Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Komşularla Ticaret: Bulgaristan

DEİK Türk-Bulgar İş Konseyi Başkanı Yalçın Egemen, iki ülkenin ekonomik ilişkilerini ve yatırım için potansiyel alanları anlattı: Bulgaristan'daki büyük şarap firmaları rotayı Türkiye'ye çevirdi

Dünya Gazetesi
Şubat 10, 2009  

 İSTANBUL - Bulgaristan, AB'nin getirdiği lisans alma zorunluluğu nedeniyle bağcılık
ve fidancılıkta yaşadığı tıkanıklığı Türkiye ile aşma çabasında.

DEİK Türk-Bulgar İş Konseyi Başkanı Yalçın Egemen, son zamanlarda Bulgaristan'daki
büyük şarap firmalarının, üzüm bağı plantasyonu kurmak üzere, bağcılık konusunda
büyük bir potansiyele sahip Türkiye'ye yöneldiğini söyledi.

Şu anda Bulgaristan'da bağcılık ve fidancılığın tıkanmış durumda olduğunu söyleyen
Egemen, "Avrupa Birliği'nin getirdiği standartlara göre artık Bulgaristan'da yeni bir
bağ kurmak çok kolay değil. Bağ kurmak için lisans almak gerekiyor. En son lisanslar
da 2008 yılında verildi. Bu nedenle Bulgaristan'daki şarap sektörü yavaş yavaş
Türkiye'ye dönmeye başladı. Bulgaristan'daki büyük şarap firmaları Türkiye'de bağ
kurmak üzere plan yapıyorlar. Bulgaristan'daki Preslav şirketi bir Türk firması olan
Stranca Bağcılık Ltd. Şti. ile ortak Kırklareli yöresinde yeni bir şarap fabrikası
kuruyor. 500 dekarlık bir arazide bağ da kuracaklar" diye konuştu.

Egemen, bağ fidanı konusundaki gelişimi kendi şirketlerinden de örnek vererek şöyle
anlattı: "Grubumuzun bağ fidanı yetiştiren bir grubu var. 2000'li yılların başında
Bulgaristan'daki bu potansiyeli gördük. Bir Bulgar firması ile bağ fidanlığı
konusunda ortak olduk. Orada modern bir fidanlık kurduk. Bu işin teknolojisini
öğrendik. Daha sonra oradaki tesisi, ortağa devrederek aynı kuruluşu Türkiye'de
Çatalca'da Agroden Ltd. Şti. olarak kurduk. Şu anda bizim modern bir bağ fidanlığımız
var. Şimdi de daha önce Bulgaristan'daki ortağımız, bizimle ortak olmak istiyor. Şu
anda yeni bir anlaşma içerindeyiz."

Sanayi olarak şu anda birikmiş Bulgar sermayesi olduğuna da işaret eden Yalçın
Egemen, işadamının Bulgaristan'ın dışında yatırım imkanı aradığını belirtti. Egemen,
"O sermayenin de Türkiye'deki KOBİ'lerle ortak olup burada da yatırıma gitmesinin önü
açık. Son beş on sene içerisinde eğilim, Türkiye'deki yatırımcıları Bulgaristan'a
sevk edelim dışarıya açılsın idi. Şimdi onları geri topluyoruz. Onlar Türkiye'ye
gelsin ki Türkiye'de biraz Bulgar yatırımı olsun. Bu gerçekleşirse önümüzdeki yıllar
içerisinde 100 milyon Euro'yu geçen Bulgar yatırımı potansiyeli olabilir" diye
konuştu.

Bulgaristan'da yatırım alanı çok, öncelikli sektör tarım

Bulgaristan'daki yatırım alanları hakkında bilgi veren Yalçın Egemen, Bulgaristan'ın
konut inşaatı sektöründe termal turizm, SPA, sağlık ve tarım sektörlerinde
yatırımlara açık olduğunu dile getirdi. Yatırım yapılacak alan olarak öncelikle
tarımı gösteren Egemen, iki ülkenin birbirine benzer yakın toprakları olduğunu
söyleyerek, şunları dile getirdi: "Orada tarım teknolojisi bizden biraz daha ileri
bazı konularda. Ama finansman ve sermaye eksiklikleri onların bazı yatırımlarını
engelliyor. Türkiye'deki bu husustaki bir sermayeyi oraya aktarabilirsek oradaki
teknoloji işbirliğini sağlayacak unsuru yaratabilirsek bilhassa organik, endüstriyel
tarım konusunda iki ülkenin katma değer sağlayabileceği düşüncesindeyim. Süt ve süt
mamulleri olmak üzere biodizel tarım ürünleri ile şarapçılık ve bağcılık konuları
işbirliğine açık konulardır. Dolayısıyla tarım ön planda."

