Yazdan kalma bir Balkan rüyası
[YAZARLAR] - ALİ ÇOLAK - Yazdan kalma bir Balkan rüyası
Zaman Gazetesi Mayıs 1, 2009
Tren ve fotoğraf kelimelerinin yan yana gelişi, beni her zaman heyecanlandırır. Tren, asude bir yolculuk ve neresinden baksanız doyumsuz bir serüven vaat eder. Bu trenin güzergâhı Balkanlar'a doğruysa, gözlerde ve hatıralar arasında bırakacağı lezzet, tarifsiz olur. Bunu defalarca yaşamış bir dostumu her zaman kıskanmışımdır. Zaman'ın fotoğraf editörü Selahattin Sevi, Balkanlar'a yaptığı uzun tren yolculuklarını ballandıra ballandıra anlatmıştır bana. Bu kışkırtıcı yolculuklar nihayet, bir fotoğraf kitabıyla meraklıların ilgisine sunuldu. Sevi'nin elinde fotoğraf makinesi, büyük bir sevgi ve ilgiyle çıktığı Balkan seyahatleri "Rumeli/Yazdan Kalma Bir Balkan Rüyası" adıyla Zaman Kitap tarafından yayımlandı.
Sevi'yi ilgilisi, Zaman'daki usta işi fotoğraflarından tanır; fakat o, aynı zamanda nefis gezi yazıları da kaleme almaktadır. Nitekim, fotoğraf albümünün başındaki yaklaşık 15 sayfalık metin, onun fotoğraf makinesi kadar kalemiyle de ustalıklar sergilediğinin isbatıdır. 'Rumeli' kitabındaki metin ve fotoğraflar, her şeyden önce Balkan topraklarına duyulan derin bir sevginin izlerini taşıyor. Sirkeci'den kalkan tren, Selanik üzerinden renkli bir tabiat ve insan manzarasının içinden geçe geçe Adriyatik kıyılarına kadar gider. "10 yıldan fazla zamandır yaptığım Balkan seyahatleri bilmeye, çözmeye ve anlamaya yetmedi bu karmaşık coğrafyayı. Sevmek için ise tek sefer bile yeter. Yollar, yolculuklar, hatıralar ve anlar var bu kitapta." diyor Sevi. Sonra, Sirkeci İstasyonu'ndan kalkan bir trenin hüzünlü ışıklarıyla görsel bir şölenin kılavuzluğuna bırakıyor okuru. Ve siz, kendinizi o trende farz edip Arda nehrine doğru süzülüyorsunuz. Arda kıyısında bir günbatımı, Batı Trakya'da hiç yabancısı olmadığımız insan yüzleri, Selanik'te Osmanlı yapıları, Atina'dan geçip Üsküp'e, Bursa'nın Şardağı'ndaki devamına doğru... Kalkandelen'de Elif-ba okuyan çocuklar, Ohri Gölü, Manastır'da bir cami avlusu, Prizren'de savaş izleri, Kosova'da birikmiş acılar, Belgrad'da müziğin sesi, Tuna Nehri'nin üzerine yansımış hilal... Ve büyük acıları silmek için çırpınan Saraybosna... Yeniden hayata dönen Mostar Köprüsü... Nihayet, Adriyatik sahillerinin dantel gibi işlenmiş kadim şehri Dubrovnik!
Sevi'nin vizöründen çıkmış bu 80 fotoğraf, bir yol hikâyesi ile birlikte, Balkan şehirlerinin dünü ile bugününü, buralarda yaşanan hayatın rengini, doğumları, ölümleri, inanç haritasını yansıtıyor. Bu mütevazı kitapçığın sayfaları bittiğinde, daha fazlasını görme ve tanıma ihtiyacıyla doluyor ve böyle bir yolculuğa çıkmak için önlenemez bir heyecan duyuyorsunuz. Bir kitaptan beklenen de bu değil midir?
|