Bulgaristan Türkleri, Provakasyonlara Karşı Uyanık Olmalı
Bulgaristan'da yaşayan Türklerin hızlı nüfus artışına karşı gittikçe yaşlanan Bulgar nüfusu, Sofya resmi makamlarını harekete geçirdi. Bulgaristan Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Emiliya Maslarova , nüfus probleminin bir-iki yıl içinde çözülemeyeceğini ve 15 yılda bir mucize de beklenemeyeceni belirterek, “Ülkedeki demografik sorun adım adım düzeltilebilir” dedi. Bulgaristan'ın ulusal bayramı olan 3 Mart nedeniyle bir miting düzenleyen aşırı Bulgar milliyetçisi Ataka partisinin lideri Volen Siderov , Bulgaristan'ın özgür ülke olmadığını yine Türk esareti altında olduğunu söyledi.
Dünya Gündemi Haber Merkezi
TÜRKİYE, İstanbul: Bulgaristan'da yaşayan Türklerin hızlı nüfus artışına karşı gittikçe yaşlanan Bulgar nüfusu, Sofya resmi makamlarını harekete geçirdi. Olası bir nüfus krizini önlemek isteyen Bulgaristan toplumsal politika bakanı, ülkede ortalama ömrü uzatma ve doğum ve ölüm oranlarını AB standartlarına uygun hale getirme amaçlı yeni bir uzun vadeli planı kamuoyuna açıkladı. Bulgaristan, önümüzdeki birkaç on yıl içinde nüfusta belirgin bir azalmaya yol açabilecek bir nüfus krizini önleme amaçlı yeni bir nüfus geliştirme stratejisini 6 Mart Pazartesi günü açıkladı. ABD Nüfus Sayımı Bürosu'na göre Bulgaristan'ın nüfusu 2050 yılına kadar yaklaşık 4,7 milyon kişi azalabilir. Farklı kaynaklar şu anda bu rakamı 7,5 milyon ile 7,8 milyon arasında tahmin ediyor. Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov Ocak ayında yaptığı bir konuşmada ülkenin kronik nüfus krizinin bir ulusal güvenlik sorunu haline geldiğini söyleyerek hükümeti sorunla başa çıkacak bir plan hazırlamaya çağırdı.
Stratejiyi Pazartesi günü kamuoyuna açıklayan Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Emilia Maslarova, hedeflerinden birinin 2020 yılına kadar ortalama ömrü iki yıl uzatmak olduğunu söyledi. WHO istatistiklerine göre Bulgaristan'da doğum anındaki ortalama ömür erkeklerde 69 yıl, kadınlarda ise 76 yıl. Toplum bakanlığına göre bu rakam son 14 yıl içinde yalnızca 8 ay uzamış bulunuyor. Bu arada, ölüm oranının da 2005 yılında her 1.000 kişide 14,3 ölüme ulaştığı tahmin ediliyor.
2007 bütçesinden kaynak alabilmek için meclis tarafından onaylanması gereken stratejide, doğum ve ölüm oranlarını AB standartlarına uygun hale getirme amaçlı tedbirler de öngörülüyor.
Maslarova Fransız AFP tarafından kaydedilen sözlerinde, “Bulgaristan'daki nüfus eğilimleri AB ile kıyaslandığında aşırı uç özelliği gösteriyor,” dedi.
Stratejinin başlıca amacı çocuklar ve hamile kadınlara yönelik sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, genç çiftlere konut kredisi gibi maddi teşvikler sağlanması ve bebek bakımıyla ilgili bir ağ kurulması da dahil olmak üzere farklı tedbirler yoluyla “bir kalite üretimi” elde etmek. Sosyal politika bakanlığı, bütün anne adaylarına hamileliklerinin ilk aylarından itibaren düzgün tıbbi bakım sağlanarak doğum öncesi ölüm riskinin azaltılmasının planlandığını açıkladı. Planın iki rakamsal hedefi arasında bebek ölümleri oranının 1.000 kişide 12,3'ten (2004 yılında) 2015'te 9,5'e ve 2020'de 7'ye düşürülmesi ve doğum oranının önümüzdeki on yılın sonuna kadar gebelik yaşındaki kadın başına 1,2 çocuktan 1,5'e çıkarılması yer alıyor.Bir diğer iddialı hedef de ülkedeki kürtaj sayısının mevcut düzeyi olan her 1.000 canlı doğumda 750 sonlandırılmış gebelikten 1015 yılına kadar 1.000 doğumda 550'ye düşürülmesi. Toplumsal politika bakanlığı ayrıca, şu anda tüm doğumların yüzde 48'ini oluşturan evlilik dışı doğum oranıyla çocuk yaştaki gebelik oranını da azaltmak istiyor. Bir diğer ifadeyle Bulgaristan'da doğan her iki bebekten birisi evlilik dışı...
