Lüleburgaz'dan Türkiye'ye ders
KENAN MORTAN - Lüleburgaz'dan Türkiye'ye ders Dünya Gazetesi / Ocak 27, 2009
GLOBUS / Kenan Mortan
Trakya'da siyasetin nabzı 3 yerde atar: Çorlu, Keşan ve Lüleburgaz. Bu 3 noktadan birinde, Lüleburgaz 'da, DÜNYA-Liad ve Marifed ortaklığındaki etkinlikte bir aradayız. Konuyu söylemeye gerek yok, krizi tartışacağız. Kuşkusuz "kriz ateş topu" her yere bir farklı değiyor ve etkiliyor. Ama görüyorum ki, "tık yok" dedirten çarşı resesyonuyla, kapanan fabrikalarla başlayan "gelecek korkusu" herbir yerin artık ortak iki paydası.
Lüleburgaz'ın benim için ayrı bir özelliği var. 2000'de bu yörenin belediye reisi Emin Halebak, benden bir stratejik plan yapmamı istedi. Çalışma ortaya çıktı. Ama ondan önemlisi Lüleburgaz'ın bu plan ilkelerini yaşama geçirmekteki becerisiydi. Bunda, Reis Halebak'ın ısrar ve gayretini gözlemek bir keyf idi. Burgaz Belediyesi o tarihten bu yana bir stratejik planla yürütülüyor. "İşleyen kurum" örneğinde Burgaz bir örnek olay benim için. İşleyen kurum, kriz ortamında kırılgan olmayan, yatırım planını yürüten bütçe gerçekleşmesi sapmayan kuruluş. Örnek arayanlara, 2 dönemdir reis olup ve 3. döneme hazırlanan Emin Halebak yönetimindeki Burgaz Belediye'sini "örnek" olarak gösteriyorum. Neden mi?
AKLIN VARLIĞI, PROJEYLE BELLİ OLUR: 100 bin nüfuslu Lüleburgaz'da yarı miktarından fazlasının bağış olarak alınan bir projeyle, kentin 50 yıllık geleceği güvence altına alınıyordu. Katı atık bir "iyi proje" olduğu için, Türkiye'de bu işe aday 600 belediye arasından seçilmiş 15 projeden biriydi.
PROJENİN KÜÇÜĞÜ-BÜYÜĞÜ YOKTUR: Eskiyen ve artık gereksinimi karşılayamayan pazaryerini yenilemek, bunun için İstanbul'da uygun bir proje müellifi bulmak da bir iştir ve küçümsenemez. 38 bin metrekarelik yeni alan, ancak bir proje bakışıyla ortaya çıkar.
KAYNAKLAR EMANETTİR: Personel harcamalarını yüzde 45 paydan yüzde 18'e indirmek bir mali yönetişimdir. Yüzde 15'i hedef koymak bunu gereğidir. Hele hele "kriz bir yana 2009 yılının kaynakları elimin altında" demek, denk bütçeciliğin kanıtıdır. Bu bağlamda, 8 birimin işini piyasa ekonomisine açmak, 400 memuru 200'e düşürmek de bir personel ve iş rasyonalizasyonudur.
DEMOKRASİ BİR HAKTIR: Memurlarına 2008 sonunda "toplu sözleşme farkı" adı altında para ödeyebilmek, doğru işlerin ancak demokrasiyle olabileceğini anlatır. Ama en az bunun kadar yeni dönem belediye meclisi adayları için uygulanan formda "siyasi kariyer planınız nedir?" sorusu, demokrasinin gereğini yapacak olanların, buna uygun biçimlenmesi gerektiğini de bize öğretiyor.
VATANDAŞIN İŞİ İÇİN VARIZ: Tek Masa Hizmet Birimi kurarak, 10 birimin işini bir merkezden takip ettirmek "niçin varız?" sorusunun cevabını oluşturuyor.
BİR ŞEHRİ KÜLTÜR YAŞATIR: Heykel sempozyumu, buz pateni, iktisat kongreleri / kukla festivalleri / çocuk şenliği / Cumhuriyet yürüyüşü, bunların hepsi, bir fiziki ortamda bize insan olduğumuzu hatırlatan eylemlerdir.
HAYAL PROJESİ: Öteden beri Burgaz için tramvayı bir kamu ulaştırma aracı yapma düşü, hayali olmayan bir yerel yönetimin geleceğinin de olmayacağını söylüyor.
KENTİN VİZYONU OLMALI: Burgaz'ın 2002'den bu yana bir stratejik plan ile yönetiliyor olması, plan / proje denilen ikilinin bir et-kemik ilişkisi içinde olduğunu kanıtlıyor.
Lüleburgaz çok hissettirmiyor ama aslında bir sanayi beldesi... Yılların Edip İpliği, Demir Döküm, Eczacıbaşı - Zentivar, Sarımsaklı TİGEM, Tekboy, Burgaz Alkol, Danone- Tikveşli, Bahçevan, Optima ve Trakya Cam, burada kümelenmiş. Gıda kuruluşları hariç, hepsi dünya krizinden nasibini almış. Kimi çalışanını ücretsiz izne yolluyor, kimi ise kıdem sıfırlayarak işçi çıkarıyor, ya da küçülüyor. Burgaz'da, vergi ve sigorta borçlarının bir tecil faiziyle 1 yıl ertelenmesini öngören OSB önerisini tartışırken, Trakya Cam'ın anlamlı bir hazırlığını yerinde öğrendik: 4.vardiyaya geçmek! Bu yolla, 1 vardiya 6 saate düşüyor, bu olay 20 işgünü üstünden asgari 40 saat tasarruf yaratıyordu. Belli yan giderlerin ödenmemesi karşılığında, Trakya Cam'da işçi çıkarmama garantisi veriyordu. Krizin yeni teğet geçen türlerinin beklenmesi, imalat sanayi ve hizmet sektöründe, esnek çalışmanın yeni ortak akıl örneklerini yaratma zorunluluğumuzu anlatmıyor mu?
HAFTANIN NOTU: AİHM'nin 12 Kasım 2008'de Tüm Bel-Sen Başkanı Vicdan Baykara'nın yaptığı başvuruya "olumlu" karar verip, ilgili belediyeyi mahküm etmesine karşılık, memurlarına 350 TL "toplu sözleşme farkı" ödeyen Lüleburgaz Belediyesi hakkında, Kırklareli Valiliği hem soruşturma açtı, hem de bu paraların geri alınmasını istedi. Bu memurlara "denge tazminatı" ödenseydi, sorun olmayacaktı. Reform programı aksamıyor diye Brüksel'e Başbakan Erdoğan'ın verdiği güvence, böylesi uygulamalarla sırıtmıyor mu?
DATE:27-01-09
|