TOKİ'ye benzer uygulama yerel yönetimlere örnek teşkil edebilir

Özellikle kriz döneminin atlatılmasından sonra Bulgaristan'da konut sektöründe büyük
bir açık olacağının düşünüldüğünü kaydetti. Egemen, "Bu anlamda TOKİ uygulamasına
benzer bir uygulamanın Bulgaristan'daki yerel yönetimlere örnek teşkil edebileceği
düşünülürse bugünden bu sektörde yatırım için harekete geçmek önemlidir" dedi.

Sağlık alanında da yatırımların yapılabileceğini söyleyen Egemen, 1999'dan bu yana
sağlık sektörüne ayırdığı bütçeyi artıran ve sağlık sigortası sistemiyle ilave bütçe
sağlamayı amaçlayan Bulgaristan'ın modernizasyon çerçevesinde yeni sağlık
ekipmanlarına sağlık hizmeti eğitimine ve sağlık altyapısına ihtiyaç duyulduğunu
ifade ederek, bunun sektörde tecrübeli Türk firmaları için işbirliği imkanları
bulunduğunu söyledi.

Termal turizmi konusunda ise ülkedeki birçok sıcak mineral su kaynaklarında bulunan
atıl kalmış tesislerin modernizasyonu ile yaşlı Avrupa nüfusu için alternatif turizm
seçenekleri sunulabileceğini vurgulayan Egemen,  "Bulgaristan'da 2 binden fazla
termal kaynak var" dedi. Enerji ile ilgili de Bulgaristan'da çalışmalar
yapılabileceğini söyleyen Egemen, "Yenilenebilir enerji teknolojisi Bulgaristan'da
yeni yeni kabul gördü. Özellikle rüzgar enerjisinde müşterek hareket edilebilir"
dedi.

Türk firmalarının Bulgaristan'daki müteahhitlik pazarına ilgisi yüksek

Bulgaristan'da yatırım yapan Türk firmaları ve alanları hakkında bilgi veren Yalçın
Egemen, Türk firmalarının Bulgaristan'da soda, kağıt, şeker üretimi, makine imalat,
elektronik ve turizm alanında yatırım yaptıklarını belirtti. Egemen, bunun yanında
firmaların gıda sanayi, otelcilik, yol ve altyapı inşaatları, kimya, tekstil ile
konfeksiyon sektörlerinde de işbirliği projelerini takip ettiğini kaydetti.
Bulgaristan'da özellikle müteahhitlik hizmetleri için Türk müteahhitlik firmalarının
ilgi gösterdiğine işaret eden Egemen, "Doğuş Eko konsorsiyumunun, Hazinedaroğlu
Grubu'nun, MNG Holding, Afken Grubu, Mapa-Tekser-Mass-Günal konsorsiyumunun ve
Tekfen-Gama JV konsorsiyumunun Bulgaristan'da bitirdiği veya devam etmekte olan
altyapı müteahhitlik hizmetleri yatırımları bulunmaktadır" dedi.

Şişecam'ın Tırgoveşti'de yaptığı 220 milyon dolarlık yatırımın bugün Bulgaristan'ı
gerek düzcamda gerekse zücaciye cam işlerinde Avrupa'nın cam merkezi haline
getirdiğini söyleyen Egemen, bu yatırımın Bulgaristan'daki en büyük yeşil alan
yatırımı olduğunu kaydetti. Egemen, "Bu yıl da otomobil camı üreten bir tesisini
devreye sokacaktı. Fakat otomotiv sektöründeki kriz bu projeyi etkiledi. Şu anda
bekletiyor. Ancak 350 milyon doları bulan bir yatırımı olacak. Bizim en büyük
yatırımımız" dedi

Vize büyük bir sorun haksız rekabet yaratıyor

Türk işadamlarının yurtdışında karşılaştıkları en büyük problem olarak vizeyi
gösteren Yalçın Egemen, vize sorunu ve yaşanan diğer sorunlarla ilgili şunları
anlattı:  "Malınız dolaşıyor, ürettiğiniz mal Avrupa'da serbest dolaşımda. Ama o malı
üreten işadamları olarak biz dolaşamıyoruz. Haksız rekabet ile karşı karşıyayız.
Bulgaristan'a gitmek için bir sürü sıkıntı çekiyoruz. Ama Bulgaristan'daki bir
işadamı rahatlıkla Türkiye'ye gelebiliyor. Özel bir pasaport mu, özel bir vize
sistemi mi getirilir bilemiyorum ama işadamlarımıza imkan tanınsın. Her defasında
söylüyoruz. Ancak hala çözümlenmiş değil. Diğer bir sıkıntıda çalışma izni.
Bulgaristan'da işadamlarımız oradaki yatırımları için işçi sıkıntısı çekiyor.
Türkiye'den işçi götüremiyorsunuz. 1 işçi götürdüğünüzde 10 Bulgar işçisine iş
vereceksiniz. Tamam verelim ama işçi yok. Oturma müsadesi almada da büyük sıkıntı
var."