Maslarova'ya göre, Bulgar bebeklerin yüzde 70'ten fazlası çok yoksul ailelerde dünyaya geliyor ve “toplumsal dışlanma tehdidi” altında bulunuyor. Farklı kaynaklara göre Bulgaristan nüfusunun yüzde 5'i ila yüzde 9'unu meydana getirdiği söylenen Romanlar da ülkenin en yoksul insanları arasında bulunuyor. Aynı zamanda, bu toplum içindeki doğum oranı Bulgaristan'daki diğer etnik gruplardaki orandan daha yüksek. Öngörülen tedbirlerde, ülkeyi terk eden yüksek öğrenimli genç sayısında önemli bir azalma da hedefleniyor. Bakanlığa göre her yıl yaklaşık 16 bin kişi Bulgaristan'ı terk ediyor ve bu rakamın 2015'e kadar yarıya indirilmesi isteniyor.(Kaynakları: Sega, Novinar, Monitor - 7 Mart 2006; AFP, Çin Xinhua Ajansı, Sofya Haber Ajansı, Mediapool - 6 Mart 2006, Dünya Gündemi-8 Mart)
Maslarova: Nufüs sorunu için mucize bekleyemeyiz
Bulgaristan Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Emiliya Maslarova, nüfus probleminin bir-iki yıl içinde çözülemeyeceğini ve 15 yılda bir mucize de beklenemeyeceni belirterek, “Ülkedeki demografik sorun adım adım düzeltilebilir” dedi. Nüfus sorunlarına ilişkin hazırlanan bir stratejinin, ülkedeki olumsuz demografik olayları azaltmayı amaçladığını kaydeden Bakan Maslarova, bu stratejinin 2006 ile 2020 yılları arasındaki dönemi kapsadığını belirtti. Bulgaristan nüfusunun 2004'ün sonu itibarıyla 7 milyon 761 bin 49 kişi olduğu açıklandı. Yüksek ölüm oranı nedeniyle nüfus bir yılda yüzde 0.5 oranında azaldı. Son 14 yılda ise Bulgaristan'daki nüfus 1.2 milyon azaldı. Bunlardan 900 binini ülkeden göçedenler oluşturuyor. (Bulgar-Türk Ajansı- 6 Mart 2006) Avrupa Birliği'nin İstatistik Araştırmalar Enstitüsü'nün bir araştırmasına göre, Bulgaristan'da düşük doğum ve yüksek ölüm oranları ile göç hareketinin tahmin edildiği gibi devam etmesi halinde 2050 yılında Bulgarların sayısı 3 milyonun az üzerinde olacak. (Bulgaristan'da yayınlanan Monitor gazetesi - 4 Mart 2006)
Genç Çiftlere Kredi Verilecek
Bulgaristan'da bebek sayısının artırılmasını öngören yeni bir demografik gelişme stratejisi, 10-15 yıl içinde her ailenin ortalama 2.1 çocuğu olmasını hedefliyor. Bu rakamın şu an 1.2 olduğu belirtiliyor. Kadın ve çocuklar için danışmaların yeniden başlatılması, semtlerde, hatta bloklarda birkaç çocuk için yuvaların açılması öngörülüyor. Stratejiye göre, genç aileler, kolaylaştırılmış şekilde kredi çekebilecek ve bu kredinin bir kısmı, birici çocuğun ve özellikle ikinci çocuğun doğmasıyla devlet tarafından çevrilecek. (Bulgaristan'da yayınlanan Trud gazetesi - 6 Mart 2006)
Ataka lideri: Bulgaristan, Türk esareti altında
Bulgaristan'ın ulusal bayramı olan 3 Mart nedeniyle bugün bir miting düzenleyen aşırı Bulgar milliyetçisi Ataka partisinin lideri Volen Siderov, mitinge gelen binlerce kişi önünde yaptığı konuşmada, Bulgaristan'ın özgür ülke olmadığını ve yine Türk esareti altında olduğunu söyledi. Siderov, başkent Sofya'da Aleksandır Nevski Meydanı'nda yapılan mitingde, “Bugün Bulgaristan'ın düşman Türk esaretinden kurtulduğu gündür. Milli kahramanlarımız önünde, 200 bin Rus, Romen ve Fin askerleri önünde başımızı eğmeliyiz.” dedi. Partinin ülke genelinden gelen bölge teşkilatlarına ‘Ataka' diye bağırmaları çağrısı yapan Siderov “Bugün burada özgürlük günündeyiz. Kimse bizi durduramaz, ne başbakan, ne de cumhurbaşkanı.” diye konuştu.
