YUNANİSTAN, MAKEDONYA CUMHURİYETİ'Nİ NEDEN TANIMIYOR?

Makedonya-Yunanistan isim kavgası: Buzdağının görünen kısmı

Levent Ağaoğlu/info@balkanpazar.com

Makedonya olarak bilinen coğrafi bölge üç devlete ev sahipliği yapmaktadır; Bulgaristan (Pirin Makedonyası), Yunanistan (Ege Makedonyası), Makedonya ( Vardar Makedonyası).

Bu coğrafya sözkonusu ülkeler tarafından paylaşılamamaktadır; Osmanlı'nın ”Üç Vilayet'i” (Selanik, Manastır, Kosova vilayetleri) olarak siyasi bir bütünlük gösteren Makedonya coğrafyası, 1912-1913 Balkan Savaşını takiben siyasi olarak parçalanmıştır (balkanlaştırılmıştır). Yüzyıllarca bir coğrafi bütünlüğü oluşturan Makedonya, üç ayrı devletin sınırlarıyla bölünerek Sırbistan, Yunanistan ve Bulgaristan'ın hakimiyeti altına alınmıştır.

Neticede parçayı elinde bulunduran devletler, bütünde hak iddia etmeye başlamışlardır.

Paylaşım neticesinde bilhassa Ege Makedonyası'nın etnik yapısı, Yunanistan tarafından, bölgedeki Makedonların sürülmesi, Türklerin ise mübadele edilmesi ile yüzde 90 Yunanlaştırılmıştır. Yunanistan'ın izlediği plitikalar, Slav-Makedonların yurtlarını terk edip kitleler halinde Yunanistan'ın farklı bölgelerine dağılmalarına veya denizaşırı ülkelerine göçmelerine de yol açmıştır. Yunanistan dışına göçe zorlanan Makedonlar ise bilhassa Kanada ve Avustralya'da yaklaşık 500.000 nüfus ile “Makedon Diasporası”nı teşkil etmişlerdir. Yunanistan, Makedonlarından arındırdığı bölgeye, Yugoslavya'nın parçalanacağı endişesiyle, 1988 yılında Makedonya adını da vermişti (!).

Yunanistan, bağımsızlığını kazandığı 1829 yılından itibaren, “Megalo İdea”yı gerçekleştirmek amacıyla tespit ettiği milli politikasına istinaden, Makedonların milli kimliğini reddetmiş ve Makedonları Helen saymıştır. Makedonya'yı ise, Yunanistan'a ait olması gereken sadece belirli bir coğrafi bölgeye verilen isim olarak kabul etmiştir. Bu politikayı takip eden Yunanistan, 1912-1913 Balkan Savaşlarından istifade ederek Ege Makedonyasını işgal etmiş, sonra da Vardar ve Pirin Makedonyalarını bünyesine dahil etmeye çalışmıştır.

Makedonya coğrafyasının paylaşımı (1913)

Makedonlar ise, komşularının kendilerine dair sözkonusu görüşlerini reddetmektedirler. Onlar her vesilede Helen, Bulgar ve Sırp kökenli olmadıklarını vurgulamaktadırlar. Makedonlar, Büyük İskender 'den bu yana ayrı bir milli kültüre sahip olduklarını, Slavların da Makedonya'ya yerleşmesiyle yeni kimlikli bir Makedon milletinin oluştuğunu, özellikle 1945 yılında Tito'nun önderliğinde, Makedonya Cumhuriyeti 'nin kurulmasıyla birklikte kendilerinde millet olma bilincinin kuvvetlendiğini savunmaktadırlar. Ayrıca Makedonlar, 1913 yılında Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan tarafından kendi iradelerinin dışında ülkelerinin taksim edilerek işgal edildiğini de hatırlatmaktadırlar. Bu yüzden, Yunanistan'ın hakimiyetindeki Ege Makedonyası'nın ve Bulgaristan'ın elindeki Pirin Makedonyası'nın işgalden kurtularak, Makedonya Cumhuriyeti ile birleşmelerinin ve milli nitelik taşıyan bir Makedon Devleti'nin kurulmasının gerektiğini öne sürmektedirler.

Makedonya Cumhuriyeti veya diğer adıyla Vardar Makedonyası, coğrafi konum olarak Sırbistan'la Yunanistan arasında bulunmakta ve bu devletlerin tehditlerine maruz kalmaktadır. Nitekim Makedonya'yı, Yunanistan “Megali İdea”nın, Sirbistan ise “Büyük Sırbistan”ın bir parçası olarak değerlendirmektedirler. Bu yüzden bağımsızlığını ilan edince, Sırbistan'la Yunanistan, Makedonya Cumhuriyeti üzerindeki baskılarını artırmışlardır. Diğer taraftan Bulgaristan, Makedonya'yı ”Ayestefanos Bulgaristanı” çerçevesinde düşünmektedir. Megalo İdea, Büyük Bulgaristan, Büyük Makedonya, Büyük Sırbistan bu devletlerin stratejik planlarının birinci maddelerindendir. Büyük İskender 'in torunlarının yaşadığı, limanı Selanik olan büyük Makedonya hayali, Üsküp yöneticilerinin gözünde daima uygun bir alternatif olarak kalırken, öte yandan Yunanistan, Makedonya kimliğini hiçbir şekilde tanımamasının mantıksal uzantısı olarak, topraklarındaki Makedon azınlığının varlığını tanımaya da hiçbir zaman yanaşmamıştır. Dolayısıyla da Slav kökenli yurttaşlarına yönelik olarak bir eritme politikası uygulamıştır.