Son dönemde yaşanan bir diğer sıkıntının da taşımacılık ile ilgili olduğunu ancak
daha sonra çözümlendiğini de hatırlatan Egemen, "Bulgaristan'la Türkiye arasında
karayolu taşımacılığı alanında son dönemde yaşanan en önemli sorun; Bulgaristan'ın
2004 yılında iki maddesi dışında üzerinde mutabakat sağlanan yeni taslak anlaşması
imzalanmadan önce transit ve ikili taşımaların serbestisini sağlayan 11 Temmuz 1979
tarihli Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasını 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren tek taraflı
olarak fes etmesi ile ortaya çıkmıştır" dedi. Bunun neticesinde Bulgaristan'ın Türk
TIR'larından 83 Euro geçiş ücreti almaya başladığını söyleyen Egemen, aynı uygulamaya
Türkiye'de de başlandığını ancak iki tarafın uzlaşmaya varmasından sonra bu uygulama
AB normlarına getirildiğini belirtti.



Neler satıyoruz?

· Tekstil elyafı ve mamulleri

· Demir çelik

· Giyim eşyası ve aksesuarları

· Elektrikli makine ve cihazlar

· Kara ulaşım araçları

· Metaller ve mamulleri

· Makineler

· Kağıt, karton esaslı mamuller gibi bitmiş ürünler ağırlıkta



Neler alıyoruz?

· Demir çelik

· Demir dışı metaller

· Taş kömürü katranı ve ham petrol ürünleri

· Metal dışı mineral mamuller

· Organik ve anorganik kimyasal ürünler

· Plastikler ve mamuller

· Yağlı tohumlar gibi işlenmemiş ürünler ve hammaddeler



Bulgaristan'da yatırım için hangi alanlar daha cazip?

- Konut

- Tarım

- Sağlık

- Termal turizm



Banka müdürünün kartvizitine attığı imzayı garanti kabul ettik, ilk ihracata başladık

Şirket olarak bir anımı sizinle paylaşmak isterim. Bizim şirketin ilk ihracatı,
Bulgaristan'daki bir banka müdürünün kartvizit arkasına "50 bin doları bu firma
ödemezse ben ödeyeceğim" diye yazdığı yazı ile başladı. Bu nasıl oldu derseniz, olay
şöyle gelişti. 1991 yılıydı. Bulgaristan'a ilk gittiğimiz yıl. Çökmüş bir ekonomi
var. Birgün, Bulgaristan'dan bir ayakkabı firmasının müdürü, müdür yardımcısı ve
imalat müdürü bizden randevu isteyip geldiler, bizden ayakkabı malzemesi yapıştırıcı
almak istiyorlar. O zaman 50 bin dolarlık bir mal siparişi yaptılar. Akreditifini
açın biz size gönderelim dedik. Akreditif geldi ancak teyidsiz. Bunu teyidli yapın
dedik. Ama teyidli yapma imkanları yok. Çünkü Bulgaristan'daki hiçbir banka kabul
etmiyor. Biz de sizi görmeye gelelim dedik. Gerçekten büyük bir fabrika. Ama hiçbir
bant çalışmıyor. Biz bir garanti istedik. Yetkili, banka müdürünü arıyorum bir kart
verecek o garanti olur mu dedi. O banka müdürü kendi kartının arkasına bir garanti
yazdı. 50 bin doları ödeyeceğiz diye. Biz Bulgaristan'a ilk ihracatımızı bir banka
genel müdürünün kartvizit üzerine yazdığı imzasını garanti olarak kabul ederek malı
gönderdik. Ama gerçekten de paramız akabinde geldi.



Dış ticaret hacminde 10 milyar dolar hayal değil

Türkiye ile Bulgaristan arasında dış ticaret hacminin 4 milyar dolara ulaştığını
söyleyen Yalçın Egemen, dış ticaretin 1991 yılından itibaren gelişmeye başladığını
söyledi. Egemen, dış ticaret hacmindeki gelişimi, şöyle özetledi:

"1991 yılında DEİK bünyesinde kurulan Türk-Bulgar İş Konseyi, kuruluşundan itibaren
iki ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artırılması ile ilişkilerin
geliştirilmesi yönünde yüklendiği misyonu başarıyla yerine getirmişti. Bu süreç
içerisinde her iki tarafta da yapılan toplantılar ve ikili görüşmeler sonucunda 2002
yılına kadar yıllık 800-900 milyon dolar olan ticaret hacmimiz her yıl artış
göstermiştir. 2002 yılına gelindiğinde bizim ticaret hacmimiz 1 milyar 200 milyon
dolara çıktı. Sonra kademeli olarak her yıl yüzde 20-25 artışlarla bugün 4 milyar
doları aşan bir ticaret hacmini yakaladık. 2002 yılından 2003 yılına geçerken 1
milyar 303 milyon, 2004 yılında 1 milyar 844 milyon, 2005 yılında 2 milyar 362 milyon
doları buldu. 2006 yılında 3 milyar doları, 2007 yılında 4 milyar doları aştık. 2008
yılında da 5 milyar dolar hedef koyduk ancak yaşanan ekonomik kriz ile birlikte bu
hedefe ulaşamadık. 4 milyar doları aşan bir ticaret hacmimiz oldu."