Gösteride, Ataka sempatizanları “Yeniçeriler İstifa!”, “Bulgaristan'ı geri alalım” yazılı pankartlar açtı. Siderov, şunları sözlerine ekledi: “Ben Ataka ile başa çıkarım diyen Pırvanov gelsin… Ama Doğan'ın bu kuklası gizlenmiş… çünkü Bulgar halkından korkuyor.”
Siderov: Bu koalisyon, Bulgaristan için bir tümör
Siderov, “Georgi Pırvanov (cumhurbaşkanı), Ahmet Doğan gibi en büyük mafyaya hükümet görevini verdikten sonra cumhurbaşkanı olmaya hakkı var mı? Çalınanları geri çevirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Amaçlarımızı yerine getirmek için parlamento önünde durmaya hazır olmalıyız. Bu koalisyon Bulgaristan için bir tümördür.” diye konuştu. Konuşmasının devamında Ataka'nın yasaklanamayacağını söyleyen Siderov, “Çünkü Ataka, halkın sesidir. Biz Bulgaristan için belirli görüşe sahibiz. Parlamentoda 20'nin üzerinde yasa tasarısı sunduk” dedi.
Siderov, partisinin sempatizanlarına bir çağrı yaparak, milletvekillerinin parlamentoyu terk etmesi için protesto ve insan zinciri düzenlemelerini istedi. Siderov, Bulgaristan'ın tek uluslu bir devlet haline gelmesini kendilerine prensip edindiklerini belirterek, konuşulan tek resmi dilin ise Bulgarca olmasını ısrar ettiklerini açıkladı. Ataka lideri, sözlerine şöyle devam etti: “Pırvanov, Türklerin oylarına bağlı. Ama biz Bulgarların oylarının gücünü göstereceğiz. Ataka'nın ne olduğunu göstereceğiz. Bu devlet yönetimi, Bulgar halkıyla oynuyor. Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov'un Bulgaristan'ın yönetim görevini DPS'ye vermesinden sonra böyle bir durum tahammül edilemez oldu. Bulgaristan'ı Bulgar asıllı olmayanlar yönetiyor: Sergey Stanişev, Simeon Sakskoburggotski ve Ahmet Doğan.” (Bulgar gazetelerinden derlendi-3 Mart 2006)
Dal: Ataka, barışı tehdit ediyor
Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) Genel Başkan Yardımcısı Kasım Dal, aşırı milliyetçi Ataka (Hücum) partisinin hareketlerinin ülkedeki barışı tehdit ettiğini ve yetkililerin tavır almalarını istedi.DPS'nin 6. il kurultayı için bugün Burgaz'da bulunan Dal, Bulgar halkının Ataka partisini desteklemediğini, oylarını bu partiye verenlerin ise hayal kırıklığına uğradığını sözlerine ekledi.Ataka'nın etkinlikleri ile resmi kaydı yapılmayan Türk Demokratik Partisi lideri Adem Kenan arasında bağlantı olduğunu öne süren Dal, “Bunlar, Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne doğru gitmesini istemiyor, ama başaramayacaklar” diye konuştu.
Ataka lideri Volen Siderov ise, Dal'ın bu sözlerinden sonra BGNES haber ajansına yaptığı açıklamada, “DPS'nin hareketleri ülkeye tehdittir ve yetkililerin çoktan tavır alması gerekirdi.” dedi.
Siderov, “Bulgar toplumunun desteğini gördünüz. Bizim kadar insan toplayabilen bir parti varsa bize haber versin” dedi. Kenan ile bağlantı konusunda ise Siderov, şunları ekledi: “Bu tür şeyler için dava işlemleri başlatılır, eğer bunu resmen söylüyorsa ve yayınlanırsa, kendisi hakkında dava açacağız.”