Bugün yavaş yavaş şekillenmekte olan bir Makedonya gerçeği vardır ve Yunanistan'ın korktuğu başına gelmiş ve şimdi büyük bir sorunla karşı karşıya kalmıştır. Yunanistan Makedonya politikasını “Yunanistan, tarihsel Yunan mirası olan Makedonya ismini taşıyacak bağımsız bir Makedonya devletini tanımayacaktır. Makedonya isimli bir devletin tanınması tarihsel ve kültürel mirasımızın reddi olacaktır” biçiminde tanımlamıştır. Makedonya kaynaklarına gore Yunanistan'la Bulgaristan tarih boyunca Makedonları eritmeye çalışmışlardır. Yunanistan, Makedon devletini tanımadığını ve Makedon milleti diye bir milletin olmadığını bildirmiştir. Bulgaristan ise Makedonya Cumhuriyeti ni tanıdığını; ancak bölgede yaşayanların Bulgar olduğunu öne sürerek, konuya karşı daha ılımlı yaklaşım sergilemiştir. Yunanistan, Makedonların Yunanlı, Bulgaristan da Bulgar olduğunu iddia ederek ayrı bir milletin varlığını reddetmişlerdir.

Yunanistan, Makedonların eski Yunanlılar, Makedon kültürününü ise Helen kültürünün bir parçası olduğu gerekçesiyle Makedonya Cumhuriyeti' ni tanımaya yanaşmamaktadır. Kendi toprakları içindeki Makedon azınlığın varlığını da reddeden Yunanistan , Makedonya adının kullanılmasının dahi kendisinden toprak talebi anlamına geleceğini öne sürmektedir. İsim hakkı konusunda benzer bir örnek Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Tayvan Çin Cumhuriyeti arasında paylaşılamayan Çin kelimesidir. Tayvan, “Çin Cumhuriyeti” isminin çıkarılması karşılığında Birleşmiş Milletler tarafından tanınacağının önerilmesine rağmen, bu teklife yanaşmamıştır. Tayvan, Çin'i kendisinin temsil ettiğini ve bu hakkından vazgeçmeyeceğini ifade ederken, Çin Halk Cumhuriyeti ise Tayvan'ı bir eyaleti olarak görmektedir.

Yine Tayvan'ın Asya-Pasifik bölgesindeki stratejik konumuna benzer bir biçimde, parçalanan bir coğrafyanın ortasında Makedonya çok önemli bir stratejik konuma sahiptir. Koridor 8 (Selanik-Üsküp-Belgrat ve oradan da Avrupa) ve Koridor 10 ( İstanbul, Filibe, Sofya, Üsküp, Tiran , Draç üzerinden Adriyatik sahili ve oradan da İtalya üzerinden Avrupa) dediğimiz her iki geçiş noktası da Üsküp'ten geçmektedir. Makedonya, çok ilginç, bütün büyüklük hayallerinin kesiştiği çok önemli stratejik bir noktadır. Orta Avrupa'yı Selaniğe bağlayan Vardar koridorunun güvenliği, Makedonya'yı stratejik bir nokta haline getirmiştir. Makedonya, büyük stratejik ve ekonomik öneme sahip olan bir coğrafi bölgede yeralmaktadır. Merkezi Avrupa'yı Akdeniz'e bağlayan konumdadır. Orta Avrupa'yı Ege Denizi'ne Makedonya'nın Struma ve Vardar vadileri bağlamaktadır. Sırbistan'la Bulgaristan da Ege Denizine (Akdeniz'e) ancak Makedonya üzerinden inebilmektedir. Tarih boyunca Asya'dan Avrupa'ya ve ters istikametlere doğru büyük göçler ve askeri harekatlar yine bu bölgeden geçen yollar üzerinden yapılmıştır. Tarihin en eski çağlarından itibaren Roma'yı İstanbul'a bağlayan milletlerarası ticaret yolu “Via Egnatia” bu toprakların üzerinden geçmiştir. Büyük İskender 'in kurduğu Makedonya İmparatorluğu'nun çekirdeğini de bu bölge oluşturmuştur.

Makedonya'dan söz açınca önce “Hangi Makedonya?” sorusunu sormak gerekiyor. Bir zamanlar Büyük İskender 'in Pers İmparatorluğu'nu yıkma hazırlıklarını yaptığı Makedonya bugün biraz Makedonya'da, biraz Bulgaristan'da, biraz da Yunanistan'da bulunuyor. Bunlardan ilk ikisi topraklarının bir kısmını Makedonya'nın oluşturmasından ne yakınıyorlar, ne de tedirginler. Yunanistan ise, Yugoslavya'nın dağılmasından buyana, sürekli bir huzursuzluk içindedir.

Makedonya'lar Hep Yerindeydi

Bugün üç ayrı ülkenin adıyla anılan Makedonya'lar tarih boyunca hep yerli yerindeydi (!). Bütün olarak bugün Yunanistan, Bulgaristan ve eski adıyla Yugoslavya'nın Makedonyaları da, halen aynı mülkiyetteki üç Makedonya da aynı yerlerdi. Şimdi ikisi Bulgaristan ve Yunanistan'ın eyaletleri ya da illeri, üçüncüsü ise Yugoslavyanın dağılışından bu yana bağımsız cumhuriyet.