2009 yılı için de 6 milyar dolar hedef koyduklarını söyleyen Yalçın Egemen,  Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın 2010 yılından sonraki yıllar için ise 10 milyar doları hedef
gösterdiğine işaret etti. Bu hedefle ilgili  "10 milyar dolar olmayacak bir rakam
değil. Ama bugün için erken söylenmiş bir rakam. Çünkü zannediyorum ki belki
önümüzdeki beş yıl içerisinde, bu ekonomik krizin neticeleri bittikten sonra
karşılıklı işbirliği ile bu rakamları bulmamız hayal olmaz" diye konutu.



Avrupa'ya giden Bulgar gençleri geri dönüyor, işsizlik ülkede artıyor

Global krizden en az etkilenecek ülkelerden birinin Bulgaristan olduğunu vurgulayan
Yalçın Egemen, krizin ülkeye etkileri hakkında şunları anlattı: "Bulgaristan finans
sektörü yönünden sığ bir sektör. 1 ay önce Bulgaristan'da idim. Pek hissedilmiyordu.
Ancak yavaş yavaş hükümet de bazı tedbirler alma yoluna gidiyor. Bir kredilendirme
olayı, bir mortgage olayı yoktu. Buradan gelen büyük bir sıkıntı yok. Yalnız
Bulgaristan AB'ye girdikten sonra 300 binden fazla Bulgar genci Avrupa'ya gitti.
Şimdi Avrupa'daki krizden dolayı bu gençler geri dönüyorlar. Bunların getirdiği bir
işsizlik oluyor ve işsizlik oranı artıyor. İşsizlik yüzde 4-5 idi. Şimdi bu oran
yukarı çıkıyor. Biri konut sektörüne destek olursa bu işçilerin bir kısmı buralarda
istihdam edilebilir. Şimdi bu arayışlar içerisinde Hükümet. Krizi en az zarar ile
nasıl atlatabiliriz düşüncesi içinde. Global krizden en az etkilenecek ülkelerden
biri. Büyük bir finans zararları yok. Bulgaristan son krize karşı yaptığı
çalışmalarda bunu göz önüne alıyor Çünkü onu fazla sıkıntıya sokacak bir durum yok.



DEİK, bir nevi ticaret ateşeliğinin görevini üstlenecek

Türk-Bulgar işadamlarının Türk-Bulgar Sanayi ve Ticaret Odası'nı dört yıl önce
kurduğuna işaret eden Yalçın Egemen, "Önceden bir dağılmışlık vardı. Hemen hemen
bütün şehirde Türk Bulgar İşadamları Derneği bulunuyordu. Bunun da zararı oluyordu.
Oda altında bunların toparlanması amaçlandı" dedi. Ticaret ateşeliğinin bugüne kadar
Sofya'da büyükelçiliğin içerisinde olduğunu söyleyen Egemen, sözlerine şöyle devam
etti: "Şu anda ticaret ateşeliği ayrı bir binaya çıktı. Bu odanın da bulunduğu bir
merkez oluştu. Bundan sonraki çalışmalarda biz DEİK olarak orada daimi bir
temsilcimizi bulundurabilirsek, Türkiye ile Bulgaristan arasında iş yapacak
işadamlarımızı yönlendirebilecek imkanı yerinde bulundurmuş olacağız. Oradan gelen
bütün bilgileri zamanında buraya aktarabileceğiz. Ticaret ateşeliğinin yaptığı görevi
bir nevi özel olarak orada DEİK bu misyonu yüklenecek. Bu projeye büyükelçilik sıcak
bakıyor. Bunun tek bir engeli var. O da bütçe. Bu oluşabilirse Bulgaristan ile
ticaret hacmimizin 10 milyar dolarla ulaşması daha kolay olur. Çünkü buradan giden
işadamı oradaki muhatabına erişebilmek için burada ateşelik tabiî ki yardımcı oluyor
ancak özel teşebbüs için de DEİK'in bilgilendirmesi ve altyapısından istifade etmesi
gerekiyor. Biz oradaki lobiyi yeni açılan ünite ile sağlayabileceğimizi düşünüyoruz."

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Kasım , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2
3 4 5 6 7 8 9
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net