Siderov, Adem Kenan'ın bölücü ve anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Türk Demokratik Partisi lideri Adem Kenan, Bulgaristan'da federasyon istediklerini, gerekirse Türk Silahlı Kuvvetleri'ni çağırabileceklerini söylemişti. (Bulgar-Türk Ajansı- 5 Mart 2006- Adem Kenan'ın geniş açıklamaları, geçen haftaki/64. sayımızda, sayfa 8'de-dunya gundemi)
Bulgaristan Türkleri Hak Arayışında
Bulgar resmi makamlarınca kaydı kasıtlı olarak yapılmayan Türk Demokratik Partisi lideri Adem Kenan , Türkler için Bulgaristan'da federasyon kurulması gerektiğini belirterek, “Bu amaçla gerekirse Türk ordusunu yardıma çağırabiliriz” dedi. Bu arada Bulgaristan'da yaşayan ve Türkiye'deki Bulgaristanlı göçmenlerden oluşan 6 bin 500'ün üzerinde Türk'ün, iki aydır dolaşan ve Bulgar Devleti'nden 10 isteğin yer aldığı bir deklarasyonun altına imzalarını attığı bildirildi. Özel Darik Radyo'nun verdiği haberde, deklarasyon girişiminde bulunanlar arasında Bulgaristan'daki Ulusal Azınlıklar Birliği ve Millet Trakya Derneği'nin kurucularının da bulunduğu belirtiliyor.
Almanya'nın Sesi Radyosu ve Dünya Gündemi
ALMANYA, Berlin : AB'ye 2007 yılında üye olmaya hazırlanan 8 milyon nüfuslu Bulgaristan'da 700 bin de Türk yaşıyor. Bulgaristan Türkleri'ne daha fazla hak kazandırmak için yeni bir girişim başlatıldı. Bulgaristan'da Türk azınlığın bulunduğunun resmen tanınması için imza kampanyası başlatan Menderes Kungün, Bulgaristan'ın etnik bakımdan milli bütünlüğe kavuşmadığını söylüyor. Radyomuza verdiği mülakatta, amaçlarının Bulgaristan'daki etnik barışı bozmak olmadığını önemle vurgulayan Kungün, imza kampanyasının Bulgaristan Türkleri'ne özerklik kazandırma yolunda atılmış ilk adım olduğu iddiasını da reddediyor. Kungün'ün bu konuda, “Bölücülük yapan ya da özerklik isteyen biz değiliz. Bazılarının iddia ettiği gibi köktendinci de değiliz” diyor. 2001 yılına kadar hükümet eden Demokratik Güçler Birliği'nin eski bir üyesi olan Bulgar uyruklu Menderes Kungün, daha sonra Bulgar Türkleri'nin Hak ve Özgürlükler Hareketi'ne geçmiş, ama o partide de fazla kalmamıştı. Millet Trakya Derneği'nin başkanlığını yapan Kungün, Türk azınlığın tanınmasını ve Bulgaristan'daki Müslümanlar'ın haklarının genişletilmesini istiyor. Türkçe'nin ikinci resmi dil olması ve Bulgaristan'da resmi Türk Üniversitesi açılması da bu derneğin talepleri arasında. Konunun meclis gündemine alınabilmesi için 6 bin 500 imza toplanması gerekiyor.
Bulgar milliyetçiliği
Kungün, etnik Bulgar milliyetçiliğinin şahlanması üzerine harekete geçtiklerini söylüyor. 2005 yılında kurulan aşırı milliyetçi Ataka Partisi Türk ve Romanlar'a ırkçı hakaretler yağdırırken, diğer yandan da Bulgaristan'ın NATO ve AB üyeliğine savaş açmıştı. Popülist parti 2005 yazındaki genel seçimlerde oyların %9'unu toplamıştı. Başbakan Sergey Stanişev Ataka'nın milliyetçi tavrı ve Menderes Kungün'ün kampanyası karşısında ateşle oynanmaması uyarısında bulunmuş ve kin ve etnik gerginliği körükleyenlerin bütün Bulgaristan'ı ateşe sürükleyebileceğini söylemişti. Hak ve Özgürlükler Hareketi, bu kampanyayı desteklemiyor. Parti, Türkler'in siyasi hayata katılımını garantileyen mevcut etnik modelin eksiği olmadığını savunurken Mendeles Kungün bu parti tarafından dışlandıklarını söylüyor. Kungün, Millet Trakya Derneği'nce dile getirilen taleplerin yerine getirilmemesi durumunda Avrupa insan hakkı örgütlerine başvuracaklarını da sözlerine ekliyor.