Makedonya, Büyük İskender 'in görkemli devrinden hayli sonra oldukça serüvenli geçecek yüzyıllara girmiş oldu. Önce Bizans burayı Hristiyanlaştırdı. Daha sonra 1355'de Türklerin bölgeyi ele geçirmesiyle 20.yy'ın başlarına kadar sürecek bir statü değişikliği meydana geldi. Osmanlı İmparatorluğu 1913'te Balkan Savaşı'nda yenik düşerek burayı bırakmak zorunda kalınca Sırbistan şimdi kendi adıyla bağımsız cumhuriyet haline gelen Batı Makedonya'yı 1918'de Güney Makedonya adıyla kendi topraklarına kattı. Büyük İskender 'in ülkesinin güney kesimi Yunanistan'ın ve buna göre kuzey kesimi de Bulgaristan'ın elinde kaldı. Bu bölünme de bölgedeki rejim ve iktidar değişikliklerinin yarattığı güç dengelerine göre üç ülke arasında sonu gelmez huzursuzlukların ve rahatsızlıkların tohumlarını ekmiş oldu. Mareşal Tito ise Federal Cumhuriyeti'ni oluştururken Makedonya'yı başkenti Üsküp olan bir cumhuriyete dönüştürdü. Böylelikle üç Makedonya birbirlerine sınır komşususu olmanın ötesinde herhangi bir ilgi ve iddiaya konu olmadı.

Yunanistan Neden Tedirgin?

Büyük İskender ülkesinin 2700 yıllık tarih macerası bu olduğuna göre Yunanistan'ı bugün tedirgin eden nedir? Mareşal Tito'ya da, Bulgaristan'a da hiçbir zaman “Makedonya yalnız bende olacak, sizdeki Makedonyaların adını değiştirin” demeyen Yunanistan neden bugün dünya kamuoyuna bu konuda baskı yapıyor. “ Makedonya Cumhuriyeti ”nin bu adla tanınmasına niçin karşı çıkıyor? Aynı amaçla BM nezdinde girişimlerde bulunmasının nedeni ne?

Yugoslavya'daki bağımsızlık yanlısı gelişmeleri gözönüne alan Yunanistan, ileride koz olarak kullanmak maksadıyla 1988 yılında ülkesinin kuzeyinde Makedonya ismini kullanmaya başladı. O sırada henüz Makedonya Cumhuriyeti bağımsız değildi. Ne zaman ki Atina'nın korktuğu gün geldi ve Makedonya da bağımsız devletler arasına katıldı; Yunan yetkililer bu ismin kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, 55 yıldır bu ada sahip olan yeni Makedonya Cumhuriyeti 'nden bu ismi değiştirmesini istediler. Sistemi oturmuş, sınırları belli, ordusu, polisi teşkilatlanmış ve hatta NATO üyesi bir ülke olan Yunanistan, daha Makedonya'nın Yugoslavya Federasyonu'ndan bağımsızlık ilan ettiği Eylül 1991 tarihinde bu ülkenin uluslararası camia tarafından tanınmaması için yoğun bir diplomatik çaba içerisine girdi. Bu siyasetini temellendirmek için de, henüz ne ordusu, ne polisi olan 2 milyon civarında karışık bir etnik yapıya sahip toy bir devletin, kendisi için tehdit oluşturduğu iddiasına kalkıştı. Geçen 7 yıllık süre içerisinde Atina'nın Üsküp'e karşı izlediği siyasetin bir parçası ise "Makedonya'nın Yunan olduğu" iddiası idi.

Yunanistan'daki coğrafi bölgeler

Makedonya Cumhuriyeti mevcut toprak ve insan boyutlarıyla olsa olsa Yunanistan'ın Makedonya vilayetiyle kıyaslanabilir. Hatta ikincisi daha da büyük. Selanik'in de içinde bulunduğu Yunanistan Makedonyası 34.203 kilometre kare ve 2.200.000 nüfusa sahip. Üstelik nüfus, Makedonya Cumhuriyeti 'ne kıyasla çok daha türdeş. Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sonrasından 1923-1924 yıllarında yapılan nüfus değiş tokuşu sonucu buranın nüfusu yüzde 90 Yunanlı olmuş.

Kısacası Yunanistan'ın kopardığı yaygarayı ne tarihe bakarak, ne güç değerlendirmeleri yaparak, ne de etrafın siyasi niyetlerini inceleyerek anlayabilme olasılığı yok. Öyle olunca da akla şu soru gekliyor: Makedonya bir bütündür ve o da Yunanistan'a mı aittir? Bulgaristan'ın elindeki kısım ile Yugoslavya'daki Makedonya Cumhuriyeti Yunanistan'dan gaspedilmiş topraklar mıdır? Acaba Yunanistan böyle bir tezden hareket ederek geleceğe yönelik bir büyüme politikasının ön hazırlıklarını mı yapıyor? Makedonya Cumhuriyeti ' nin kurulması ve isim konusunda tavizsiz bir tutumla uluslararası tanınma istemesi Yunan kamuoyunu harekete geçirdi. Büyük İskender 'in mezarında bulunan ve Makedonya Cumhuriyeti 'nin bayrağında yer alan güneş simgesini içeren rozetler taşıyan Yunanlılar milliyetçi duygularla mitingler düzenlemeye başladılar. Dışarıdan bakıldığında irrasyonel gelen ve “milliyetçi histeri” olarak değerlendirilen bu çekişmenin altında kimlik ve askeri strateji kaygıları yatıyordu.

