Balkan ateşi müzikle yanar
Taraf - Istanbul - 05.01.2009

     
Koçani Orkestar, Serkan Çağrı ve Yarkın Ritim Topluluğu Balkan Ateşi’ni 10 ocakta İş Sanat sahnesinde yakacaklar

Biri son dönem adından sıkça söz edilen bir Balkan orkestrası, hatta bu orkestraların içinde en önemlisi, diğeri Türk ve Latin müziği arasında kurduğu köprüde ritmik ve ritmik olduğu kadar da eğlenceli müzikler yapan başka bir orkestra ve bunların başında son dönem Türkiye'nin en önemli klarnet virtüözü... Üçü bir araya gelince ortaya ne çıkar diye merak ediyor insan. Elbette ki ortaya çıkanın nasıl bir müzik olacağını şu an kendilerinden başka kimse bilmiyor, ama nasıl olacağını tahmin etmek de çok güç değil, müzisyenlerin geçmişleri eğlenceyi garanti ediyor...
Koçani Orkestar, Yarkın Ritim Grubu ve Serkan Çağrı Balkan Ateşi başlıklı gece için 10 ocakta İş Sanat sahnesinde biraraya geliyor.

Yoksul bir orkestra
Koçani Orkestar aslında oldukça tanıdık bir isim, hatta İstanbul son dönem Balkanların bu heyecanlı Çingenelerinin ikinci adresi gibi oldu. Aman onları ilk önce Emir Kusturica'nın Çingeneler Zamanı/Times of Gypsies filmiyle tanıdı dünya,.. Balkan coğrafyasının görüntüleri arasında yoksul bir Balkan orkestrasıydı onlar. Adını Makedonya'nın küçük bir kasabası olan Koçani'den alan, Roman nefesli çalgılar orkestrası Koçani Orkestar, aynı zamanda Balkan müziğini dünya müzik listelerine taşıyan bir grup olarak tanınıyor. Türk asıllı trompetçi Naat Veliov'un kurduğu Koçani Orkestar'da, trompet, tuba, saksafon, klarnet, zurna ve vurmalı çalgıları yer alıyor. Çok canlı ve hareketli bir müziğe sahip olan Koçani Orkestar ağırlıklı olarak Türk ve Bulgar ritimlerini, Doğu tarzı sololarla biraraya getiriyor. Daha önce de birkaç defa Türkiye'ye gelen grup, aslında Türkiye'nin yakından tanıdığı melodilerin de yaratıcısı. Bir dönem her yerde çalan ve kimsenin nereden çıktığını bilemediği Şiki Şiki Ba Ba grubun bestesi. Hatta Türkiye'de gruptan daha da meşhur bir şarkı... Hatta Mahsun Kırmızıgül'ün ilk dönemlerinde insanların ağızlarına takılan Alem Buysa Kral Sensin adlı acayip sözleri olan şarkının müzikleri de Koçani Orkestar'a ait.
1994 yılında Fahrettin ve Ferruh Yarkın tarafından kurulan Yarkın Ritim Topluluğu da adından sıkça söz ettiren bir grup. Türk müziğinde ön planda yer alan ritim olgusunu, günümüzde aslına uygun bir icrayla tanıtmayı amaçlayan grup Uzakdoğu, Lâtin Amerika ve Hindistan müziklerinin melodi zenginliklerini de geleneksel müzikle birleştiriyor.

İsmi klarnet markası
1976 Keşan doğumlu sanatçının klarnetle tanışması henüz yedi yaşındayken gerçekleşmiş ve ilerleyen yıllarda rotasını müziğe çevirerek 1995 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarında lisans öğrenimine başlamıştır, 1998 yılında İTÜ Devlet Türk Müziği Konservatuarına geçiş yaparak eğitimini burada tamamlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra aynı yıl burada öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan Serkan Çağrı, üniversitede klarnet dersleri vermiştir. Akademik çalışmalarına ilerleyen yıllarda Haliç Üniversitesi'nde devam eden Serkan Çağrı, yüksek lisans eğitimini de burada tamamlamıştır. Akademik çalışmalarıyla birlikte yürüttüğü pek çok projenin ardından müzik çalışmalarına kurduğu Rumeli Band grubuyla devam ediyor. Grubun solistliğini Serkan Çağrı ile birlikte Makedonya'dan göç etmiş bir ailenin kızı olan ve Balkanlara ait zengin bir repertuvara sahip olan İmran Türkoğlu yapıyor.
Dünyanın en iyi nefesli enstrüman firmalarından Amati-Denak, önde gelen müzik şirketlerinin Joe Satriani'ye, Eric Clapton'a ve benzeri birkaç virtüöze yaptığını yaparak Çağrı tarafından tavsiye edilen yeni perde tasarımını uygulayıp ürettiği yeni klarnet modeline Serkan Çağrı Model ismini verdi.
Çalışmalarını sadece müzik icra etmekle sınırlamayan Çağrı, uzmanı olduğu klarnet hakkında çeşitli akademik araştırmalar da yapıyor. Klarnetin Avrupa ve Türkiye'deki tarihsel gelişimi konusunda yaptığı araştırma onu akademik çevrelerde kabul gören bir müzisyen haline getirdi. Bu araştırmaları sırasında rastladığı, klarnetin en eski atası olarak bilinen ve bir barok dönem enstrümanı olan Chalumeau'yu Türkiye'ye tanıtan, konserlerde ve albüm kayıtlarında kullanan ilk ve tek müzisyen oldu. Ayrıca klarnet üzerine yazdığı makaleler de birçok müzik dergisinde yayımlandı.