Bulgar yasaları yetersiz
Kungün bu konuda Bulgar yasalarına atıfta bulunarak “Bulgar yasalarının henüz Avrupa standartlarına uydurulmamış olması bambaşka bir konu. Bu nedenle bizi Bulgaristan'da yargılayıp suçlu bulmaları da mümkündür” diyor. Çünkü Bulgar Anayasası etnik azınlık kavramını tanımıyor. Ilımlı siyasi partiler bile halk arasında milliyetçi, ırkçı ve etnik nefreti körüklemeye çalıştığı gerekçesiyle Kungün hakkında takibat açılmasını talep ediyorlar. (Almanya'nın Sesi Radyosu- 2 Mart)
“Türk Federasyonu” Talebi
Bulgaristan'daki Türk Demokratik Partisi lideri Adem Kenan, Türkler için Bulgaristan'da federasyon kurulması gerektiğini belirterek, “Bu amaçla gerekirse Türk ordusunu yardıma çağırabiliriz” dedi. Yaptığı açıklamalarıyla Bulgar milliyetçilerinin tepkisini çeken ve resmi kaydı Bulgar resmi makamlarınca yapılmayan Türk Demokratik Partisi lideri Adem Kenan, Bulgar milliyetçileri kızdıracak açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Kenan, Bulgaristan'da Türkler için ‘federasyon' kurulması gerektiğini söyledi.
Federasyon kurulması için ihtiyaç duyulursa Türk ordusunu yardıma çağırabileceklerini ifade eden Kenan, yapılacak bir nüfus sayımından sonra ülkenin Bulgar-Türk Federasyonu'na dönüştürülmesi gerektiğini iddia etti. Darik radyosuna verdiği demecinde, arkalarında Türk ordusu gibi bir güç varken kendilerinin silahlı bir mücadeleye başlamalarının anlamsız olduğunu vurgulayan Kenan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ricada bulunmalarının yeterli olacağının altını çizdi. Adem Kenan, “Arkamızda Türk Ordusu gibi bir ordu varken, silahli mücadeleye kalkışmamıza gerek yok” dedi. 27 Şubat günü Bulgar Darik Radyo adlı özel radyo kanalına verdiği bir söyleşide Kenan, “Siz ve taraftarlarınızın silahlı mücadeleye kalkışmanız mümkün mü?” sorusuna, “Sezer'in artık Bulgaristan'a geldiğine ve memnun kalmadan geri döndüğüne göre buna gerek kalmıyor. Arkamızda böyle bir ordu varsa, sadece onlardan rica etmemiz yeterli” dedi. İki ülke arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin temelinde Bulgaristan'da yaşayan Türklerin hakları yattığını vurgulayan Kenan, “Bulgaristan, Belgrad'da imzalanan bu anlaşmanın şartlarını yerine getirmek istemiyorsa, sorumluluğu da kendisi taşıyor, Türkiye değil, Türk hakı değil.” dedi.
Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) lideri Ahmet Doğan'ın, bir süre önce başlatılan imza dilekçesinin sahte olduğunu söylemesine karşı Kenan, “Birileri böyle olmasını istiyor, ama imza kampanyası bugün bile devam ediyor. Ankara; Şumen ve Razgrad bölgelerinde saldığım dilekçelerin çifte vatandaşlık için Türk Hükümetine sunmamı rica ediyor. Kampanyaya katılanlar veya ay sonuna kadar katılacak olanlara çifte vatandaşlık verilecek. Makedonya'daki Bulgarların, Bulgaristan vatandaşı oldukları gibi...” diye konuştu.
Bulgaristan'daki Türklerin sayısı konusunda şimdiye kadar hiçbir Türkün veya Bulgarın tam olarak bilgi veremedeğini belirten Kenan, “Ama Bulgarların sayısı için bir Bulgar tarihçi ve milliyetçi rakam veriyor, 875 bin kişi.” dedi. Şumen'in Yasenkovo köyünden olan Kenan, isimlerin değiştirilmesine karşı çıktığından dolayı 1989 yılında hapis yattıktan sonra DPS milletvekili oldu ve bir süre sonra da partiden çıkarıldı. Kenan, TDP Partisini 1992 yılının aralık ayında kurdu. Dünya Gündemi'nin edindiği bilgilere göre, Türk lider Adem Kenan'ın bu davranışı, Ankara'daki bazı çevrelerin cesaretlendirmesinden kaynaklanıyor. (Dünya Gündemi ve Darik Radyosu- 27 Şubat 2006)
Dilekçeyi 6 bin 500 Türk imzaladı
Bulgaristan'da yaşayan ve Türkiye'deki Bulgaristanlı göçmenlerden oluşan 6 bin 500'ün üzerinde Türk'ün, iki aydır dolaşan ve Bulgar Devleti'nden 10 isteğin yer aldığı bir deklarasyonun altına imzalarını attığı bildirildi. Özel Darik Radyo'nun verdiği haberde, deklarasyon girişiminde bulunanlar arasında Bulgaristan'daki Ulusal Azınlıklar Birliği ve Millet Trakya Derneği'nin kurucularının da bulunduğu belirtiliyor. Bulgaristan'da 50 ilçede dolaşan toplu dilekçede, hükümetin, vatandaşların serbest şekilde milliyetlerini belirtme hakkının bulunduğunu beyan etmesi isteniyor. Ayrıca özel Azınlıklar Yasası kabul edilmesi, ülkede Türk Devlet Üniversitesi açılması, etnik parti kurma yasağının kaldırılması ve Türkçenin kendisini Türk olarak niteleyen her Bulgaristan vatandaşı için zorunlu olması da istekler arasında bulunuyor.