İçinde birçok etnik barındıran Makedonya Cumhuriyeti kimliğini coğrafyadan alarak ulusal birliğini oluşturmaya çalışırken Yunanistan ulusal kimliğini tarihsel bir vizyona dayandırıyor ve Yunan tarihinin Antikite' den bugüne dek sürdüğünü iddia ediyordu. Dolayısıyla Slavlar söz konusu bölgeye gelmeden önce Yunan kültürünün bir parçası olan Makedon uygarlığının simgeleri Yunanlılara aitti ve bir başkası tarafından kullanılması kabul edilemezdi. Yunan tarihinin ve kültürünün bir parçasına ortak olmak isteyen Makedon Cumhuriyeti'nin, ilerde, Yunanistan topraklarında yer alan Makedonya bölgesinden toprak talebi olmayacağının ve bu bölgede yaşayan Slav asıllı Yunanlıları da kışkırtmayacağının garantisi yoktu. Nitekim 17 Kasım' da kabul edilen Makedonya Cumhuriyeti ' nin topraklarının bölünemez ve ihlal edilemez olduğunu söyledikten hemen sonra “ Makedonya Cumhuriyeti sınırları sadece anayasayla uyumlu bir biçimde değiştirilebilir” ve 49. maddesinin 1. paragrafı da “Cumhuriyet, sınırdaş komşu ülkelerdeki Makedon halkından kişiler gibi ülke dışında yaşayan Makedonların da statü ve haklarını korur, onların kültürel gelişmelerini destekler ve onlarla ilişkilerini geliştirir” demekteydi. Bu maddeler Atina tarafından Yunanistan Makedonya'sına göz dikmek anlamına geliyordu.

Tüm bunlara ek olarak Atina' nın tutumunda askeri stratejik kaygılar da rol oynuyordu. Yunanistan'ın tüm komşularıyla sınırlarında savunmasını kolaylaştıran doğal engeller bulunmaktadır. Bu durumun tek istisnası Makedonya Cumhuriyeti 'yle olan sınırıdır. Gerek Pelagonya platosu (Florina ve Manastır arası), gerekse Vardar vadisi (Evzoni ve Gevgeli arası) Yunanistan'ın doğal engeli bulunmayan, kolay geçiş sağlayan iki geçitidir ve savunulması son derece zordur. Dolayısıyla, Makedonya Cumhuriyeti ' nden tehdit algılayan Yunanistan bu durumdan rahatsızdı ve askeri savunma stratejisini gözden geçirme gereği duyuyordu.

Yugoslavya'da Makedonya Cumhuriyeti' nin kurulmasından bu yana Makedonya Cumhuriyeti ne AB ile, ne de BM ile istediği ilişkiyi kuramadı. Başvuruları hala askıda duruyor. Konu üzerinde açıklanan görüşler giderek Yunanistan'ı haksız görmeye başlıyor. Bir ülkede var olan bir ad nasıl olur da onun tekelinde sayılır o adı başka kimse kullanamaz. Yunanistan, komşusunun, '' Makedonya Cumhuriyeti '' adını kullanmasını, kendi topraklarında bu ismi taşıyan bir bölge olduğu ve yayılmacı emellere dayanak teşkil edeceği gerekçesiyle Makedonya'nın bağımsızlığını ilan tarihinden beri kabul etmiyor. Atina, komşusunu '' Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya'' olarak tanıyor. Kendi topraklarında Makedon ayrılıkçılığı çıkabileceği korkusuyla, Makedonya Cumhuriyeti 'nin bu adla uluslararası toplumda tanınmasını önleme kaygısı ile hareket ediyor.

Doğu Avrupa ve Balkanlar

Makedonya Cumhuriyeti 'nin kurulması (1991) Yunanistan için “Doğudan gelen Tehlike - Türkiye” yi unutturacak kadar önemli bir sorun oldu. Yunanistan, Avrupa Topluluğu'nda bu devletin tanınabilmesi için “Makedonya” sözcüğünün devlet adından çıkarılmasını, politik ve anayasal anlamda Yunanistan'dan hiçbir talebinin olmadığı konusunda güvence istedi: Makedonya 17 Eylül'de bağımsızlığını ilan etti, hiçbir komşusunun toprağında gözü bulunmadığını, ancak adını değiştirmesinin sözkonusu olmadığını bildirdi. Büyük İskender 'in mezarındaki “Güneş”in Makedon bayrağında yer alması, Yunanistan'da “kimlik ve askeri strateji” gereği protesto edildi. Bu simge onlara göre Makedonlar gelmeden önce de Yunanlılara aitti ve simgenin kullanılması Makedonya'nın toprak talebinde bulunacağını gösteriyordu. Nitekim, Makedon Anayasası'nın 3. maddesinde Makedon topraklarının bölünmezliği ifade edildikten sonra “sınırlar, sadece anayasaya uygun olarak değiştirilebilir” denilmekteydi ve “Cumhuriyet dışındaki Makedon halkının statü ve haklarının korunacağı, onlarla ilişkilerin geliştirileceği” de 49. maddede düzenlenmekteydi. Bu ifadeler, doğal olarak Atina tarafından yayılmacılık olarak yorumlandı.

