahya Maznikar, Goralılar'ın Türk olduğunu savunanlardan. Dışişleri Bakanlığına bağlı Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Ajansı (TİKA) ve Kosova'da NATO liderliğindeki barış gücü KFOR'da görev alan Türk taburuyla güçlü ilişkiler kurduklarını söyleyen Maznikar, "Goralılar'ın yaşadığı yer, stratejik öneme sahip" diyor.
Goralılar'ın ise kökenleriyle ilgili sorulara farklı cevapları var. Çoğu "Goralı'yız" diye kestirip atıyor. "Anavatanınız neresi" diye sorduğumuzda "Tabii ki burası" cevabını veriyorlar. "Biz hiçbir millete mensup değiliz. Kendi milletimiz var. Goralı'yız ve dilimiz de Gorance'dir" diyen 75'lik delikanlı Bektaş Cavcı'nın tavrı net: "Dedelerim burada doğup öldü. Ben de burada doğdum ve bu topraklarda öleceğim. Kökenim hiç önemli değil. Müslümanım. Bu bana yetiyor. Birilerinin illa kökenimizi araştırmasına da gerek yok."
Brod köylüleri son derece cana yakın, misafirperver ve hoş sohbet olmanın yanı sıra Türkler'e karşı da çok sıcak. Bunda hem köyün ve Dragaş merkezinin yollarını Türk taburunun onarmasının hem de Türkiye'yi merak etmelerinin payı var. Mustafa Hoca da İstanbul'a tekrar gelmek isteyenlerden ama mesele kökene gelince tavır aynı: "Kendimizi bildik bileli burada oturuyoruz. Türkiye'de yaşayan çok akrabamız var ama biz Türk, Bulgar, Sırp, Boşnak ya da Arnavut değiliz. Biz Goralı'yız. Ayrı bir milletiz." Aslında Goralılar'ın çoğu, Bulgaristan AB üyesi olmadan önce otobüsle Türkiye'ye gelip giderken bugün vize konusunda sıkıntı yaşıyor. Uçakla gidiş geliş çok masraflı olduğu için (Kosovaİstanbul tek yön 300 Euro) ziyaretler seyrekleşmiş.
Geçen hafta, G.O.R.A.'nın tersten okunuşu A.R.O.G. filmi gösterime giren Cem Yılmaz, 2001'deki askerliği sırasında 15 günlüğüne Gora'nın tam merkezinde Dragaş'taki Türk birliğine katılmış ve görevli askerler için düzenlenen gösteride sahneye çıkmıştı. Bölgedeki insanlar, Yılmaz'ın filmin adını bu coğrafyadan esinlenerek koyduğu ifade ediliyor. Yılmaz ise bölgeyi bildiğini ancak filmin ismini kız kardeşinin "nerelisin" sorusuna "Oralıyım Goralı'yım" şeklinde cevap vermesinden esinlenerek bulduğu söylüyor. Sözcük anlamı, bölgenin coğrafi koşulları ve etnik köken meselesinin encamıyla birebir örtüşen "dağ" olsa da sandviç ve Yılmaz'ın filmleriyle hayatımıza giren Gora, artık Türkiye'de bir marka.
TÜRKİYE'DEKİ GORALILAR "As-len ora-lı-yım ama Go-ra'yı siz-den duy-dum!"
1912'de 15 bin Goralı, Sırp baskınlarından kaçıp Türkiye'ye yerleşti. Çanakkale Savaşı'nda şehit olan 480 Goralı için her yıl Dragaş'ta etkinlik düzenleniyor. Köylülerin ve Gora Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Yahya Maznikar'ın ifadesine göre; Gora Piliç, Goralı Sandviç, Pehlivan lokantaları ve Koska markalarının sahipleri Goralı. Türkiye'deki ünlü Goralılar arasında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi eski savcısı Talat Şalk, CHP Milletvekili Memduh Hacıoğlu, Tümgeneral Hayrettin Güler, eski TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Refik Baydur, gazeteci Yasemin Çongar, İzmir Gaziemir Belediye Başkanı Adnan Yüksel ve eski Turizm Bakanı İrfan Gürpınar gibi isimler var.
Şalk, "Baba tarafından Goralıyım" diyor. Dedesi Birinci Dünya Savaşı'nda Sırplar tarafından öldürülmüş, babasının hangi tarihte Türkiye'ye göç ettiğini bilmiyor. Şalk, Gora'ya hiç gitmediğini söylerken "Nasıl bir yer olduğunu hep merak ettim. Ancak birkaç defa niyetlenmeme rağmen gidemedim" diye ekliyor. "2005'te gittim ve çok duygulandım" diyen Belediye Başkanı Yüksel, babası dört yaşındayken dedesinin Türkiye'ye gelip yerleştiğini belirtiyor. Aslen Goralı olduğunu ifade eden Çongar'a göre hem bölge hem de insanları enteresan. Bölgede pek çok akrabaları bulunduğunu ancak babasının Türkiye'de doğduğunu belirten Çongar'a göre, "aile üyeleri kendilerini Brodlu olarak tanımlıyor." Sendikacı Baydur da aslen Goralı olduğunu doğruluyor ancak bölge olarak Gora'nın neresi olduğunu bilmiyor. Babası Kurtuluş Savaşı sırasında Kosova'nın Prizren ilinden kaçıp gelmiş. Ancak "Gora diye bir bölgenin ve Goralı diye bir halkın var olduğunu ilk kez sizden duydum" diyor.
Link: http://www.newsweekturkiye.com/haberler/detay/22622/Balkanlar-da-Gora-problemi
|