Şimdiye kadar Türkiye'de yaklaşık 500 göçmenin de imzaladığı deklarasyonda devlet televizyon ve radyosunda özel Türkçe yayınları ve müdürlükleri açılması isteniyor. Deklarasyonu başlatanlardan biri olan Menderes Kungün, radyoya yaptığı açıklamada, Bulgaristan'ın AB'ye başarılı üyeliği amacıyla bu isteklerin devlet için öncelik olması gerektiğini söyledi. Şubat sonuna kadar her iki ülkede imza toplanacak olan bu toplu dilekçe daha sonra Cumhurbaşkanı, Meclis, Başbakan, parlamento grupları ve Ayrımcılıktan Koruma Komisyonu'na sunulacak.Deklarasyonun İngilizce çevirisi de Bulgaristan'daki NATO üyesi ülkelerin büyükelçilerine verilecek. Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) Stara Zagora İl Başkanı Hüseyin Enger, “Bu, Adem Kenan'ın el yazısı. Bu konuda DPS görüşünü açıkladı ve kendisini bünyesinden çıkardı.” diye konuştu.
Öte yandan Bulgaristan Başbakanı Sergey Stanişev, “Bulgarların vatanseverlik duygularıyla oynayan herkes, ateşle oynuyor. Etnik hoşgörüsüzlüğe yönelik her harekete, devlet kesinlikle karşı çıkacaktır” dedi. Hoşgörünün, her zaman Bulgaristan'ın en büyük değerlerinden biri olduğunu söyleyen Stanişev, ‘Millet Trakya' derneğinin isteklerini ‘kanuna aykırı ve kışkırtıcı' olarak niteledi. Başbakan, Türkçenin ülkede resmi dil olması, etnik parti kurma yasağının kaldırılması ve Türk azınlığın kabul edilmesi gibi isteklerle ilgili ‘Millet-Trakya'nın başlattığı imza kampanyası konusunda, İçişleri Bakanlığı'nın gerekli önlemleri alacağını söyledi. Bulgar etnik modelinin, herşeyden önce siyasi açıdan başarılı olduğunu kaydeden Stanişev, “Sıradışı önlemler almamızı beklemeyin. Ancak hiçkimse Bulgaristan'da hakim olan etnik barışla oynamamalı” dedi. (Bulgar-Türk Ajansı- 19 Şubat 2006)
Strateji Merkezleri Kurulacak
Bulgaristan'da, mahkemece kaydı reddedilen Türk Demokratik Partisi liderlerinin, Kazanlık Şehri'nde yapılan toplantısında, Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkenin güney kesimlerinde, stratejik merkezler kuracağı açıklandı. Partinin Lideri Adem Kenan tarafından yayınlanan basın bültenine göre merkezler, Kazanlık, Nevrokop ve Kırcaali kentlerine kurulacak ve Trakiya, Makedon ve Rodoplar isimlerini taşıyacak. Türk Demokratik Partisi'nin toplantısına, Bulgaristan'ın çeşitli bölgelerinden 20'den fazla parti temsilcisi, Avrupa ve Türkiye'den de birer gözlemcinin katıldığı bildiriliyor. (Dünya Gündemi Haber Merkezi) Bu arada Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in savunma avukatlarından ve eski ABD Adalet Bakanı Ramsey Clark, Bulgaristan'da Amerikan üslerinin kurulmasına karşı başkent Sofya'da düzenlenen bir gösteriye katıldı. Gösteriye, eski komünist ve milliyetçi partilerinin sempatizanları da geldi. (Haber Ajansları- 26 Şubat 2006, Sofya)