1992'de Makedon parlamentosu, anayasanın 3. ve 49. maddelerini değiştirip “komşu devletlerden talebi olmadığını” ilan etti. Yunanistan bu sefer de “Makedon” adının kesinlikle çıkarılmasını istedi. Bu tarihte, AB'de Yunanistan hariç herkes Makedonya'nın bağımsızlığını tanıyordu. “Doğudan gelen tehdit”e yoğunlaşması gerektiğini düşünen Papandreu, kuzeyde sorun çıkmasını istemiyordu, ancak içerideki milliyetçi cepheyi tamamen Samaras'a kaptırmaktan korktuğundan Makedon politikasında tavizsiz olacağını açıkladı. 16 Şubat 1994'te Makedonya'ya ambargo uygulama kararı alındı. Selanik Limanı Makedonya'ya kapatıldı. Makedonya Başkanı Papandreu'ya bir mektup yazarak isterse sınır garantisi anlaşması imzalayabileceklerini, yoksa BM Güvenlik Konseyi'ne şikayet edeceğini belirtti. AB de, Yunanistan'ın derhal ambargoyu kaldırmasını istedi. Ancak Papandreu geri adım atma niyetinde değildi. Yunanistan bölgede huzursuzluk kaynağı olmuştu. Ardından New York'ta “geçici uzlaşma” imzalandı. Buna göre; Yunanistan, Makedonya'yı tanıyacak ve karşılıklı büyükelçilikler açılacak ancak, “Makedonya” ismi için BM denetiminde görüşmelere devam edilecek ve isim netleşene kadar da Makedonya'nın uluslararası kurumlara başvuruları Yunanistan tarafından engellenmeyecekti. Ayrıca, ortak sınır korunacak, sınır değişimi için kuvvet kullanılmayacak, birine yönelik tehditte düşman desteklenmeyecek ve Makedonya, Vergina yıldızını Ulusal bayrağından çıkaracaktı. 9 Ekim'de antlaşma Makedonya'da kabul edildi. 16 Şubat 1995'te de Makedonya'ya uygulanan Yunan ambargosu kaldırıldı.

Makedonya Cumhuriyeti , 8 Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığını ilân etmiş ve ilk olarak Türkiye tarafından tanınmıştır. Bu bağımsızlığa Yunanistan büyük tepki göstermiş, Makedonların Slavlaştırılmış Yunanlılar olduklarını dahi iddia etmişlerdir. Bulgaristan, Makedonya'yı ikinci olarak tanıyan ülke olmakla birlikte Makedon adında bir milleti tanımadığını, Makedonların aslında Bulgar olduklarını iddia etmiştir. Kim Makedon, kim Yunan? Yunanlıların tezi yine aynıydı: Kuzey Yunanistan'da, Yunanca konuşmayan, sefil koşullarda yaşayan halkın 'Slavlaşmış Yunanlılar' olduğunu iddia ediyor ve onların kendilerini 'Makedon' olarak tanıtmalarını kabul etmiyorlardı.

Mesele bununla da kalmıyordu. Yunanlılar, önce bu yeni ülkenin ismine itiraz ettiler. Tarihte Makedon diye bir ulus yoktu çünkü. Bu ülkenin adı, olsa olsa 'Üsküp Cumhuriyeti' olabilirdi. Yunanistan'ın bu engeli karşısında Makedonya Cumhuriyeti 'nin uluslararası hukukta adı birkaç yıl 'Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti' olarak kaldı. Yunanlılar, Makedonya'nın kendinden 16 ışık demeti çıkan güneşten oluşan (Vergine Yıldızı da denilen) sarı-kırmızılı bayrağının BM'de dalgalanamayacağını, bunun antik bir Yunan simgesi olduğunu iddia da ediyorlardı. Oysa bu bayrak, ancak 1977'de 'keşfedilmişti'. Yani ne antik Yunan, ne de antik Makedon simgesiydi. Yunanlıların bir endişesi de, bu yeni ülkenin kendi toprağında gözünün olduğunu öne sürmesiydi. Mesele birkaç yıl boyunca sürüncemede kaldı. 1991'de ilan edilen cumhuriyet, önce 'orijinal' bayrağında 'ufak' bir oynama yaparak onu değiştirmek zorunda kaldı. Sonra hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını açıkladı. Ayrıca, ülkenin bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Makedonya'ya gelen 'Slavlaşmış Yunanlıların, 'yurtları'na geri dönmelerini sağladı. Yunanistan, Makedonya'nın varlığını nihayet tanımayı kabul etmişti.

Atina, kuzeybatı komşusunu '' Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya'' adıyla tanıyor. Makedonya'nın Yunan toprağı olduğunu savunan Atina, Yunanistan'ın kuzey bölgesinin adının 'Makedonya' olduğunu ve Eski Yugoslavya topraklarında kalan bölgeye 'Makedonya' denilmesinin kendi toprak bütünlüğünu tehdit ettiğini düşünüyor. AB ve BM de Atina'nın baskıları sonucu Makedonya'yı FYROM diye anıyor. 1990'lı yıllarda Atina ve Selanik'te düzenlenen gösterilerde, 1 milyondan fazla Yunanlı 'Makedonya Yunan'dır' diye bağırmıştı. Yunanistan 1994-1995 yıllarında 18 aylık bir süre için Üsküp'e ambargo uygulamıştı. Atina ve Üsküp, 10 yıldır BM gözetiminde iki tarafın da kabul edebileceği bir isim bulmak için görüşüyor.

Gelinen nokta itibariyla Yunan-Makedon anlaşmazlığında şu ana kadar kilit problem olarak varlığını koruyan "isim" meselesi, bu uzlaşı metninde de kendini gösterdi. Bu uzlaşıya göre, Yunanistan Makedonya'dan istediği önemli tavizlerden "Bayrak" ve "Anayasa değişikliği" konularında hedefine ulaşırken, "isim" mevzuu, Atina-Üsküp anlaşmazlığının en hassas konusu olmayı sürdürüyor. Yunanistan'ın, bu sonu gelmez baskıları yüzünden "Üsküp Cumhuriyeti"nden "Vardar Cumhuriyeti"ne, "Slav Makedonyası"ndan " Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya" sına ve "Yeni Makedonya" ismine kadar bir çok teklif ileri sürüldü, ancak bütün baskılara rağmen Makedonya Cumhuriyeti ismini değiştirmeye yanaşmadı. İşte bu noktada beklenmeyecek bir şekilde makul bir tavır takınan Yunanistan, "isim" meselesini, iki ülke arasındaki münasebetlerin normalleşmesinin "ön şartı" olarak ileri sürmekten vazgeçti ve 95 Eylül'ünde varılan sözkonusu uzlaşma metnini imzaladı.

Şu anda isim meselesi dondurulmuş gibi görünse de izlediği politikanın aleyhine işlediğinin ve hatta Türkiye'nin işine yaradığının farkına varan Yunanistan, "isim" yüzünden çıkan problemleri bugün ilginç yöntemlerle halletmeye çalışıyor. Mesela Makedonya'nın Atina'da faaliyete geçen diplomatik temsilciliği'nin bahçe kapısına " FYROM ", yani Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya , içerideki bina kapısına da " Makedonya Cumhuriyeti " yazdırıyor; Makedonya'dan giren mallara da "Made in FYROM " damgası vuruyor. Makedonya Cumhuriyeti vatandaşları eğer Yunanistan üzerinden geçmek isterlerse mevcut pasaportları kabul edilmeyerek, giriş-çıkış vizeleri için tamamen ayrı bir kağıt düzenleniyor. Ayrıca özel araçların plakalarında yazan Makedonya Cumhuriyeti kısaltması olan kirilce "MK" harflerinin üzerleri örtülüyor.

Yugoslavya parçalandığında tek tek cumhuriyetler bağımsızlığını ilan ederken Yunanistan Makedonya'ya karşı çıktı. Neden? Çünkü kendi içinde de Makedonya bölgesi vardı, Makedon kökenliler vardı ve Yunanistan'a göre bölgede bu adla devlet kurulamazdı. Sonuçta çareyi Makedonya'nın resmi adını değiştirmekte buldular. Bugün Makedonya'nın BM'deki resmi adı şu:

Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti!

Yunanistan, 1988'de aldığı bir kararla ülkenin kuzeyindeki bir bölüme ''Makedonya'' ismini vererek dağılma sürecinde olan Yugoslavya'dan ''Makedonya'' isimli bir bağımsız devletin kurulmasını önlemek istedi. Kurulduğu tarihte Makedonya'nın tanınmaması için çaba harcayan Yunanistan, Makedonya isminin kendisine ait olduğunu, dolayısıyla bu isimde ikinci bir devlet kurulamayacağını iddia etti. 4 yıl süren görüşmelerin ardından ABD'nin devreye girmesiyle Makedonya, Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya olarak tescil edildi. 1991 yılında Makedonya Cumhurbaşkanı olan Kiro Gligorov, Yunanistan'ın, Yugoslavya'nın dağılmasının ardından kurulan Makedonya Cumhuriyeti 'ne bu ismi kullanmaması için 1 milyon dolar rüşvet teklif ettiğini açıkladı. Gligorov, ''Makedonya'' ismini kullanmamaları için dönemin Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitçotakis kanalıyla kendisine 1 milyon dolar rüşvet teklif edildiğini söyledi. Makedonya Kralı Büyük İskender ' in Yunan olduğunu iddia eden Yunanistan'da 91 yılından bu yana birçok ürün, bölge, banka ve işyerine ''Makedonya'' ismi verildi. Makedonya Kralı Büyük İskender ' in Yunanlı olduğunu ileri sürüp uzun yıllar Makedonya'nın bu isimle tanınmasını önlemeye çalışan Yunanistan'daki hükümetler başarılı olamamıştı. Bütün dünya devletleri ''Makedonya'' ismi ile söz konusu devleti tanırken, Yunanistan '' FYROM '' ( Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti ) olarak kabul ediyordu.

Atina'nın en azından duyulduğunda tuhaf gelen bir talebi var. Ne az ne çok, 'Sen adına Makedonya diyemezsin. Çünkü Makedonya Yunan'dır. Adına Makedonya demeni benim topraklarımda yayılmacı emellerin bulunduğu şeklinde yorumluyorum' diyor Yunanistan. Bunun yanı sıra, Yunanistan için küçük komşusuyla sınır bölgesindeki topraklarında yaşayan 'öteki' Makedonlar da yok. Bu mesele 2. Dünya Savaşı sonrası çözülmüş. Resmi görüşe göre 'öteki' Makedonlar Nazilerle işbirliği yapmış ve bu yüzden ülkeden kovulmuş. Sınırdaki Florina şehrinde birkaç kişi çıkıp biz 'öteki' Makedonuz dediklerinde yer yerinden oynamıştı. Adamların etnik kimlikleri için yasal mücadelelerini vermek amacıyla kurdukları Gökkuşağı partisi binasının kaç defa saldırıya uğradığını doğrusu hatırlamıyorum. Yunanistan, Selanik esnafının iflasın eşiğine gelmesi pahasına da olsa Makedonya'yı dize getirmek için bir buçuk yıl ekonomik ambargo uyguladı. Bu ülkenin uluslararası alanda ' Eski Yugoslavya 'nın Makedonya Cumhuriyeti ' adıyla tanınabilmesine yeşil ışık yakabilmek için bile bayrağını da anayasasını da değiştirme zorunda bıraktı. Son yıllarda ise Üsküp'e yaptığı açılımlarla isim konusunda taviz vermeden uluslararası komuoyunun takdirini topladı Atina. Ancak ABD'nin ' Makedonya Cumhuriyeti 'ni tanıması tüm hesapları altüst etti. Atina için çevir kazı yanmasın dönemi bitti gibi. Büyük İskender olduğu yerde bu işlere ne diyor acaba?

ABD'DE MAKEDONYA CUMHURİYETİNİ TANIDI

Türkiye haricindeki tüm NATO üyesi ülkeler tarafından ve Birleşmiş Milletler (BM) ile diğer bazı uluslararası kuruluşlarca “Makedonya eski Yugoslav Cumhuriyeti” ( FYROM ) olarak tanınan Makedonya Cumhuriyeti için “4 Kasım”, tarihi bir gündü. ABD'nin Makedonya'yı kendilerinin belirlediği özgün isimle yani “ Makedonya Cumhuriyeti ” olarak tanıdığını açıklaması, Yunanistan açısından da aynı önemde ama şok edici bir gelişme oldu. ABD'nin aslında ekimde aldığı ancak açıklamak için seçim sonrasını beklediği ifade edilen, “ Makedonya Cumhuriyeti ”nin tanınması kararının Makedonya'ya bir iltimas mı, yoksa Yunanistan'a gösterilen bir tepki mi olduğu konusunun elbette tartışılması gerekiyor. AB üyesi, ABD müttefiki Yunanistan'ın yıllar süren karşı duruşunu, kırmızı çizgilerini yok sayan, dünya için sürpriz karar, Makedonya'da Arnavutlara ilişkin referandumu yönlendirme, Makedonları sindirme içerikliydi. İki milyon nüfuslu yapay devletçik üzerinden, böl, parçala, yönet çerçevesinde oynanan oyunlardan biriyle daha karşı karşıyayız. Yunanistan, toprakları içindeki Makedonya eyaleti, Selanik'in Makedonlar için önemi nedeniyle kendini tehdit altında görüyor. Karara şiddetle karşı çıkıyor.

ABD'nin desteğini gösterme yöntemi, Yunanistan'ı ciddi anlamda sarstı ve güvensizlik ortamına sürükledi. Yugoslavya'nın dağılması, 1948'den beri donmuş vaziyette beklemede olan Makedonya sorununu hiç de istemediği biçimiyle Yunanistan'ın önüne çıkarmıştı. Makedonya toprakları ile birlikte Bulgaristan'ın güneybatısını ve Yunanistan'ın kuzeybatısını da -Selanik dahil- kapsayan, Antik Makedonya Krallığı'nın yerleşkesi olmuş bölgenin adını alan bir devletin bağımsızlık iddiası, her türlü paranoyaya yol açabilecek bir durumdu. 1991'de bağımsızlığını ilan eden Makedonya, anayasasında “Makedon” adını kullanarak, bayrağına Güneş kursu ikonunu koymuş ve parasının üzerine Selanik Kulesi'ni basarak Yunan toprakları üzerindeki ideallerini gün yüzüne çıkarmıştı.(!). Yunanistan, Makedonya politikası çerçevesinde Makedonya Cumhuriyeti 'nin adını, bayrağını ve anayasasını değiştirmeyi amaç edinmiştir. Bu politika çerçevesinde Makedonya'nın adını “ Eski Yugoslavya Makedon Cumhuriyeti” (FYROM) olarak kullanmaktaydı ve Avrupa Birliği'ni de bu konuda ikna etmişti. Hatta Üsküp, 1993'te Birleşmiş Milletler'e Atina'nın kabul ettiği isimle kaydolmak zorunda kalmıştı. Acaba Washington, Yunanistan'ın anti-Türk, anti-Üsküp, anti-Arnavut ve bazen anti-Batıcı üslubundan bıkmış olabilir mi? Türkiye, Soğuk Savaş sonrasında ABD ile uyumlu olarak Arnavutluk, Makedonya ve Bosna'yla askeri ve siyasal ilişkilerini geliştirirken Yunanistan, “İslam ekseni” olarak değerlendirdiği bu ülkelere karşı Rusya-Sırbistan ile “Ortodoks ekseni” kurmak istemişti.

Rusya, Bulgaristan, Türkiye ve bugün AB üyesi Slovenya dahil 65 ülkenin tanıdığı ' Makedonya Cumhuriyeti 'ni ABD de tanıyınca, Yunanistan bir anda 10-15 yıl öncesine dönüverdi. Aşırı milliyetçi siyasiler nutuklar çekiyor, halk koyun biz çoban zihniyetiyle din adamları protesto gösterileri düzenleyeceklerini ilan ediyor. Kısaca 1990-1995'e damgasını vuran 'Makedonya sendromu' hortladı buralarda.

ABD, Irak savaşındaki tavrından dolayı Makedonya'yı ödüllendirdi. Ayrıca, bu ülkedeki Arnavutların güçlenmesine set çekmek için de Üsküp yönetimine güçlü bir destek vermiş oldu. Atina ise AB kozunu ortaya attı. Makedonya Cumhuriyeti 'nin ismi konusundaki anlaşmazlığın çözümü amacıyla BM himayesinde uzun zamandır atalette kalan bir diyalog yapılıyor. Başbakan Karamanlis, bu diyalog taraflarca kabul edilecek bir uzlaşmayla çözüm bulmadıkça, Makedonya Cumhuriyeti 'nin AB'ye üyelik başvurusunun hiçbir şansı olmayacağını söyledi. Yani vetoyla tehdit etti Üsküp'ü. ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, ''Üsküp'ü, çok etnili demokrasiye katkılarından ötürü ödüllendirdiklerini ve Makedonya Cumhuriyeti adıyla tanıdıklarını'' kaydetti. Ulaşım, iletişim ve petrol boru hattı koridorunda stratejik bağlantı noktası olan Makedonya'nın etkin bir şekilde denetim altında tutulması, ABD için AB'nin bölgedeki rolünü zayıflatmak açısından şart.

TÜRK FORMÜLÜ

ABD'nin Makedonya'yı kendi adı ile tanıyan ikinci NATO üyesi olması dikkatleri çekerken, AB-ABD mücadelesi Balkan kökenli milyonlarca insanı bulunduran Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Türkiye, Makedonya'yı ' Makedonya Cumhuriyeti ' olarak tanıyan ilk NATO ülkesiydi. Rusya ve Çin de bu ülkeyi anayasal ismiyle tanıyor. Türkiye Makedonya'yı bağımsızlığını kazandığı tarihten bu yana '' Makedonya Cumhuriyeti '' olarak tanıyor. BM'ye üye olan 100'den fazla ülke, “ Makedonya Cumhuriyeti 'ni anayasal ismi ile tanımaktadır. Yunanistan, ülkenin kuzeyinde bulunan Makedonya eyaleti ile aynı isme sahip olduğu için Makedonya'yı tanımıyor. Yunanistan'ın 1991'den beri resmi ülke adının uluslararası toplumca tanınmasını engellediği Makedonya'nın ismi uluslararası belgelerde ' Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya' olarak geçerken, Türkiye ile ABD belgelere bu ülkeyi ' Makedonya Cumhuriyeti ' olarak tanıdığı dipnotunu koyuyor. Makedonya ise artık sadece Yunanistan'ın uluslararası belgelere ' Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya olarak tanıyoruz' dipnotunu koymasını öneriyor.

BM, MAKEDONYA'NIN ADI KONUSUNDAKI IHTILAFTA UZLAŞMA ÖNERDI

BM, Yunanistan ile Makedonya arasında uzun süredir devam eden isim anlaşmazlığının çıkmazdan kurtulması için bir uzlaşma önerisinde bulundu. BM, Republika Makedonija-Skopje adının konmasını önerdi. Kabul edildiği takdirde isim, tercüme edilmeden kullanılacak. Her iki ülke de ihtiyati olarak fikre karşı çıkmakla birlikte, Yunanistan bu önerinin yapıcı müzakerelerde zemin olarak kullanılabileceğinin sinyallerini verdi. Makedonya, mevcut "çifte formüle" -- yani Üsküp'ün Makedonya Cumhuriyeti ismini Yunanistan ile olan yazışmaları dışında uluslararası alanda kullanmasına -- bağlı kalmasını tercih ettiğini söyledi. Makedonya, ‘ Makedonya Cumhuriyeti-Üsküp ' (Republica Makedonija-Skopje) olarak anılması önerisini, sadece Atina-Üsküp ilişkilerinde kullanılması şartıyla görüşebileceklerini, uluslararası ilişkilerdeki adı hakkında tek ve yegane görüşlerinin, anayasada belirtilen ‘ Makedonya Cumhuriyeti ' ismi olduğunu belirtti.

BM, taraflara, Makedonya Cumhuriyeti 'nin BM ve diğer uluslararası kuruluşlarda ' Makedonya Cumhuriyeti-Üsküp ' adıyla tanınmasını önerdi. Makedonya'nın önerdiği ikili formül, Yunanistan dışındaki bütün ülke ve organizasyonların ülke adını '' Makedonya Cumhuriyeti '' olarak tanımasını, Yunanistan'laysa ikili görüşmelerde üzerinde anlaşılacak bir isim bulunmasını öngörüyor. Son olarak ABD'nin de resmen tanıdığı ' Makedonya Cumhuriyeti 'ni, Yunanistan 'Eski Yugoslavya'nın Makedonya Cumhuriyeti ' adıyla tanımakta ısrarlı. Atina yönetimi, Makedonya'yla aralarındaki sorununun sürmesi halinde, gelecekte bu ülkenin Avrupa Birliğive NATO'ya üyeliğine karşı çıkacağını açıklamıştı. Yunanistan halen Makedonya'ya en çok yatırım yapan ülke konumunda.

1 2

 

.....
sayfa başına dön